"Burunların selameti için ter kokmamak gerekiyor!"

Oynadığı deodorant reklamıyla sosyal medyanın gündemine oturan Orhan Gencebay, konuyla ilgili ilk kez konuştu. Gencebay, "Ülkemizde her 10 kişiden 9’u ter kokusuna maruz kalıyor. E tabii kötü bu! Bize yakışmaz" dedi.

Reklam filminin çekimleri için halk otobüsüne binen ve karşılığında 2 milyon lira kazanan Orhan Gencebay Hürriyet'ten Ayşe Arman'a konuştu.

İşte o röportajdan dikkat çeken bölümler:

Pek hayırlı bir işe girişmişsiniz! Önümüz de yaz, ter kokusu meselesi yine tüm keskinliğine gündemimize yerleşecek. Siz de bu meselede görev üstlenmişsiniz...

- Evet. Benden yardım istediler. “Bir katkım olacaksa ne mutlu bana!” dedim. Türkiye’nin 12 şehrinde yapılan bir araştırmadan söz ettiler. Sağ olsunlar, gelip anlattılar. Araştırmanın sonuçları mühim. Gerçekleri yüzümüze vuruyor...

Nedir o gerçekler?

Özellikle de yaz aylarında, ülkemizde her 10 kişiden 9’u ter kokusuna maruz kalıyor. E tabii kötü bu! Bize yakışmaz. Çünkü biz, temizliğin imandan geldiğine inanırız. Biraz daha temizliğimize özen göstermeliyiz, titiz olmalıyız. Çünkü insanların günlük yaşantısında ortalama bir buçuk saati toplu taşımalarda geçiyor...

Ter kokusuna en çok toplu taşımalarda mı maruz kalınıyor?

- Aynen öyle! Araştırma sonuçlarına göre yüzde 77’miz, toplu taşımalarda o nahoş kokuya maruz kalıyoruz. E şimdi bana dediler ki, “Elimizde böyle veriler var. Ter kokusu, her kesimden insanın ortak problemi. Aramıza fiziksel ve duygusal mesafeler koyuyor. Konuşulması de en zor konulardan biri. Araştırmaya katılanlara sormuşlar. “Kim size, ter kokmanın iyi bir şey olmadığını dostane bir biçimde söylese ve bir formül önerse onu dinlersiniz...”

Cevap, Orhan Baba olarak mı gelmiş...

- Evet, öyle olmuş. Bu da beni çok onurlandırdı. “Berhudar olun!” dedim ve teklifi kabul ettim. Verilen sosyal mesaja tüm kalbimle inanıyorum. Eğlenceli bir reklam filmi çekmek istediler, ona da “Hay hay” dedim. Daha güzel, daha mutlu, daha adil, sevgi dolu bir dünya için, barış için, insanlık için, burunların selameti için hiçbirimizin ter kokmaması gerekiyor!

'BİZ O ZAMANLAR LAVANTA SUYU KULLANIRDIK'

Siz ne zaman düzenli duş alma ve deodorant kullanma bilincine eriştiniz?

- Benim çocukluğumda Samsun’da deodorantlar pek yoktu. Ama bu koku meselesi, 13-14 yaşlarımdan beri çok dikkat ettiğim bir konu. Spor da yaptığım için özellikle dikkat ettim. Biliyorsun, güreş, boks, karate, atıcılık, cimnastik, vücut geliştirme her şeyi yaptık. Sonra İstanbul’a geldik. Bizim çocukluğumuzda öyle her gün duş almak diye bir şey de yoktu, ama en azından gün aşırı da olsa yıkanırdı insanlar. Ben temizliğime dikkat etmeyi ailemden gördüm. Biz o zamanlar lavanta suyu kullanırdık. Sonra losyonlar çıktı. Lise yıllarında bana “Kont Orhan” derlerdi...

KÖTÜ KOKMAKTAN ÇOK KORKARIM

Dünyanın en güzel kadını ter kokuyorsa, siz onu beğenmekten vaz mı geçersiniz?

- Bütün hanımların ayrı güzelliği vardır diye söze girelim. Hanımlara saygımız sonsuz. Temizlik konusunda daha titizler. Amaaaa çok beğendiğimiz bazı hanımların da olmadığını da gördük, çok üzüldük. Keşke böyle olmasa dedik, fark etmelerini bekledik.

Sizin kendinizi kokladığınız olur mu: “Kokuyor muyum, kokmuyor muyum?” diye?

- O benim hastalığım. Gayriihtiyari kokluyorum. Kötü kokmaktan çok korkarım.

Bu filmin versiyonları olacak mı?

- Evet, birinde otobüsteyim, diğerinde spor salonunda olacağım. Ben, “Kardeşim burunların selameti için” deyince de, hemen yıkanmaya başlıyor hayali olarak, kendine çekidüzen veriyor yani.

GÜNÜN VİDEOSU

Dilan Polat'ın hayranı pes dedirtti: Cezaevine girdiğinizde kalp krizi geçirdim!

Dilan Polat cezaevine girince kalp krizi geçirdiğini söyleyen hayranı, Polat ile bir araya gelince ağladı.