'TÜRKİYE’YE YÖNELİK YENİ BİR SALDIRI PLANI VAR!'

Ceyhun Bozkurt ve Barış Özkan, ‘Haberin Olsun’un yeni bölümünde, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın emriyle Girit'e F-15 jetlerinin gönderilmesi ve Suriye’de rejim güçlerinin İdlib’de son günlerde ağır silah desteğinde çok sayıda asker konuşlandırması üzerine Türk Silahlı Kuvvetleri’nin alarma geçmesi değerlendirildi.

BOZKURT: SUUDİ ARABİSTAN’DA TRUMP BAĞLANTILI BİR SATRANÇ OYNANIYOR!

Ceyhun Bozkurt, "Suudi Arabistan özellikle ABD’deki başkanlık seçimlerinden sonra Biden’ın kazandığının belli olmasından geçmiş politikasından bu tarafa doğru dönmeye, farklı bir yöne evrilmeye başladı. Biden’ın Suudi Arabistan’ın politikalarına bakış açısında Trump’tan bazı farklılıklar var. Trump ilk geldiğinde bölgede bir denge kurmuştu, Suudi Arabistan, İsrail ve Mısır başkanlarıyla meşhur küre fotoğrafı çektirerek aslında başkanlık döneminin sinyallerini vermişti. Buna göre bir politika izlenmişti. Burada İsrail’i merkeze alıp, yanına Suudi Arabistan’ı, BAE’i, Mısır ittifaklarını yerleştirmişti. Bu ittifaklar çerçevesinde Türkiye’nin Doğu Akdeniz ve Suriye Irak politikasını da ilgilendiren bir mücadele yürütmüştü. Suudi Arabistan bu kutuptaydı ve öne çıkan isim dengeleri gözeten kral yerine veliaht prens Muhammed bin Selman öne çıkmıştı. Trump yönetimiyle ana ilişkileri ağırlıklı olarak Muhammed bin Selman yürütmüştü. Trump’In İran politikası da çok sertti. Biden’ın kazanmasıyla birlikte Obama döneminde uygulanan İran ile mücadele edilmesi ve diplomasinin de beraber yönetilme fikri çıktı ortaya tekrar. Çünkü Obama döneminde de bu yapılmıştı. Bir anlamda İran’ı rahatlatacak süreçten bahsediliyor. İran ile bu coğrafyada mücadele eden, aralarında mezhepsel bir mücadele var. Suudi Arabistan’ın çok işine gelmeyen bir gelişme. Bu nedenle Suudi Arabistan’da kralın tekrardan öne çıkması, Kasım’ın sonlarına doğruydu sanırım, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Suudi Arabistan kralının bir görüşmesi oldu. Suudi Arabistan ile Türkiye ilişkilerinin gerilmesine de neden olan bir süreçti. Bu görüşme ilişkilerde bir sinyal olarak değerlendirildi. Çünkü hemen ABD seçimlerinin sonuna denk gelmişti. Dün Katar’a karşı da bir taarruz gerçekleştirmişti, ablukaya alma, yaptırımlar, sınırların kapatılması gibi. Suudi Arabistan dün bu çerçevede Katar ile de sınırları aştı. Bir yumuşama sinyali verdi. 3 Ekim’de Ticaret ve Sanayi Odası’nın çağrısıyla başlayan Türkiye’ye yönelik yaptırım, Türk mallarına yönelik boykot kararları... Acaba böyle bir yöne evriliyor derken, Yunanistan’a Girit adasına destek mahiyetinde F-15 uçaklarının gönderilmesi… İlk başta yansıyan bilgiler, bu kararın altında Muhammed bin Selman'ın olduğu. Kralın tekrardan öne çıktığı bir dönem yaşarken bir anda Muhammed bin Selman'ın böyle bir hamle yapması Suudi Arabistan içinde de bir mücadele sürdüğünü gösteriyor. Tekrardan yakınlaşma sinyali eskiyle ilişkileri ve gerilimi onarmaya yönelik hamleler yapılırken bunun yapılması dostça bir yaklaşım değil. Burada Yunanistan’ın kendi arkasındaki kuvveti artırmaya yönelik hamlelerinde uluslararası anlaşmalara yönelik aykırılıkta çok fazla. Yunanistan, Lozan Anlaşmasına aykırı hareket ediyor. Girit’in silahsızlandırılması, askersizleştirilmesi gereken bir statüde bulunuyor. Uluslararası bir anlaşma var ve birçok ülke buna imza attı. Buna rağmen birçok adaya yaptığı gibi Girit’e yığınak yapıyor. Suudi Arabistan’ın Türkiye’ye yönelik düşmanca ve uluslararası anlaşmalara aykırı hareket eden Yunanistan’ın yanında yer alması uluslararası hukuk bağlamında da hukuk dışı bir uygulama. Türkiye en zor dönemini belki de ekonomideki gelişmeler hariç güvenlik, istihbarat ve strateji anlamında birçok taarruzu göğüsledi ve bunları bertaraf etti. Türkiye bu saldırıyı bertaraf etmişken tekrardan yeni bir saldırının işaretlerini taşıyan bu hamlelere karşı Suudi Arabistan’ın yanlış yerde yer alması da Suudi Arabistan’ın aleyhine neden olacaktır. Suudi Arabistan’ın kendi içine ciddi bir siyasi geriliminin işaretlerinin taşınacağını düşünüyorum. Çünkü Trump’ın direnişiyle bağlantılı. Bölgenin en küçük ve etkili ülkelerinin başında İsrail geliyor. İsrail Trump yönetimini destekliyordu, Biden ile uzlaşma taraftarı değildi. İsrail Trump yönetiminde kurulan dengeleri korumak istiyor. Bu koruma açısından da Muhammed bin Selman ile daha yakın bir uzlaşı içinde. Bu noktada İsrail’in kurmaya çalıştığı dengeler üzerinde, Trump’ın da verdiği destekle anladığım kadarıyla Muhammed bin Selman ve ekibi bir hamle yapmaya çalışıyor. Bu durumda Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığının kral ve cumhurbaşkanı arasında yaptığı Türkiye ile dostane ilişki vurgusu bir anlamda boşa çıkıyor. Bunu boşa çıkartmamak için belli hamleler yapılacak, bir satranç oynanıyor. Doğal olarak Suriye’deki gelişmeleri de tetikleyecek." ifadelerini kullandı.

BOZKURT: REJİM BİR PROVOKASYON YAPABİLİR!

Bozkurt, "Suriye’de Şam yönetiminin Türkiye’ye yönelik askeri bir saldırı yapma ve bu saldırıyı uzun süre devam ettirme, operasyona dönüştürme konusunda askeri gücü ve kapasitesi yok. Türkiye’nin geçen sene Şubat ayı sonunda başlatılan İdlib harekatı sürecinde neredeyse Şam ordusunun iki tugayını yok etti. Bir denklik olmadığı ortada, Türkiye’nin misliyle karşılık vereceği ortada. Burada esas faktör Türkiye-Rusya ilişkileri. Güney Kafkasya’dan Libya’ya kadar uzanan bir hattan bahsediyoruz. Bunun içinde Suriye, Doğu Akdeniz, Libya ve Güney Kafkasya var. Türkiye-Rusya ilişkilerinin seyrine bağlı olarak İdlib’te rejim güçlerinin saldırısı söz konusu olabilir." dedi.

Ceyhun Bozkurt ve Barış Özkan ile ‘Haberin Olsun’un tamamını YouTube kanalımızda izleyebilirsiniz...

YOUTUBE KANALIMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYIN!