Bu dayatma değil mi?
Prof. Dr. Zakir Avşar yazdı...
CHP’nin önemli isimlerinden, Kemal Kılıçdaroğlu’nun en yakınlarından Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu’nun açıklamaları altı artı bir masası açısından tam bir ültimatom gibi…
“Kemal Kılıçdaroğlu ortak aday gösterilmediği takdirde altılı masa dağılır” dedi.
“Karar altılı masada alınacak, tüm liderlerin mutabakatı ile alınacak” cümlelerinin herhangi bir değeri ve anlamı olmadığı da bu şekilde ortaya çıktı…
Elbette o masada Sayın Kılıçdaroğlu’nun aday olarak çıkmasına karar verilebilir.
Bence de Sayın Kılıçdaroğlu aday olmalıdır. Adaylık hakkıdır. Hem CHP Genel Başkanı, hem de masanın kurucusudur. Yılların siyaset deneyimi vardır.
Bununla birlikte altılı masa olarak bir aday tarifinde bulundular, Kılıçdaroğlu bu tarife ne kadar uymaktadır?
Bunun değerlendirmesini de yine kendileri yapacaktır…
Böyle bir karar verildiği vakit nedenleri de kamuoyu ile paylaşılır. Biz de öğreniriz.
Açıklanacak nedenler tatmin eder, etmez ayrı bir konudur.
Ancak en başından itibaren ortaya konulan ilkelere rağmen masadan önce adayın kim olması gerektiğine ve olmadığı halde ne olacağına yönelik bir açıklama ihtiyacı hasıl olmuş ise, bu ihtiyaç da özünde son derece kibar, nazik bir insan olan Kuşoğlu’nun ağzından böylesi cümlelerle dökülüyorsa bunun üzerinde bir değil birçok defa düşünmek gerekir…
Sayın Kuşoğlu’nun açıklamalarının partiyi bağlamayacağı, kişisel görüşleri olduğunu söyleyecekler de çıkabilir.
Mamafih, Bülent Kuşoğlu öyle ulu orta konuşan insanlardan değildir.
Ağzından çıkan sözü ölçüp tartacak olgunluk ve yetkinliktedir. Ayrıca böyle bir cümleyi sarf etmeden önce mutlaka Kemal Kılıçdaroğlu ile istişare edecek kadar da yol, yöntem bilir…
Geçtiğimiz günlerde “CHP altılı masaya Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığını dayatıyor”, dediğimizde bazı çevreler itiraz ediyor, dayatma yok diyordu.
Liderler, “Değil dayatma hiç isimlendirme olmadı” açıklaması yapıyordu.
Peki, şimdi Sayın Kuşoğlu’nun açıklamaları dayatma değilse, nedir?
Hatta dayatmayı bir tarafa bırakmak, doğrudan “aday dayama” var demek bile artık ölçüsüz bir cümle olmasa gerektir…
Sayın Kuşoğlu’nun açıklamalarıyla birlikte gördük ki, CHP Sayın Kılıçdaroğlu’nun adaylığında ısrarlı, kararlıdır.
Eğer altılı masa kabul etmezse masanın dağıtılması bile umurlarında olmayacaktır.
CHP içinden başka isimlerin gündeme getirilmesi, özellikle İmamoğlu ve Yavaş’ın aday gösterilmesi konusunda soğuk bakmanın ötesinde buz gibi bir yaklaşım vardır.
Altılı masanın diğer paydaşlarının olası başka isim önerileri kabul görmeyecektir.
Üstelik masadaki diğer paydaşların Kemal Bey’in adaylığına karşı çıkmaları halinde bu konu kamuoyuna “mezhepsel itiraz” olarak takdim edilecektir…
Bunun dışında Kılıçdaroğlu’na razı olmaları ve seçilmesini temin etmeleri kayıt ve şartı ile iktidarın nimetlerinden kendilerine nelerin düşeceği şimdiden bir protokole bağlanacaktır, bunun hazırlıkları yapılmaktadır.
Burada net olarak ifade edilmeyen husus bu protokolün tüm boyutları ile milletle paylaşılıp paylaşılmayacağıdır…
İlginç günler yaşıyoruz…
Masa liderlerin tüm kararlılık açıklamalarına kadar ne kadar devam edecektir, göreceğiz…