Çarpıcı referandum değerlendirmesi: "Roller değişti, modernler tutucu oldu!"
Zeytinburnu Kültür Sanat Merkezinde konuşan, Prof. Hüsamettin Arslan, "Eskiden 'Türkiye değişsin' diyenler şimdi 'değişmesin' diye hayır demeye hazırlanıyorlar. Roller değişti. Şimdi modernler tutucu oldu, muhafazakarlar yenilikçi oldular." dedi.
Prof. Hüsamettin Arslan "Çok Kutuplu Bir Dünyanın Eşiğinde" başlıklı seminerinde halka rağmen değil halkla birlikte gerçekleştirilecek ilk sistem değişikliğinin öneminden söz etti.
Zeytinburnu Kültür Sanat Merkezinde 10 Mart akşamı gerçekleştirilen söyleşide konuşan Prof. Hüsamettin Arslan, "Devlet, Cumhuriyete kimliğini armağan eden ulus devlet vizyonuyla dünyadaki diğer güçler arasında yaşanamayacağını, Türkiye'nin problemlerinin çözülemeyeceğini keşfetti ve vizyon değiştirdi." dedi.
"Bana göre yeni vizyon imparatorluk vizyonudur. Türkiye'de devletin kendisine, ilişkilerine, çevresine bakışı değişti. Bundan dolayı yeni bir yönetim sistemine ihtiyaç var. Çünkü 40-50 yıldır Türkiye'de uygulanan parlamenter sistem Türkiye'deki ulus devlet fikriyle aynileşti ve neredeyse onun bir parçası oldu." şeklinde konuşan Prof. Arslan,
bugün devletin uygulamalarından da bu vizyon değişikliğinin izlerini görebileceğimize dikkat çekti. Bunun bir mecburiyet halini aldığının altını çizen Prof. Arslan, sözlerine şöyle devam etti: "Türkiye ulus devlet vizyonu ile problemlerini çözemedi. Bunun en başında Kürt sorunu geliyor. Türkiye uzun yıllar hep içeriye baktı, içeriye bakmak kendi içine hapsolmak anlamına geliyordu. Dolayısıyla bu anlayışla Türkiye'nin bekasını yürütemeyeceğini anladı. Yeni bir yönetim sistemine ihtiyaç doğdu."
İLK KEZ DEMOKRATİK YOLLA SİSTEM DEĞİŞTİRİYORUZ
Prof. Arslan, "Avrupalı, Amerikalı tarihçilerin ısrarla vurguladığı bir şey vardır. 'Osmanlı İmparatorluğu çökerken arkasında bir boşluk bıraktı ve bu boşluğu emperyalistler doldurdular. Osmanlı imparatorluğu ve otoritesi varken Ortadoğu, tarihindeki en barışçı dönemini yaşadı ve Osmanlı'nın bıraktığı boşluktan emperyalistler girdiler, her şey birbirine karıştı.' Ben bu ihtiyacı Türkiye'de devletin artık hissettiğini düşünüyorum. Çünkü Ortadoğu ile ilgili bir politika geliştirmeksizin kendi iç sorunlarını çözemez." dedi.
"Parlamenter sistemin Türkiye halkı ve devletinin kendi iradesiyle tercih ettiği ve uyguladığı bir sistem olduğunu düşünmüyorum." sözleriyle Tanzimat'tan bu yana ülkemizdeki sistem değişikliklerinin dış güçlerin baskıları ve zorlamalarıyla gerçekleştirildiğine dikkat çekti.
"Cumhuriyetimizin kuruluşunu tescil eden Lozan anlaşmasıdır. Lozan anlaşması bizi Anadolu'ya hapsetti ve Türkiye Cumhuriyeti'nin rejimini de belirledi. Bunun için tarihi belgeye de gerek yok. Şu an Suriye'de ve Irak'ta bir devlet kurulsa bu devletin nasıl bir devlet olması gerektiğini dünyanın süper güçleri belirleyeceklerdir. Cumhuriyetimiz kurulurken de çok zayıftık ve dolayısıyla dünyanın süper güçleri sınırlarımızı, Türkiye'nin yönetim sistemini, rejimini belirlediler ve biz de bunu kabul ettik. Cumhuriyet kurulurken referandum yapılmadı. 'Ey Türkiye halkı hilafet dursun mu, Cumhuriyet kurulsun mu, laik sistemi benimseyelim mi' diye halka sorulmadı. " diyen Prof. Arslan,
"Güçsüz olduğunuzda devletin güçlü rakipleri size ne yapmanız gerektiğini dikte ediyorlar. Böyle baktığınız zaman bana göre başkanlık sistemi referandumu Türkiye'nin tarihinde ilk defa kendi iradesiyle yaptığı bir değişme. Şu anda uluslararası güçler referandum yapılmasını istemiyorlar. Çünkü onlar Türkiye'deki halkın seçeceği bir şeye zaten karşılar. Buna rağmen Türkiye'de devlet kendi iradesiyle belki bir çok tehlikeyi göze alarak ilk defa halka nasıl bir yönetim sistemiyle yönetilmek istediğini soruyor. İlk defa Türkiye'de sistem değişikliği demokratik süreçlere tabi tutuluyor. " şeklinde konuştu.
Bu zamana kadarki yönetim değişikliklerinin halka rağmen yapıldığına dikkat çeken Prof. Arslan, "İlk defa halkın da fikrinin sorulduğu bir sistem değişikliğine gidiliyor. Bu yüzden de Türkiye'nin jakobenleri ayaklandılar. Türkiye'nin muhafazakar kesimi Osmanlı İmparatorluğundaki modernleşme hamlelerine ve devlet sistemindeki değişimlere karşı çıktılar. Bugün referanduma hayır diyecek kesimler ise o zamanki sistem değişikliklerinin aktörleriydiler. Eskiden Türkiye değişsin diyenler şimdi değişmesin diye hayır demeye hazırlanıyorlar. Roller değişti. Şimdi modernler tutucu oldu, muhafazakarlar yenilikçi oldular." dedi.