'Çin, Türklerin tarihteki ilk yerleşimini ve eserlerini yok ediyor'
10 milyona yakın insanın kamplarda tutulduğu, fiziksel ve zihinsel işkencelere maruz bırakıldığı iddia edilen Doğu Türkistan'da dini ve etnik baskılara bir yenisi daha eklendiği belirtildi: Yapıların Çinlileştirilmesi.
Çin'in Doğu Türkistan'da sürdürdüğü politikaları sonucu 8 milyondan fazla Uygur Türk'ünün kamplarda tutulduğu ifade ediliyor.
Bu sayı, örneğin, Türkiye'deki her 10 kişiden 1'inin kamplarda olmasına denk. Dışarıda bırakılan yaşlı ve çocuklar ise Haşar ismi verilen 'zorla çalıştırma' programına tabi tutulup, sağlıklarının elverişli olmadığı ağır işlerde ölümüne çalıştırılıyorlar. Basın veya diplomatların ziyaretlerine ise izin yok.
UYGUR YERLEŞİMLERİNİ YOK EDİYOR
Uygur Türkleri, göçebe yaşam tarzını bırakıp yerleşik hayata geçen ilk Türkler. Doğu Türkistan coğrafyasında ilk tapınaklar, yapılar ve hatta matbaa ve kütüphane bile vardı. Doğu Türkitan'daki Türk yerleşimleri, dünyadaki tüm Türkler için öel bir anlam taşıyor.
Çin, eski Uygur yapılarını modernleştirme bahanesiyle yıkmaya başlayarak toplumsal yıkıcılığına yeni bir parametre kazandırdı. Çin'in Tanrıdağ Ağı isimli websitesinde çıkan habere göre Çin, Doğu Türkistan'daki eski yerleşim yerlerini 'modernleştirme' bahanesiyle yıkıyor.
Haberde, ÇKP'nin Sincan yetkilileri, bu yılın Nisan ayına kadar 135 yerleşim yerini yıkarak modern bir şehir oluşturma sürecini hızlandırmayı planladıklarını açıkladı. Çin'in 14. 5 yıllık planına dahil edilen 'Türk-İslam tarzındaki yerleşim alanlarının tahrip edilmesi' de gözlerden kaçmadı.
Sadece 2020'nin ilk yarısında 800'e yakın yerleşim bölgesinde 110.000'den fazla hanenin evini yıkarak toplu yerleşim bölgelerine taşındı. İkinci yarıda ise 1090 yerleşim alanında 190.000'den fazla hanenin de aynı süreci yaşaması planlanıyor.
Gözlemciler nihai amacın modernleşme değil, Çinlileşme olduğunda hemfikir.
ZORLA PARTİYE BAĞLILIK YEMİNİ ETTİRDİLER
Çin kaynaklı sitelerde ortaya çıkan görüntülerde 'Haşar' adı verilen ve zorunlu çalışma programı olan uygulama kapsamında aynı üniformayı giyen bir çok Uygur zorla çalıştırılırken görülmüştü.
Yaşlı kadınlara ağır yükleri taşıttıkları görüntülerden sonra şimdi de genç zorunlu işçileri fabrikaların avlusunda Çin Komünist Partisine bağlılık yemini ettirildiği görüntüler basına sızdı.
Çin, daha önce zorla çalıştırma uygulamasının varlığını reddetmiş, sahte veriler sunmuş ve tarımsal alanların tamamen makineleştiğini iddia etmişti. Ancak uluslararası raporlar ve tanıkların beyanları ÇKP yönetiminin asimilasyon amacıyla zihinsel ve fiziksel şiddet uyguladığını gösteriyor.
ÇİN'DEN BATI'YA 'ÇOCUKLAR' ÜZERİNDEN MİSİLLEME ÇABASI
Çin'de Türklere yaşatılan ve soykırıma varan uygulamalardan sonra bu yılın başında birçok Batılı ülke ve kuruluş Çin'e karşı bazı yaptırımları devreye sokmuştu. Örneğin birçok marka, NBA dahil, köle-işçi Uygur Türklerine toplatılan pamuklardan üretilen giyim ürünlerine karşı kampanya başlatmıştı.
Çin ise karşılığında, H&M, Zara ve Nike gibi bazı şirketlerin, deriden emilim yoluyla çocukların sağlıklarını tehlikeye atacak boya maddeleri bulundurduğunu iddia ederek Batı'ya misillemede bulunuyor. Diğerleri gibi tek suçları Uygur Türklerini savunmak olan Burberry, Adidas ve Converse de ÇKP'nin hedef listesinde.