CHP’nin siyaset anlayışı…

Prof. Dr. B. Zakir Avşar

Prof. Dr. B. Zakir Avşar

Yapılacak iş bellidir, ya Meclis Başkanı'na cevap vermeyen atama bakan istifa edecek ya da atama bakanın cevap vermediği Meclis Başkanı istifa edecek. Sonunda görev suç örgütü elebaşına düştü.” buyurmuş, Faik Öztrak

Suç ve suçlu ile mücadeleye destek vermek, ülkeyi her türlü çete, mafya türü suç örgütlerinden temizlemek için çaba gösterilmesini istemek, hükümete önerilerde bulunmak, katkı sağlamak türünden görevleri yokmuş gibi davranan; açıklamaları ile suçlulara ve örgütlerine destek verir bir izlenim uyandıran bir muhalefet tarzı ile karşı karşıyayız.

Bir suç örgütü elebaşı açıklamalar yapıyor ve buna tüm muhalefet balıklama atlıyor ve iddiaların tümüne gerçek muamelesi yapıyor ise ülkemizin siyasal geleceğinden endişe duymak zorundayız

Bu hiç makul ve doğru bir gidiş değildir

İddiaların araştırılmasını istemek, doğruların ortaya konmasını talep etmek ayrı bir şeydir, iddiaları doğru kabul edip ona göre işlem tesis edilmesini talep etmek daha ayrı bir şeydir. Ortada bir psikolojik harekat var. Sürekli olarak iddialarda boyut büyütülüp hedefler çoğaltılıp top yekün demokrasinin tahribinin amaçlandığı görülüyor. Millet olarak bunun örneklerini 2013 yılından beri defalarca yaşadık. En son 15 Temmuz darbe girişimi ile en uç örneğini gördük. Şimdi bir suç örgütü elebaşının iddiaları üzerinden Gezi, Mit tırları, Mit operasyonu, 17/25 Aralık süreçleri gibi seçimle gelmiş meşru hükümete karşı darbe teşebbüsleri benzeri bir yol izleniyor.

Öztrak’ın ve diğer CHP sözcülerinin neredeyse her gün tekrarladıkları “kelle isteriz” nev’inden suç örgütü liderinin iddialarına atıfla yaptıkları açıklamalar sorumsuz siyaset anlayışının ve anti demokratik yaklaşımın bir yansıması…

Diyeceğim ki, bunlar ağızlarından çıkanı kulakları duymayacak kadar siyasete bigane insanlar mı? Hırs gözlerini bu kadar mı bürümüş?

Kullandıkları argümanlar bir suçlunun iddiaları…

Önceki gün Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun TBMM Başkanı Mustafa Şentop’a evladı üzerinden hücum ettiği garip açıklamaları vardı…

Çocukların çalışkan, başarılı olmaları sanki bir kabahatmiş gibi…

Benim CHP yönetimine bir hatırlatmam olacak. Lütfen Milli Mücadele’nin büyük kahramanı, Atatürk’ün Başbakanı, ikinci Cumhurbaşkanımız İsmet İnönü’nün siyasal hayatına ilişkin okumalarını artırsınlar. İktidar muhalefet ilişkilerinin en sıcak günlerinde rahmetli Başbakan Adnan Menderes’in özel hayatına ilişkin bazı bilgi ve görüntüler ana muhalefet lideri İsmet Paşa’ya getirilir. “Bunları kullanalım”, diye ısrar eden çalışma arkadaşlarına, “Özel hayatları tarassutla siyaset olmaz” diyerek getirilen bilgi ve resimleri elinin tersi ile çevirir.

CHP köklerinden koptu, dediğim zaman bana darılan dostlarım oluyor…

Kopmadı mı?

Bu nedir?

Sınava girmiş başarılı olmuş, zaten ülkenin en iyi üniversitelerinden birinde onur öğrencisi bir genç insana, sadece babasının siyasi pozisyonu nedeniyle bu kadar hoyratlık CHP Genel Başkanına yakışıyor mu?

İktidar veya muhalefet partilerinde yer alan siyasetçilerin çocuklarının, eşlerinin, yakınlarının kendilerine ait başta özelleri olmak üzere bir hayatları, meslekleri, meşguliyetleri olmasından daha doğal bir şey olamaz.

İnsanları yakınlarının siyasal duruşlarından, konumlarından ötürü cezalandıracak, hatta linç edecek bir noktaya taşımak hiç  dürüst ve adil bir tavır değildir.

Siyasetçilerin, devlet adamlarının aileleri zaten bulundukları konum gereği yüksek stres altında yaşarlar. Onların normal, sıradan insanlar gibi, sessiz sedasız, haberlerden, kameralardan, ekranlardan, siyasal kavga ve polemiklerden uzak yaşama hakları vardır.

Buna en fazla saygı göstermesi gerekenler de siyasetçilerin bizatihi kendileri olmalıdır.

Diğer Yazıları