Bu mektup, Metehan Demir'e cepheden gönderildi...

SuperHaber yazarı Metehan Demir, 15 Temmuz sonrası düşmana karşı cephede göğüs göğüse savaşan askerlerin duygularını okurlarıyla paylaştı. Demir, bir askerin kendisine gönderdiği duygu yüklü mektubu köşesinde yayınladı. İşte Metehan Demir'in SuperHaber için kaleme aldığı yeni köşe yazısı...

Bir kahramanın mektubu

15 Temmuz gecesi bu ülke milletine kurşun sıkan, Meclis'ine bomba atan ve askerini polisini şehit eden hain pilotlar, askerler gördü.

Ama bu millet öte yanda, 15 Temmuz'dan bu yana 100'den fazla şehit veren askerini de polisini de, onların destan yazan kahramanlığını da gördü.

Hem Suriye'de, hem Güneydoğu'nun zorlu coğrafyalarında, milletine devletine bağlı, canı pahasına görevini yapan tek tuttuğu taraf bu ülke olan asker evlatlarını da gördü.

Siz bu satırları okurken bu evlatlar, dünyada hiçbir pilotun inemediği arazilere yoğun ateşte iniyor, bu askerler kimsenin gitmeye cesaret edemediği tepelerde sessiz destanlar yazıyorlar.

Hiçbir şeyle ölçülemeyen bir görev aşkı ile hırçın kayalıklarda aylardır terörist peşindeler. Tıpkı diğer kahraman silah arkadaşları gibi.

Onların ne darbe gibi aşağılık işlerle, ne hainliklerle, ne de başka pislik hesaplarla işi oldu. Ne de Ankara'daki rütbe makam işleri ile.

Sadece milleti için görevlerini yaptılar. İşte bu kahramanlardan birisi bizim yazılarımızı görüp televizyonda söylediklerimizi dinledikten sonra 'Bizi en iyi siz anlarsınız' diyerek Güneydoğu'nun en ücra köşelerinden birinden, bir akrabası aracılılığı ile mektup göndermiş. Aslında, bana değil tüm millete, sizlere göndermiş. O nedenle asıl sahibine iletiyorum.

Okurken kalakaldım. Boğazım düğümlendi, gözlerim doldu. Neler düşündüklerini sizin de görmenizi istedim.

Noktasına virgülüne dokunmadan sizlerle paylaşıyorum.

Belki bir yetkili de okur da bu çocuklara kulak verir. Kendileri ve aileleri için hakettiklerini hatta daha fazlasını verir. Ama bizim de onlara çok borcumuz var.

Hep derim; biz generalleri ile uğraşırken, erinden uzman çavuşuna, başçavuşuna, teğmeninden binbaşısına bu ülkede adını bile bilmediğimiz nice genç yiğitler var ve vatan yıllardır bunların omuzunda ayakta duruyor.

Lafı uzatmayayım... Çünkü bunu bu asaleti göreceksiniz...

Çünkü bu mektubu hiç unutmayacağım. Sizin de unutacağınızı sanmıyorum.

***

İşte o mektup:

'Merhabalar

Sizden birşey rica ederek bu satırlara başlamak istiyorum. Yıllardır her şeyimizi feda ederek görev yaptığımız bu vatan, bu topraklar bizim için her şeyden değerlidir. Aileden de, kendi geleceğimizden de.

Lütfen kimsenin aklına 15 Temmuz gecesi milletine, Meclis'ine saldıranların, silah arkadaşlarımızı, polislerimizi şehit edenlerin asker olduğu gelmesin. Bunlar bizi de içimizden vuran hain teröristlerdir. Türk askeri milleti için vardır. Milletinin evladıdır. Bu asırlardır böyledir ve böylece kalacaktır.

15 Temmuz'dan sonra ordumuzda bir moral bozukluğundan bahsediliyor. Merak etmeyin; bizim moralimiz burada çok iyi. O hainler bizi daha da güçlendirdi.

Dün anneme de söyledim;

'Anne korkma, komşulara da söyle korkmasınlar; herkes "Ülkeye ne olacak?" diye soruyormuş. Biz dimdik burada ayaktayız. Polis arkadaşlar da burada. Tüm vatanseverler toplandık sanki. Ülkenin her yerinde biz ve bizim gibi arkadaşlar var. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Allah utandırmasın, bu ordu, bu millet asla yıkılmaz.'

Zaten bütün bunlar bizim moralimizi bozmak için, bu ülkenin silahlı kuvvetlerini yıkmak için yapılmadı mı; varsın yapsınlar o nedenle şimdi biz bu vatana bir avuç da kalsak sonuna kadar sahip çıkarız. Siz sakın endişelenmeyin. Yeter ki siz bizim yanımızda olun.

Bilir misiniz; Biz Güneydoğu'dan, Gabar'dan Cudi'den Hantepe'den Sağgöze'den Tütünlü'den her gece size, gözbebeğimiz olan varlık sebebimiz olan bu millete bakarız.

Her gece hepiniz güvenle uyuduktan sonra üstünüzü örteriz.

Bizim tek gayemiz budur.

Bilir misiniz, ben ve tüm silah arkadaşlarım, ülkede iç kavgalar ve kamplaşmalar gördükçe 'Biz sizin için burada toprağa düşüyoruz. Siz ne yapıyorsunuz, hala birbiriniz mi yiyorsunuz?' diye üzülürüz.

Biliyor musunuz buraları cennet kokuyor. Şehitler her sabah bize "Günaydın" diyor. Hep yanımızdalar. Onlar bizi, biz de onları hiç bırakmadık.

Sizler de, şehitlerin çocuklarının elini hiç bırakmayın olur mu... Biz gelemiyoruz ama siz gazi arkadaşları da arayıp sorun.... Olur mu? Bazıları bize "Çok yalnızız" diye mesaj atıyor.

Biz buradayız, siz merak etmeyin...

Ama ne olur bu ülke artık kendi içinde birbirini yok edercesine kavga etmesin. Bu toprağa düşmüş evlatlar adına bu ülkenin farklılıklarının bir arada bir güç olabileceğini gösterin.

Bakın biz tüm Türkiye'nin farklı coğrafyalarından gelip bu vatan paydasında birleşebiliyoruz.

Bizi hiç unutmayın. Çünkü biz sizi hiç unutmuyoruz. Artık bu millet bizim ailemiz olmuş.

Ailemize iyi bakın.

Hakkınızı helal edin.

Vatan, millet sağolsun...'

Bu mektup, Metehan Demir'e cepheden gönderildi... ile ilgili etiketler Metehan Demir 15 Temmuz Mektup Mehmetçik şehitler
GÜNÜN VİDEOSU

Kokoreççide öldürülmüştü! Ölmeden önce çektiği video ortaya çıktı! "Ben ölürsem bunu paylaşın"

Adana'da bir kokoreç dükkanındaki saldırıda ölen 17 gencin, ölmeden önce çektiği video ortaya çıktı. İşte o gencin "Ölürsem yok mu bu video, hepiniz beni paylaşın diye kalsın" notuyla paylaştığı o video...