CHP liderinden küskünlere yine 'tıpış tıpış' emri!

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, "CHP kimliği ve inancı taşıyan bir kişinin sandığa küsme hakkı yoktur. Gidecek, oyunu kullanacak." dedi. 

Hürriyet'ten İpek Özbey, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile konuştu. Muharrem İnce'nin adaylığı ve küskün CHP'liler ile ilgili görüşlerini açıklayan Kılıçdaroğlu, "CHP kimliği ve inancı taşıyan bir kişinin sandığa küsme hakkı yoktur. Gidecek, oyunu kullanacak." dedi. 

İşte Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarının ilgili bölümü:

- Muharrem İnce, seçim öncesi liderlik yarışına girmeyeceğini açıkça belirtti. Seçimden hemen sonra ise muhalefet hareketi başlattı. Bekliyor muydunuz?

Hayır.

- Peki hakkı değil mi?

Bir siyasi partinin genel başkanı olacaksanız etik değerlere kesinlikle uyacaksınız. Siyasi parti genel başkanı olacak kişinin ahlaki temeller üzerinde bir felsefe oluşturması gerekir.

- Kemal Bey, anımsarsınız; son kurultayın ardından ilk röportajınızda “Muharrem İnce benim sevdiğim bir arkadaşımdır” demiştiniz bana. Hâlâ öyle mi?

Elbette. Bir kişinin belli bir demokratik mücadele vermesini yadırgarsanız doğru olmaz. Muharrem Bey benim dün de arkadaşımdı, bugün de arkadaşım, yarın da öyle olacak. Kurultay talebinde bulunmak demokratik bir taleptir.

- Artık CHP’ye oy vermeyeceğini söyleyen seçmen haklı mı, haksızlık mı?

Cumhuriyet Halk Partili olup da seçimlerde CHP’ye oy vermeyeceğim demek, ben bu ülkede demokrasiyi, adaleti, hakkı ve hukuku yok eden partiye dolaylı olarak oy vereceğim demektir. Bugün kızgınlıklarından ötürü böyle söyleyen seçmenin, yarın seçim olduğunda aklıyla hareket edeceğini düşünüyorum. Şunu da samimi olarak ifade edeyim seçmenlerimiz bugün kızgınlıklarında haklıdırlar.

Çok yüksek bir beklenti yaratıldı, beklentileri tam olarak karşılanmadı.

- Sizin de yüksek miydi?

En azından ortaya çıkan sonuçtan daha yüksek bir beklentim vardı. Bu beklentimin bir bölümü parlamentoda karşılandı ama Cumhurbaşkanlığı beklentimiz karşılanmadı. Ancak bir umutsuzluk tablosu yaratmak doğru değil, ortada umutsuz olmayı gerektiren bir tablo yok. Parlamentoda muhalefet açısından güçlü bir irade ortaya çıkacaktır. Seçimlerden sonra özellikle sosyal medyada o kadar büyük haksızlık yapıldı ki, bunlara cevap verilmesine rağmen bizim seçmende farklı bir algı oluşturdu. Bir arkadaşımız çıktı, “50 bin sandıkta temsilci yok” dedi. Yok böyle bir şey. 24 Haziran akşamı parti örgütünün genel merkeze gönderdiği tutanak sayısı 128.915… 180.000 tutanağın 128.915’i o gece elimize gelmiş. Bu Türkiye’nin siyasi tarihinde bir ilktir. 25 Haziran sabahı tutanakların gelişi devam etmiş, bunun sayısı 24.271 tutanak. 26 Haziran günü itibariyle de 17.862 tutanak… Yani 180 bin tutanağın 171 bini gelmiş.

- Film nerede koptu?

Gerçeği söylememiz lazım: Bizim ve sivil toplum örgütlerinin temsilci gönderemediği sandık sayısı 9429… Bu sandıkların sonuçlarını da Yüksek Seçim Kurulu’ndan aldık. Sistem çöktü dediler, sistem falan çökmedi. Bunu anlatıyoruz ama anlatamıyoruz. Devlet tüm imkânlarıyla 180 bin 477’sin, biz 171 bin 048’ini topladık. Bana çıkıp desinler ki, herhangi bir siyasi parti bugüne kadar yapılan seçimlerde şu kadar ıslak imzalı tutanak topladı. Yok…

- Peki “Sistem çöktü” söylentisi nasıl yayıldı?

Birileri kalktı, böyle bir şey attı ortaya, çöken sistem yok. Sosyal medyada CHP’ye yönelik bir karalama kampanyası başladı. CHP örgütleri, sivil toplum kuruluşları ve gönüllüler, ittifak kurduğumuz partilerin gönüllüleri çok önemli bir başarı elde etmiştir. Birçok kentte AK Parti’lilerin baskısına rağmen milletvekilliği kazandık. Bu milletvekilliklerini çok küçük oy farklarıyla kazandık. Eğer sandıklara çıkılmamış olsaydı Anadolu’nun pek çok kentinin bu milletvekilleri kazanılamamış olacaktı. Sonuna kadar sandıklara sahip çıktık. İktidar Partisi'nin parlamentoda çoğunluğunu kaybetmesinin nedenlerinden biri de sandıklara sahip çıkmamızdır. Bizim eksiğimiz olabilir ama kimse sandıklara sahip çıkmadığımızı söyleyemez.

KİMSENİN ÜSTÜNÜ ÇİZMEDİM

- Cuma günü MYK’yı değiştirdiniz. "Başarısızlık"ta bazı arkadaşlarınızın üstünü mü çizdiniz?

Ben kimsenin üstünü çizmedim. Bazı arkadaşlarımız gönüllü olarak dinlenmek ve yeni arkadaşların siyaseten önünü açmak için feragat ettiler. Ancak MYK’daki değişiklikleri isimler üzerinden değerlendirmek doğru değil. Çünkü MYK’da tüm halef/selef isimler alanlarında değerli siyasetçiler. MYK’daki bence öne çıkan değişim kadın ve gençlik alanında. MYK toplantılarımıza Kadın ve Gençlik Kolları Genel Başkanlarımız katılabiliyorlardı. Biz bu arkadaşlarımıza ek olarak kadın ve gençlik politikaları konusunda çalışma yapacak genel başkan yardımcısı arkadaşlarımızı görevlendirdik. Çünkü Türkiye’nin temel problemlerini en can acıtıcı biçimde yaşayan kadınlarımız ve gençlerimiz. Öte yandan bir başka ilk olarak Tarım Politikaları konusunda çalışma yürütecek bir genel başkan yardımcısı arkadaşımız da MYK’da görev aldı. Özetle mevcut MYK’mız Türkiye’nin içinde bulunduğu sorunları aşma konusunda daha kararlı, tutarlı bir politika izleyecektir.

- Başka ne değişecek CHP’de?

En büyük arzum CHP örgütlerinde ciddi bir değişime gitmek. Daha genç ve dinamik bir örgüt yapısı ortaya çıkarmak. Bu arada şunu da söylemek isterim Türkiye içinde bulunduğu şartlar itibariyle zor bir süreçten geçiyor. Türkiye’nin gündemini bir tarafa bırakıp, CHP içinde iç çekişme varmış gibi bir algı yaratmak ve bunu iktidar medyasının desteğiyle sürdürmek doğru değil. Ancak vatandaşlarımıza da şu mesajı vermek isterim: Ne derlerse desinler, biz Türkiye’nin sorunlarıyla yakından ilgileniyoruz.

- Ne demek "yakından ilgileniyoruz"?

Var olan sorunların nasıl çözülmesi gerektiğine yönelik tespit ve önerilerimiz de kamuoyuyla paylaşıyoruz. Nitekim Türkiye’nin son dönemde yaşadığı ekonomik ve siyasal çıkmazdan kurtulmasının yolunu saptadık ve net 13 madde altında kamuoyuyla paylaştık. Bizim dışımızda sorunların çözümü için net reçete ortaya koyan ikinci bir parti yok, AK Parti dahil.

CHP’Lİ GİDECEK, OYUNU KULLANACAK!

- Yerel seçimlerin erkene alınmasını bekliyor musunuz?

Hayır beklemiyorum. Yerel seçimler zamanında olacak...

- Peki hazır mısınız?

Tüm partilerden daha hazırız. Çok kısa bir süre içinde de yerel yönetimler vizyonuyla ilgili bir toplantı yapacağız. Hazırlık yapıldı ama kurultay tartışmaları nedeniyle bunu biraz öteledik. Bir taslak hazırlandı. Örgütte tartışmaya açacağız. Ancak öncelikle şunu söylemeliyim: Bizim belediyelerimiz başarılıdır. Bizim belediyelerimizin olduğu yerlerde suçluluk oranı düşük seviyede. Aynı zamanda bizim belediyelerimiz o kentte yaşayanların nefes aldığı yerler. Kentin cazibe yerleri haline getirilmiştir. Başka partiler tarafından yönetilen ilçelerin sakinleri bizim belediyelerin olduğu il ve ilçelere geliyor, bunu biliyoruz.

- Delege düzeyinde ortadan bölünmüş bir partinin yerel seçimlerde başarı kazanabilmesi mümkün mü?

İnsanların tercihini parti içinden bir kişiden ya da öbüründen yana kullanması o partinin bölünmesi anlamına gelmez. Olan demokratik bir sürecin işlemesidir. Bu nedenle CHP kimliği ve inancı taşıyan bir kişinin sandığa küsme hakkı yoktur. Gidecek, oyunu kullanacak ve mücadelesini yapacaktır.

- İstanbul’da kazanma şansınız nedir?

Sadece İstanbul değil, Ankara, Denizli, Balıkesir, Adana, Mersin, Antalya, Uşak kesinlikle alacağımız yerler.

- Biliyorum, kafanızdaki ismi söylemeyeceksiniz ama en azından parti içinden olup olmadığını söyleyebilir misiniz?

Ona da bir şey diyemem. Ama CHP’nin adayı kazanacak ve İstanbul’u çok iyi yönetecek, bundan emin olun.

CHP liderinden küskünlere yine 'tıpış tıpış' emri! ile ilgili etiketler CHP Kemal Kılıçdaroğlu Muharrem İnce