'Instagram'dan istifa etmem' dedi, istifasını Twitter'dan açıkladı
Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş'a tahliye istemesi nedeniyle tepkilerin odağında olan Bülent Arınç Cumhurbaşkanlığı YİK üyeliğinden ayrıldığını açıkladı. Arınç, "Kurul üyeliği görevimden ayrılma talebimi Sayın cumhurbaşkanımıza ilettim ve kendileri de bunu uygun gördüler." dedi.
Bülent Arınç, Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyeliğinden istifa etti.
Arınç istifasını yaptığı yazılı açıklama ile duyurdu. Kurul üyeliği görevinden ayrılma talebini Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ilettiğini kaydeden Arınç, "Karşılıklı iyi niyet temennileriyle helalleştik ve görevimden ayrıldım" dedi.
İletişim Başkanlığı'ndan da konuyla ilgili bir açıklama geldi. Twitter hesabından yapılan açıklamada, "Sayın Bülent Arınç, Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyeliği görevinden ayrılmayı talep etmiş, sayın Arınç'ın talebi Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından kabul edilmiştir" ifadeleri kullanıldı.
BÜLENT ARINÇ'IN TWITTER HESABINDAN PAYLAŞTIĞI AÇIKLAMASI ŞÖYLE:
"Bir televizyon kanalında yaptığım konuşmalar, kamuoyunda yoğun tartışmalara neden olduğundan aşağıdaki açıklamayı yapma ihtiyacı hissettim.
Konuşmamın ana ekseni, yargıda yapılacak reform konusuydu. Bir hukukçu olarak bu konudaki görüşlerimi açıkladım. Ömrüm boyunca hukukun üstünlüğünü ve adalet kavramını savunan birisi olarak yine aynı görüşlerimi dile getirdim. Gazeteci arkadaşımız program esnasında soru sorarken isim zikrettiğinde, "İsimler üzerinden tartışmayalım" diye altını çizmeme rağmen evrensel hukuk, adalet ve yargının sorunları üzerine dile getirdiğim fikirlerimin bu isimlerin gölgesinde kalmasından ve meselenin özünün kaçırılmasından üzüntü duyduğumu belirmeliyim.
Tartışmalar öylesine yanlış yere götürüldü ki, beni Yasin Börü'nün katilleriyle, 15 Temmuz şehitlerimizin katilleri FETÖ ile yan yana gösterme gafletine kadar gitti. Asla bu ithamları kabul etmiyorum ve reddediyorum. Yasin Börü için döktüğüm göz yaşı da terör örgütleri FETÖ ve PKK'ya yönelik sözlerim ve tavrım da bellidir. Tüm bunları burada yeniden dile getirmeyi kendime zul sayarım.
Yeni aynı televizyon programında dile getirdiklerim, Yüksek İstişare Kurulu (YİK) üyesi olmama hasebiyle farklı yönlere çekildi. Oysaki programda görüşlerimi YİK üyesi olarak değil, TBMM Eski Başkanı Bülent Arınç olarak açıkladığımı defalarca belirttim.
Konuşmama yönelik seviyeli ve saygın eleştirilerin tümüne saygı duyuyor ve not alıyorum. Ancak şahsıma karşı içlerinde duydukları kin ve nefretlerin dışa vurumu olan seviyesiz hakaretleri sahiplerine iade ediyorum.
Türkiye'nin yargı, ekonomi ve başka alanlarda reformalara duyduğu ihtiyaç aşikardır. Ülkemizin rahatlamasına ve milletimizin dertlerine çare bulunmasına ihtiyaç vardır. Bahsi geçen televizyon programında da defalarca belirttiğim üzere Sayın Cumhurbaşkanımızın bu yöndeki iradesini gördüm ve destekliyorum. Ancak benim konuşmamın, şahsılar üzerinden farklı zeminlere kaydırılması sebebiyle, reform çalışmalarını engelleyeceğine dair kaygılandığımdan, Yüksek İstişare Kurulu Üyeliği görevinden ayrılmamın daha uygun olacağına karar verdim.
Kurul üyeliği görevimden ayrılma talebimi Sayın cumhurbaşkanımıza ilettim ve kendileri de bunu uygun gördüler. Karşılıklı iyi niyet temennileriyle helalleştik ve görevimden ayrıldım.
Bu süre zarfında verimli çalışmalar sürdürdüğüm Sayın Cumhurbaşkanımıza ve Yüksek İstişare Kurulu üyesi arkadaşlarımıza teşekkürü bir borç bilirim.
Sayın Cumhurbaşkanımızın ve AK Partinin ülke yararına yapacağı her türlü çalışmayı, milletin faydasına olacak her türlü reformu destekleyeceğimin bilinmesini isterim.
Hayatım boyunca doğru söz, doğru ilke, dürüstlük ve vicdanımın sesi rehberim oldu. Bu yüzden çok bedel ödedim ama bundan asla vazgeçmedim. Bundan sonra da vazgeçmeyeceğim.
Derdimiz memleket derdidir. Memelketimizin huzura, refaha ve mutluluğa kavuşması için ne fedakarlık yapmamız gerekirse, tereddüt etmeden yaparız. Yeter ki vatan sağ olsun."