Cengiz Kurtoğlu'nun bıçaklı saldırısına uğrayan işletmeci Mustafa Can konuştu
Oyuncu Tolga Yüce'nin Sarıyer İstinye'de düzenlenen doğum günü partisine katılan Cengiz Kurtoğlu ile işletmeci Mustafa Can arasında tartışma yaşanmış ve ünlü şarkıcı, Can'a servis bıçağıyla saldırarak yaralamıştı. Mustafa Can, yaşanan olayı TV8'de yayınlanan Müge ve Gülşen'le 2. Sayfa programına anlattı.
Ünlü sanatçı Cengiz Kurtoğlu ile işletmeci Mustafa Can arasında doğum günü partisinde tartışma çıktı. İddiaya göre Cengiz Kurtoğlu servis bıçağıyla Can'ı yaraladı. Olay sonrası çevredekilerin ihbarı üzerine polisler harekete geçti. Gözaltına alınan Cengiz Kurtoğlu ilk ifadesinde Orhan Gencebay’a ve diğer sanatçılara hakaret ettiği için tartıştıklarını söyledi.
'CENGİZ KURTOĞLU BANA DÜŞMANCA, KATİLCE BİR SALDIRIDA BULUNDU'
Bugün 2. Sayfa programına katılan Mustafa Can ise olaylı geceyi şu sözlerle anlattı:
“Keşke yaşanmasaydı. Hala şoktayım. Böyle bir şey olabileceğini, böyle bir şeyle karşılaşacağımı hiç düşünmezdim. Konuyu şöyle özetliyeyim; Tolga Yüce ile bir ay önce tanıştık. Ara sıra telefonla görüşüyorduk, Pazar günü beni aradı. ‘Abi pazartesi benim doğum günüm. Sanat camiasından tanıdığım insanları davet edeceğim. Seni de aramız da görmek isterim’ dedi. Gelirken Mehmet diye bir arkadaşımız vardı ‘onu da getirirsen sevinirim’ dedi. Mehmet, ‘Bence gitmeyelim. Onların alanları başka, bizim işimiz başka biz onlarla ne paylaşacağız’ dedi. Ben de Tolga Bey’i çok sıcak gördüm, ‘gitmezsem ayıp olur’ diye düşündüm. Sekiz gibi söylenen mekana gittim. 7-8 kişilik bir grup vardı. Aralarından Erol Köse, Esra Sönmezler ve Tolga Yüce’yi tanıyordum. Tolga beni oradaki insanlarla tanıştırdı. Muhabbet ederken, bir saat sonra Cengiz Kurtoğlu üç dört kişi ile geldi. Erol Köse, Cengiz Kurtoğlu ve Yağız adında bir şarkıcı üçü bir arada oturdu. Konuşurken, Cengiz Bey konuyu Bulgaristan’dan açtı. Ben de Boşnak kökenliyim, o bölgeyi de iyi biliyorum. Hatta ‘Bulgaristan vatandaşlığını aldığını’ söyledi. Ben de ‘sizin orayla bir bağlantınız var mı?’ diye sordum. ‘Orasını karıştırma’ dedi. Konu Orhan Gencebay’dan açıldı. ‘Dua etsin Sevim Emre hanıma, onu derleyen toparlayan… O konuda çok şanlı’ dedi. Ben Orhan Gencebay’ı çok severim, sayarım. Benim dükkanımda roman müzisyenler var. Onlar ‘Orhan Gencebay roman’ diye bir şey söylemişti. Benim de aklıma o geldi. Orada ‘Orhan Gencebay roman asıllı mı?’ dedim. ‘Hayır’ diye bağırdı. Cengiz Kurtoğlu kafayı eğdi, triplere girdi. Oradakiler bana ‘abi kalk kalk’ dediler. Birden Cengiz Kurtoğlu yerinden küfrederek kalktı. Bağırmaya başladı. Beni oradan aldılar itekleye itekleye çıkardılar, ‘bu kafayı buldu’ dediler. Restoranla çıkış kapısı arasında 100 metre var. Tolga Yüce beni teselli etmeye çalışırken beş altı kişi yukarıdan geldi. Kimse de tutmadı Cengiz Kurtoğlu’nu sadece Esra Sönmezer tuttu. Benim önüme atıldı, araya girdi. Sonra bana bir yumruk salladı, gözümün önünde bir şey parladı. Kendimi geri çektim, bir daha sallayınca yanağıma geldi. Kendimi geri çekmesem daha derin bir yara açabilirdi. Düşmanca, katilce bir saldırıda bulundu. Beklemiyordum ondan böyle bir şey… Sonra karakola ve hastaneye gittim. Durum bundan ibarettir.”