CHP'nin darbe imalarının altında korona başarısını gölgelemek mi yatıyor?
Sabah yazarı, akademisyen Hasan Basri Yalçın, son günlerde CHP merkezli darbe imalarının altında hükümetin korona ile mücadelede gösterdiği büyük başarı olduğunu iddia etti. Muhalefetin korona karşısında hükümetin tökezlemesini beklediğini belirten Yalçın, bunun tam tersi başarı elde edilince de gündem karalama kampanyasına giriştiğini söyledi.
Yaklaşık 2 aydır koronavirüs ile çetin bir savaş veren Türkiye'de gündem CHP'nin yönetim kademelerinden gelen darbe imalı söylemlerle değişti.
Türkiye darbe imalarını ve karşı savunma olarak da "köpürtülüyor" savunmasını tartışmaya başladı.
Haftalardır virüsle mücadele eden sağlık mensuplarını görmeye alıştığımız ekranlar bu nedenli haftanın ikinci gününde darbe imalarının konuşulduğu platformlara döndü.
CNN Türk'te Başak Şengül'ün hazırlayıp sunduğu Akıl Çemberi'nin de gündeminde bu darbe imaları vardı. Konuklar arasında yer alan Sabah yazarı, akademisyen Hasan Basri Yalçın, meselenin Anayasa Mahkemesi ve YÖK üyeleri gibi atamaları halk oyu ile seçilmiş bir cumhurbaşkanının değil de darbelerin arkasından gelmiş ya da Meclis'te ayak oyunları ile gelmiş cumhurbaşkanlarının ataması olduğunu vurguladı ve ekledi "Çünkü bu cumhurbaşkanlarının CHP'nin ideolojisini taşıyan cumhurbaşkanları. Mesele bundan ibaret. O gazetede o yazıyı yazan kişi de aynı zihniyetin ürünüdür. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Adnan Menderes'in resmini beraber yayınlayıp, altına makus talihten kaçış yok demenin hiçbir başka izahatı yoktur. Menderes'in makus talihi nedir? Bir darbe sonrası idam edilmektir. Başka nasıl açıklayabilirsiniz bunu? Darbecilik bunun neresinde yok? Nasıl köpürtme olabilir. Köpürtme denilmesi ile ilgili ciddi bir sıkıntı var. Benim de anlamaya çalıştığın yer tam da burası. CHP'liler neden birden darbe imaları yapmaya başladılar?"
CHP'nin neden birden bire darbe iması yapmasına ilişkin tespiti olduğunu belirten Yalçın, sözlerine şöyle devam etti:
"Koronavirüsle mücadelede hükümetin ciddi anlamda tekleyeceğine dair bir inanç vardı. Sürekli haberler yapıldı. 100 binlerce insan ölecek Türkiye'de, Türkiye böyle bir şeye hazırlıklı değil diye ortalık velveleye verildi. Sonrasında baktık ki, Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bu virüsle mücadelede en başarılı olduğu kabul edilen Almanya'daki ölüm oranlarının bile ancak yarısı kadar. Her bir insanımız kıymetlidir. Ama burada Türkiye'nin sağlık sektörünün muazzam bir başarısı ortaya çıktı. Hükümetin sağlık sektörüne bunca yıllardır yaptığı yatırımın biz bugün karşılığını görüyoruz. Hani şehir hastaneleri yapılıyor, ne gerek var şehir hastanelerine, bunların parasını ceplerinden ödeyecekler, halkın parasını, muayene edilmemiş hastalara ödeyecekler diyen insanlar bugün hiç yok ortada. Türkiye salgını en ucuz atlatan ülkelerden biri olma yolunda. Tam bunlar konuşulması gerekirken, CHP'liler birden ortaya bir darbe iması, bir gündem karıştırma, bir karalama, tuhaf bir şey konuşmaya başlıyoruz. Bu ülkede darbeyle ilgili ne vardı? Nereden çıktı. Rejim tartışmaları, sistem tartışmaları... biz şimdi bunlara niye girdik? Ben size söyliyeyim. Çünkü, koronavirüs üzerinden hükümetin ciddi şekilde sarsılacağını bekleyen ve bunu ümit eden maalesef ümit eden bir muhalefet anlayışı var. Ve bu muhalefet anlayışı bugün geldiği yerde hiç de hükümetin teklemediğini, aksine süreci başarıyla yönettiğini gördükten sonra ortalığa bu tür tuhaf, saçma sapan, bir gündem karalama kampanyası ile girmiş görünüyor"
