BU SAVRULUŞ NEREYE CHP?
Cumhuriyet Halk Partili isimlerden her geçen gün yeni yeni şok edici açıklamalar duyuyoruz, hayret ediyoruz ve bir yerde duracaklarını umut ediyoruz. Ancak hiçbir şey umut ettiğimiz gibi gelişmiyor.
Önceki gün CHP Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı sıfatını taşıyan birisi çıktı ve “PKK-YPG ile sınırdaş olmamızın hiçbir sakıncasının olmadığını” söyledi, yani bunun adı, anlamı şu: “Sınırımızda bir PKK Devleti kurulabilir.” “Bunca zamandır kurulmak istenen bu uydu devlet çabalarını boşa çıkarmak için yapılan onca harekâtın, gazilerimizin, şehitlerimizin ve ülkemizin bekasının hiçbir ehemmiyeti olmadığı” anlamına gelen, adrese teslim “iktidarı bize verirseniz, dediğiniz gibi oluruz!” mesajı, bazı mahfillere…
Bir yetkili de çıkıp açıklama yapmadı. “Ne demek istiyorsun?” diye sormadı. “Bu görüşler adı geçenin şahsi düşünceleridir, partimizi bağlamaz” demedi. Cumhuriyet ve Atatürkçülük konusunda hassas çevreler her nedense hiç konuya eğilmedi, bu kişiye “Haddini bil” ikazında bulunmadı…
İktidar hırsı gözlerini o kadar bürümüş ki, iktidara karşı ülke, egemenlik, bağımsızlık, bölünmez bütünlük gibi hususları bir kenara atmaya hazırlar…
Artık şunu herkes iyi bilmelidir ki bu Yeni CHP dedikleri yapının Atatürk ile mücadele arkadaşları ile milli mücadele ile hiçbir bağı kalmamıştır.
Bu kadar büyük savrulmalardan sonra devrimlerden, Türkiye’den, Atatürk hedeflerinden bahsedip bunun için CHP’yi işaret edeceklere diyeceğim tek bir söz var: Hadi oradan…
Bir hafta önce de Türk Silahlı Kuvvetlerini terörle mücadelede kimyasal silah kullanmakla itham edenler çıkmıştı parti içinden de yine beklemiştik ki CHP Genel Başkanı bir açıklama yapsın, “Bu türden adamları partimizde barındırmayacağız” desin ve disiplin işlemi başlatsın…
Bu milletvekili ile ilgili harekete geçmeyen CHP turpun büyüğünü heybede saklıyormuş.
Meğer genel başkanları da teröre aman vermeyen kahramanlarımıza yönelik farklı duygu ve düşüncelere sahip imiş…
Güya İçişleri Bakanı’nı itham ediyor, suçluyor ama esasen kahraman polisimize, jandarmamıza yönelik bu suçlamalar. Neymiş, uyuşturucu kaçakçılığı yapıyorlarmış.
Niçin yapıyorlarmış, cari açığı kapatmak için…
Tam da PKK’nın ağzıyla…
Allah aşkına, bu nasıl bir anlayış böyle? Bu milletin askerinden polisinden alıp veremediğiniz nedir?
Sınırlarımızda ve hatta sınırlarımızın içinde PKK’nın bir zemin bulması için bu kadar çaba neden?
Derdiniz nedir?
Siyasetiniz nasıl böylesi “gaflete, dalalete” düşüyor ve demeye dilim varmıyor ama “hatta hıyanete” varan bir noktaya gelebiliyor?
Siz başına “Yeni” getirseniz de Partinin adı hala CHP olduğu için diyemiyorum tüm diyeceklerimi…
Mustafa Kemal Atatürk ile İsmet İnönü ile Bülent Ecevit ile Deniz Baykal ile aranıza nasıl da bu kadar büyük mesafeler koyabildiniz?