CHP çok kötü yakalandı! / SuperHaber ÖZEL
Cumhuriyet Halk Partisi'nin 1946'da aldığı erken seçim kararıyla 30 gün içinde 'Baskın Seçim' yaptığını biliyor musunuz?
CHP'nin 24 Haziran'da gerçekleştirilecek "Erken Genel Seçim"le ilgili yaptığı "Baskın Seçim" eleştirisi ve stratejisini bu söylem üzerine kurması 1946'da yapılan ve baş rolünde yine CHP'nin olduğu iki seçimi akıllara getirdi.
CHP 1946'da 3 ay içinde iki erken seçim kararı alarak dünya siyaset tarihine geçmişti. Üstelik yerel seçimler bir ayda, genel seçimler ise 41 günde bitirilmişti. Üstelik o günlerde şartları olağanüstü halden daha ağır olan Sıkıyönetim uygulaması vardı.
BİR AYDA BİTEN EN ERKEN SEÇİM
CHP, Eylül 1946'da yapılması gereken belediye seçimlerinin erkene alınması için 26 Nisan 1946'da meclise kanun teklifi verdi. Teklif aynı gün kabul edilerek seçimin tam bir ay sonra yani 26 Mayıs 1946'da yapılması kararlaştırıldı.
CHP'nin bu kararı üzerine henüz 3 ay önce kurulan Demokrat Parti seçimlere katılmama kararı aldı. Nuri Demirağ liderliğindeki Milli Kalkınma Partisi ise seçime katılmaya karar verdi. Ancak daha sonra CHP'nin baskılarına dayanamayan MKP de seçimden çekilmek zorunda bırakıldı.
Demokrat Parti seçime katılmamasına rağmen başka bir strateji izledi. Seçmenlere oy vermeye gitmeme çağrısı yaptı. Bu kampanyanın etkisiyle katılım oranı yüzde 50’nin altında kalmıştı.
1946 ERKEN GENEL SEÇİMİ 41 GÜNDE YAPILDI
CHP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı İsmet İnönü Yerel seçimler biter bitmez hiç beklemeden bir baskın erken seçim kararı daha aldı.
İnönü, 1947 yılının Mart ayında yapılması gereken Genel Seçimlerin 21 Temmuz 1946'da yapılmasına karar verdi. Kanun ise 10 Haziran'da mecliste kabul edilmişti. Oysa yerel seçimin üzerinden iki hafta geçmemişti bile...
CHP'lilerin gözü bir kez daha Demokrat Parti'nin üstündeydi. DP, Türk siyasi tarihine "Açık oy gizli tasnif" olarak geçen bu seçime girmeye karar verdi ve 41 gün içinde yapılan seçimde 61 milletvekili çıkarmayı başardı.
CHP'nin Milli Şefi İsmet İnönü, neden erken seçime gitmeye karar verdiğini o günlerde şu cümlelerle açıklamıştı:
“Esasen seçimi tabii olarak 1947 için düşünüyorduk. Dış ve iç politika gerekleri, memleket idaresini bir an önce kararlı kılmak mecburiyetini gösterdi. Dünyanın hali, geçen sene tahmin edebildiğimizden daha bulanık ve karanlık olarak, uzun bir sürünceme yolunu tutmuştur. Demek istiyorum ki, yeni seçim kanununun karar altına alınmasının tabii neticesi, süratli bir seçime gitmek olacaktır.”
ÜSTELİK SIKIYÖNETİM VARDI
CHP'nin bugün "Olağanüstü Halle seçime gidilmez" tezi de boşa çıktı. Çünkü; 1946'daki erkene alınan hem Belediye hem de Genel Seçimler sırasında İstanbul da dahil olmak üzere 6 ili kapsayan, şartları olağanüstü halden daha ağır olan sıkıyönetim uygulaması yürürlükteydi.