‘104 İSİM ARASINDA HAYATTA YAN YANA GELEMEYECEK İSİMLER VAR!’

Ceyhun Bozkurt ve Barış Özkan, ‘Haberin Olsun’un yeni bölümünde, 104 emekli amiralin imzaladığı skandal bildirinin perde arkası masaya yatırıldı.

BOZKURT: KAFA KARIŞTIRAN NOKTA, 104’ÜNÜN BİR ARAYA GELEREK BİLDİRİ İMZALAMASI!

Ceyhun Bozkurt, “2-3 gündür akıl tutulması gibi bir şey yaşıyorum. Yıllardır verdiğimiz mücadelenin boşa gittiğini gördüm. Tepkilerde, reaksiyonlardan, bildiriden… Biz yıllardır Kuvay-ı Milliye diyorduk, dönem sıkıntılı bir dönem, yeniden bir hegemonya mücadelesi var. Bu mücadelede Türkiye’nin güçlü olması lazım, dışarıyla ilişkisini kuvvetli tutup, buna karşı dış müdahelelere de kapatması lazım. Bütün tahkimat darmaduman edildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamasını son derece itidal buldum. Siyasi iradenin o bildiriye karşı net refleks göstermesini son derece anlayışla karşılıyorum. Türkiye siyasi iradelerden, partilerden darbelerden, müdahelelerden, muhtıralardan çok çekti ve bedeller ödedi. 15 Temmuz hala daha taze, davalar sürüyor. Siyasi partinin, hükümetin sert reaksiyonunu bir şekilde anlayışla karşılıyorum. Bildirinin birçok boyutu var, mesela saati. Gündüz yayınlansa da tepkisiz kalınır mıydı bilmiyorum. 23’de değil de, pazartesi yapılabilirdi. Bu hassasiyet farklı bir yöntemle aktarılabilirdi. Cumhurbaşkanımızdan randevu alınabilirdi. Bu hassasiyet bir heyetle aktarılabilirdi. Neden sadece amiraller? Tepki gösterenleri anlıyorum ama, bu adamlar denizci olduğu için denizle ve Montrö ile ilgili konuşabilirler. Kafa karıştıran 104’ünün bir araya gelerek bir şey imzalaması. Montrö konusunda hepimiz hassasız. Sayın Bahçeli de ‘Montrö kırmızı çizgimiz’ diye vurgu yaptı. Cumhurbaşkanımız da deyim yerindeyse ‘Şartlar daha iyi olana kadar devam edecek’ dedi. Kafa karıştıran şu, neden sadece amiraller yaptı? Gazeteciler, emekli bürokratlar, siyasetçiler, akademisyenler, bu konuyla ilgili fikir patlayan insanlar, sanatçılar, eski askerler… Bunlar bir çerçeve oluşturup metin hazırlayabilirdi. ‘Aksi halde’ diyerek başlayan bölümde 15 Temmuz kastedildi. Tekkedeki görüntüden yola çıkılarak o bölüm geliyor. Birincisi Montrö, ikincisi ise tekkeden çıkarılarak yapılan bir değerlendirme var. Keşke ismini yazsaydınız. Şu olsaydı, ‘Aksi halde bu tür şeylere karşı tedbir alınmadığı halde, TSK içinde FETÖ gibi başka yapıların Türkiye’yi kaosa sokma planları devreye girebilir’ denseydi, açık yazılsaydı. Çok muğlak kalmış ve bu yüzden her tarafa çekilebilir. Bu insanlar kurmay zekaya sahip kişiler. Bunu neden düşünemediler? Bir reaksiyon geleceğini öngöremediler mi? Eleştirilecek çok şey var. Bu amirallerin tamamını tanımıyorum. Ancak fikir sahibi olduğum isimler var. Bazılarını birlikte sert eleştirmiştik. Bir tanesi o kişi. Hayatta yan yana durmam. Diğeri ’20 sene önce AB’ye girmek için Kıbrıs’ı feda ederim’ diyen biri. Bunlarla yan yana gelmem. Ancak bazıları da var ki hakikaten darbecilikle, FETÖ’cülükle uzaktan yakından alakası olmayan kişiler. Bir tanesi Cem Gürdeniz. Gürdeniz CHP içinden bazı pervasızlara rağmen Libya ve Doğu Akdeniz politikasını ısrarla savundu. Toptancı yaklaşımdan artık vazgeçmek lazım. Hayatta yan yana gelmeyecek insanlar var. Benim kafama takılan noktalardan biri, bir kişi de ‘Bu yanlış algılanabilir. Gelin başka kesimleri de alarak başka bir metin hazırlayalım.’ diyebilirler. Bu kişiler 13 yaşında Harp Okulu’ndan, Deniz Lisesi’nden çıkan TSK’ya giden ve ölene kadar mesleğini sürdüren kişiler. Bu kişiler emekli oldukları halde memleketle ilgili kaygı duyuyorlar. Bazı komutanlardan darbeci diyorlar ama tam tersi darbeye karşı mücadele edecek kişiler bunlar. Darbeye karşı her türlü direniş meşru müdafaa hakkıdır. Gerekirse de silahla direniş gerektirir. Darbecilik Türkiye’yi birilerinin sömürgesi haline getirmektir. Bunun için darbe yaparlar, 12 Eylül’ü hatırlayın. 15 Temmuz Türkiye’yi uydusu haline getirmek için yapılacaktı.” sözlerini kullandı.

Ceyhun Bozkurt ve Barış Özkan ile ‘Haberin Olsun’un tamamını YouTube kanalımızda izleyebilirsiniz...

YOUTUBE KANALIMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYIN!