"Cinsel suçlarda deliller kar tanesi gibi..."
Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Didem Yeldan, cinsel istismar suçlarına ışık tutacak bir kitap kaleme aldı. "Uygulamada cinsel suçlar" adlı kitabında Yeldan, cinsel suç delillerini kar tanelerine benzetti. ‘Cinsel suçlarda deliller kar tanesi gibi, doğru sonuç için erimeden muhafaza edilmeli” uyarısında bulunan Savcı Yeldan, bu tip suçlarda en büyük zaafı ise “Ayıp ve mahremiyet duygusuyla ‘işte o’ dedirtmemek için ifadeyi değiştirme, sanığı affetme yoluna gidiliyor” sözleri ile özetledi.
Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Didem Yeldan cinsel suçlarla ilgili çok önemli bir çalışmaya imza attı.
Yeldan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararlarının da irdelendiği, birçok cinsel istismar davasına ışık tutacak “Uygulamada Cinsel Suçlar” adlı kitabı kaleme aldı.
Yeldan kitabında, “Cinsel vakalardaki ayıp ve mahremiyet duygusu, çoğu olayda mağdur ve yakınlarının olayı unutturmak ve çevreye karşı da ileride ‘işte o’ dedirtmemek için ifadeyi değiştirme, sanığı affetme, şikayetten vazgeçme yoluna giderek olayın kapatılmasına neden oluyor. Mağdurların beyanlarını en sağlıklı şekilde temin edebilmek için, onları aile ve çevrenin olumsuz baskı ve telkinlerinden uzak tutup, uzmanlar tarafından beyanların alınması gerekiyor” sözleri ile bu tip davalarda yaşanan en büyük zaafa dikkat çekti.
Yeldan, cinsel suçlarda delillerin yağan kar tanesi gibi olduğunu belirterek, “Kar tanelerini kaynaklarından ilk çıktıklarında hemen ele geçirerek kirlenip, eriyip kaybolmamaları için en sağlıklı şekilde muhafaza etmeliyiz ki doğru sonuca ulaşalım” uyarısında bulundu.
“ÖZGECAN ASLAN, ŞULE ÇET VE AYNI KADERİ PAYLAŞAN KURBANLAR ANISINA…”
Yaklaşık 30 yıllık meslek hayatı boyunca ceza mahkemeleri hakimliği, Bölge Adliye Mahkemesi Daire Başkanlığı ve Yargıtay Cumhuriyet Savcılığı görevlerinde bulunan Didem Yeldan, AİHM, AYM, Yargıtay Ceza Genel Kurulu ve ceza dairesi kararları ile birlikte cinsel saldırı, çocukların cinsel istismarı, cinsel taciz, reşit olmayanla cinsel ilişki, hürriyetten yoksun kılma suçları ve olay değerlendirmelerinin yer aldığı 952 sayfalık kitabını uzun çalışmalar sonucu oluşturdu. Kitabın önsözünde Özgecan Aslan, Münevver Karabulut, Şule Çet, Değer Deniz gibi cinsel istismara uğrayıp öldürülen birçok kadının ismini paylaşan Yeldan, “Benzer kaderi paylaşan daha binlerce kurbanın anısına” diyerek kitabı öldürülen tüm kadınlara adadı.
“AİLE VE ÇEVRENİN OLUMSUZ BASKISINDAN UZAK TUTULMALI, UZMAN EŞLİĞİNDE ALINAN SAMİMİ VE ÖZGÜR BEYANI YETERLİ OLMALI”
Cinsel suçların, mahiyetleri itibariyle gizlilik içinde işlenen suçlar oldukları için olayın ispatı açısından görgü tanıklarının bulunamayabileceğine işaret eden Didem Yeldan, çoğu zaman sadece mağdur ve sanık arasında gerçekleşen bu suçlarda, mağdurun beyanının önemli bir delil olduğuna dikkat çekti. Yeldan, sözlerine şöyle devam etti:
“Cinsel vakalardaki, ayıp ve mahremiyet duygusu, çoğu olayda mağdur ve yakınlarının olayı unutturmak ve çevreye karşı da ilerde ‘işte o’ dedirtmemek için ifadeyi değiştirme, sanığı affetme, şikayetten vazgeçme ya da baştan beri şikayetçi olmama yoluna giderek olayı kapatmaya çalışmaya neden olmakta ve bu durum mağdurların ifadesini etkilemektedir. Mağdurların beyanlarını en sağlıklı şekilde temin edebilmek için ise onları aile ve çevrenin olumsuz baskı ve telkinlerinden uzak tutup, soruşturma safhasında güvenli ortamda, uzman ya da uzmanlar tarafından beyanlarının alınması gerekir. Bu beyanların kayıt altına alınması, iddianamenin kabulünden hemen sonra da araya zaman girmeden duruşmanın yapılması ve mağdurların etki altında kalmadan verdikleri samimi ve özgür beyanları ile yetinmek gerekmektedir.”
“SÜRECİN UZAMASI OLAYIN IZDIRABINI ARTTIRIP, İFADELERİN DEĞİŞMESİNE NEDEN OLUYOR”
Soruşturma ve dava sürecinin usulüne uygun ve hızlı olarak yapılmasının önemli olduğunu ifade eden Didem Yeldan, cinsel suçlarda delilleri ‘yağan kar taneleri’ne benzetti. Delillerin ilk ortaya çıktığında temin edilip sağlıklı ve güvenli bir şekilde muhafazasının yapılması gerektiği uyarısında bulunan Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Yeldan, kitabında şu bilgilere yer verdi:
“Cinsel suçlarda olayın hemen akabinde titizlikle alınmış mağdur beyanı, tanık beyanı, hemen yaptırılmış teşhis işlemi ve doktor muayenesi, raporlar, ileride ispat ve suçun sübutu açısından büyük önem taşır. Nasıl kar taneleri gökyüzünün üst katlarında daha iri, sıkı ve yoğun iken yer yüzüne yaklaştıkça seyrekleşip, yer yüzüne değdiklerinde de eriyip kaybolmakta iseler, cinsel suçlardaki deliller de böyledir. Kar tanelerini yani delilleri kaynaklarından ilk çıktıklarında hemen ele geçirip kirlenip, eriyip kaybolmamaları için en sağlıklı şekilde muhafaza etmeliyiz ki doğru sonuca ulaşalım. Aksi halde bu tür suçlarda araya giren zaman hep sanığın lehine, mağdurun ise aleyhine işlemektedir. Soruşturma ve kovuşturma süreci uzayıp mahkemeye gidiş gelişler arttıkça, olayın verdiği ıstırap daha da artacak, ifadeler de değişmeye başlayacaktır. Olayı kapatmaya yönelik telkinler, mağdurun özgür iradesini de etkileyecektir. Çoğu olayda soruşturma safhasındaki beyanlar ile yargılama safhasındaki beyanlar arasında bundan kaynaklanan farklılıklar olabiliyor. İfadelerde çelişki oluşturabilecek bu hususlar, yanlış değerlendirildiklerinde olayın cezasızlık ile sonuçlanmasına neden oluyor.”
“DEVLETE SIĞININ VE ADALETE GÜVENİN”
Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Didem Yeldan, kitapta son dönemde gündeme gelen birçok cinsel istismar davasına ışık tutacak ve benzer tarzdaki olay ve soruşturmalarda kullanılabilecek örnek karar ve değerlendirmelere yer verdi. Cinsel saldırı ve istismarın eğitim seviyesi ve sosyal statü fark etmeksizin hemen her kesimde yaşanabildiğine dikkat çeken Yeldan, kadın ve erkek mağdurların en yakınlarındaki kişilerin de cinsel eylemlerine maruz kaldıklarını vurgulayarak, “İnsanlar artık kime güvenecekler, çocuklarını, ırzlarını kime emanet edecekler, bu tür bir olay meydana geldiğinde yaralarını nasıl saracaklar, nasıl davranacaklar? Faile verilecek cezanın caydırıcı ve ıslah edici özellikleri olacak mı? Ve bu özellikler mağdur ve ailesini teskin edecek midir? Her zaman olduğu gibi devlete sığınılacak ve adalete güvenilecektir. Netice itibariyle adaletin kestiği parmak acımaz, adalet er geç tecelli eder” dedi.
SAVCI YELDAN ÖRNEK KARARLARA İMZA ATTI
Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Didem Yeldan, daha önce görev yaptığı mahkemelerde kadına yönelik şiddet ve cinsel istismar davalarında verdiği kararlar ile dikkat çekmişti. Eşine şiddet uygulayan sanığın eylemlerini eziyet olarak değerlendirerek en üst sınırdan ceza verip iyi hal indirimi uygulamayan Yeldan, başka bir davada ise 2 öğrenciye cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla yargılandığı ilk derece mahkemesindeki davada beraat eden sanığa, çocukların ilk beyanını göz önünde bulundurarak 15 yıl hapis cezası verilmesini sağlamıştı. Didem Yeldan, bu davanın gerekçeli kararında da, cinsel saldırıya uğrayanların çelişki gibi görülebilecek beyanlarda bulunmalarının ya da olayın önemli bir bölümünü hatırlayamamalarının, saldırının olağan ve beklenen sonuçlarından olduğu vurgulamıştı.
Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Didem Yeldan daha önce de Dr. Gökhan Taneri ile birlikte "Cinsel suçlarda beraat" adlı bir kitap daha yazmıştı.