Cevat Babuna'nın ölüm ilanında çarpıcı ayrıntı...
İlanda Prof. Dr. Babuna’nın 5 çocuğunun hiçbirinin isminin yer almaması dikkat çekti.
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Cevat Babuna 15 Eylül 2017 Cuma günü hayatını kaybetti.
Babuna’nın ailesi Hürriyet gazetesine Cevat Babuna’nın ölümüyle ilgili bir ilan verdi. İlanda şu ifadeler kullanıldı:
“Köprülü eşrafından Hacı Halil Babuna ve Nazire Babuna’nın oğulları, Semin Babuna’nın çok sevgili eşi, Prof. Dr. Cahit Babuna ve Ecz. Cevdet Babuna’nın ağabeyi, Prof. Dr. Tevfik Ertüzün’ün sevgili kayınpederi, Emre Ertüzün ve Sema Ertüzün’ün muhterem dedeleri, Ayşe Ertüzün ve Ahmed Kerem Ertüzün’ün çok sevgili büyük dedeleri, Dr. Çiçek Babuna ve Nezahat Babuna’nın kayınbiraderleri, Adnan - Mehtap - Deniz Babuna, Aydın - Fatoş - Elvan Babuna, Goncagül - Gamzegül Babuna’nın amcaları, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyelerinden, sabredici ve şükredir insan Sayın Prof. Dr. (Hacı) Cevat Babuna 15 Eylül Cuma günü 92 yaşında vefat ederek rahmet-i Rahman’a kavuşmuştur.
Merhumun cenazesi 18 Eylül Pazartesi günü Fatih Camii’nde kılınacak öğle namazına müteakip Sakızağacı Şehitliği’nde defnedilecektir.”
İLANDA DİKKAT ÇEKEN AYRINTI VE ADNAN OKTAR KAVGASI
Oda TV'nin haberine göre; ilanda Prof. Dr. Babuna’nın 5 çocuğunun hiçbirinin isminin yer almaması dikkat çekti.
Prof. Dr. Babuna, 2006 yılında verdiği röportajda çocuklarının beyninin Adnan Oktar tarafından yıkandığını söylemişti. Çocukları ise Babuna’yı “Organ kaçakçısı” olmakla suçlamıştı. O dönemde başlayan kavga Babuna’nın son nefesine kadar sürmüştü. İlanda çocuklarının isminin yer almaması, aile içindeki Adnan Oktar kavgasının sürdüğünün işareti olarak yorumlandı.
“ADNAN OKTAR AİLELERİ PERİŞAN EDEN BİR ADAM”
Prof. Dr. Cevat Babuna yaşananlarla ilgili şunları söylemişti:
“Kendisi bilmediğimiz bir usulle bu çocukların beyinlerini hakimiyeti altına alıyor. Onları robotlaştırıyor. Gazetede oğlumun resmini gördüm, robot olmuş. Bakışları bile donuklaşmış. Ben hem onun babası, hem de hocasıyım. Oğlum yıllar önce kansere yakalanmıştı. Hepimiz seferber olduk ve şükürler olsun daha sonra iyileşti. Ancak bu sefer de sosyal kansere yakalandı.
Yüzü, mezardan çıkmış insanın yüzü gibi. Konuştukları insanın hafızasını almayan şeyler. Bana organ mafyası diyor, annesine ağzına alınmayacak şeyler söylüyor. Manen ve madden akla, hayale sığmayacak bir şey bu. Bir insana oğlu bunu nasıl yapar? Demek ki yaptırıyor. Bu yalnız Babuna ailesinin bir problemi değil. Etkisi altına aldığı çocukların hepsi seçkin ailelere mensup. Kendi oğlumuz tarafından elimiz kolumuz bağlı. Bir anne baba için ağır bir olay. Hiç kimsenin yaşamasını istemem. Ne diyeceksiniz ki oğlunuza! Dava mı açacaksınız! Hapse mi girsin! Susmayı tercih ediyoruz. Adnan Oktar, aileleri perişan eden bir adam. 5 çocuğum da üniversite mezunu. Terbiyeleri mükemmel. Çocuklarım ve 2 torunum o grupla birlikte. Adama hayranlar. Kızım Ceydan, rahmetli eşinden kalan evi ve yazlık çiftliği ona bıraktı. Çocuklarıma bıraktığım Merter’deki han da Adnan Hoca’ya verilmiş.”