Cep telefonu kullanan milyonlarca vatandaşı ilgilendiren bir haber geldi. Hiçbir borcu bulunmadığı halde, başkasına ait GSM hattı borcu sebebiyle hacze maruz kalan tüketici, mahkemenin yolunu tutup, firma hakkında manevi tazminat davası açtı. Hatasını anlayan firma, 'pardon' deyip hatayı düzeltti, dava düştü, avukatlık ücreti ise davacı tüketicinin başına kaldı.
Cep telefonu kullanan herkesi ilgilendiriyor! Hemen kontrol edin, borcunuz olabilir
Cep telefonu kullanan milyonlarca vatandaşı ilgilendiren bir haber geldi. Hiçbir borcu bulunmadığı halde, başkasına ait GSM hattı borcu sebebiyle hacze maruz kalan tüketici, mahkemenin yolunu tutup, firma hakkında manevi tazminat davası açtı. Hatasını anlayan firma, 'pardon' deyip hatayı düzeltti, dava düştü, avukatlık ücreti ise davacı tüketicinin başına kaldı. İşte detaylar…
Evine gelen GSM hattı faturası için icra kararıyla hayatının şokunu yaşayan tüketici, hattın kendisine ait olmadığını öne sürüp haciz kararına itiraz etti.
Hemen ardından asliye Hukuk Mahkemesi'nin kapısını çalan tüketici, GSM firması hakkında manevi tazminat davası açtı. Hiçbir borcu bulunmadığı halde davalı şirket tarafından telefon faturası borcu olduğunun iddia edildiğini, hattın kendisine ait olmadığına yönelik itirazına rağmen davalı şirket tarafından aleyhine icra takibi başlatıldığını dile getirdi.
HACİZDEN VAZGEÇİLDİ, AVUKATLI ÜCRETİ MAĞDUR TÜKETİCİYE KALDI
3 bin TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etti. Davalı GSM firması avukatı ise şirketin başlattığı icra takibinin hukuki bir işlem olup davacının kişilik haklarını ihlal etmediğini, şirkete husumet yöneltilemeyeceğini, talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savundu. Mahkeme; savunma, icra dosyası ve tüm dosya çerçevesine göre davalı şirketin, hata sonucu davacı hakkında takip başlattığı ancak hatanın anlaşılmasıyla hacizden vazgeçtiğine dikkat çekti.
Kasıtlı olarak davacı hakkında takip başlatıp haciz talep etmediği ve bu takibinde ısrarcı olmadığı, bu nedenlerle davacının kişilik haklarının ihlale uğramadığı kanaatiyle davanın reddine karar verdi. Davacıyı temsil eden avukatın ücretinin ise davalı tarafından ödenmesi gerektiğine hükmetti. Hüküm, davalı avukatınca vekâlet ücreti yönünden temyiz edildi.
Dava dosyasını yeniden değerlendiren Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, emsal nitelikte bir karara imza attı. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre; manevi tazminat davalarında avukatlık ücretinin, hüküm altına alınan miktar üzerinden tarifenin üçüncü kısmına göre belirleneceği hatırlatıldı.
KARAR ŞÖYLE;
"Mahkemece, davacının manevi tazminat talebi tümden reddedildiğine göre davalı yararına tarifeye göre, maktu 1.500 TL vekâlet ücreti takdir edilmesi gerekirken davacı yararına 1.500 TL vekalet ücreti takdir edilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekir. Ancak bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.