Kış aylarına girmemizle beraber kış enfeksiyonları görülmeye başladı özellikle çocuklarda yüksek ateşe de neden olabiliyor. Küçük yaştaki çocuklarda daha sık görülen yüksel ateşe bağlı halk dilinde 'havale' olarak bilinen nöbetler konusunda çok dikkatli olmalıyız. İnfluenza veya diğer virüs salgınlarına bağlı üst solunum yolu veya ishal gibi yüksek ateşle seyreden enfeksiyonların, daha sert geçtiği ve uzun sürdüğü tespiti yapılıyor. Enfeksiyon uzmanları, 2 yıllık pandemi boyunca sık görülmeyen virüs veya bakterilerin yeniden aktif hale geçmesi nedeniyle, bu kışın enfeksiyonlar açısından çok daha zor geçeceğini belirtirken, nöroloji uzmanları çocuklarda yüksek ateşe bağlı ortaya çıkabilen ve halk arasında havale ya da nöbet geçirme olarak bilinen 'febril konvülziyon' konusunda uyarılarda bulundu. Çocuk Nöroloji Klinik Şefi Prof. Dr. İhsan Kafadar, çoğu ailenin yüksek ateş nedeniyle nöbet geçiren çocuklara nasıl müdahale edeceğini bilmediğini söyleyerek, önemli bilgiler verdi.
Uzman uyardı: Havale geçiren çocuğa bunları sakın yapmayın!
Kış ayları beraberinde kış enfeksiyonlarını da yanında getirdi. Özellikle çocuklarda yüksek ateşe bağlı görülen nöbetler yani halk dilinde havale olarak bilinen bu nöbetlerde neler yapmamız gerekiyor? Doğru bildiğimiz yanlışlar neler? Uzmanından tavsiyeler...
"TÜM ÇOCUKLARIN YÜZDE 5'İNDE GÖRÜLÜYOR"
Prof. Dr. Kafadar, halk arasında daha çok havale olarak bilinen, tıp dilinde 'febril konvülziyon' adı verilen nöbet tipinin, çocuk acillerde çok sık görüldüğünü belirterek, "Ateşli konvülziyonlar, nöbet tipleri içinde tüm çocukların yüzde 5'inde görülüyor. En sık neden, virütik olaylar. Bunlar da genelde üst solunum yolu enfeksiyonları, nezle, tonsillit (bademcik), farenjit, orta kulak iltihabı, akut gastroenterit yani ishal gibi tablolara yol açıyor. Biz, yaptığımız çalışmalarda soğuk algınlığının, hastalıkların en çok görüldüğü kış aylarında febril konvilzüyonlara daha sık rastlayacağımızı düşünüyorduk ama, gördük ki yaz veya kış mevsimi arasında ateşli havale görülme sıklığı bakımından çok büyük bir fark yok. Çünkü yazın da çok sık karşımıza çıkan ishaller ateşli havalelere neden olabiliyor. Ateşli havale 3 ay ila 5 yaş ya da 6 ay ila 6 yaş arası çocuklarda daha sık görülüyor. Özellikle yeni doğan döneminde hiç nöbet hikayesi olmayan, daha önce ateşsiz nöbet geçirmemiş çocuklarda görebildiğimiz, en önemlisi de beyin zarı ve beyin iltihabına (menenjit) bağlı olmayan nöbet türü" diye konuştu.
SİRKELİ SU İLE ATEŞ DÜŞÜRMEK TEHLİKELİDİR!
Ailelerin nöbet geçiren çocukların ağızlarını zorla açmasının yaralanmalara neden olduğunu belirten Prof. Dr. Kafadar, şunları söyledi: "Nöbet anında çocuğun ağzını zorla açmaya çalışmak çocukta diş kırıkları, dil yaralanmalarına neden olabiliyor. Bu, çok büyük bir hata. Çocuk gevşemeye başladıktan sonra, yan yatırıp ağzını açarak dilini çıkarmak gerekli. Kasılma anında bunu denemeyin, çocuğa zarar verirsiniz, kendinize zarar verirsiniz. Parmağı kopan, eklem fonksiyonlarını kaybeden anne babalarımız oldu. Dişleri kırılan, dili zarar gören çocuklarımız oldu. Hatalı ve hiç gerekli olmayan bir şey." Bir diğer hatanın da sirkeli su ile ateşin düşürülmeye çalışılması olduğunu ifade eden Prof. Dr. İhsan Kafadar, "Ateşin hızlı yükselmesi veya inmesi de nöbete neden olabilen bir etken. Sirkeli su yaptığınız zaman, ateşi hızla düşürdüğünüzü zannedebilirsiniz ama, aynı hızla da yukarı çıkabilir. Yani yararlı olabileceğini düşünürken, tam tersine zarar da verebilirsiniz" şeklinde konuştu.
ATEŞİN ÇIKTIĞI İLK GÜN ANNELER SAKİNLİĞİNİ KORUMALI VE HAVALEYİ TAKİP ETMELİ!
Vakaların yüzde 70'inde havalenin, ateşin çıktığı ilk gün görüldüğüne dikkat çeken Prof. Dr. Kafadar, "Sık görüldüğü için önemli. En önemli konu özellikle annenin, ki çocuğun yanında genellikle anne oluyor böyle bir durumda, nasıl davranması gerektiğini bilmesi. O sırada ne yapmak gerekir? En zor olanı, bir annenin böyle bir durumda kesinlikle sakinliğini koruması gerekiyor. Daha sonra da çocuğun, etrafındaki zarar verecek şeylerden uzaklaştırılması. Yani çocuk nöbet geçirirken camın üstüne düşebiliyor, ateşin, sobanın yanına düşebiliyor. İkincisi de çocuğun kasılmalarının olduğu nöbet anında ağzını, ellerini ya da ayaklarını açmaya çalışmamak. Soğan, sarımsak, kolonya gibi şeyler koklatmamak. Çünkü çocuk nöbet geçirdiğinde vücudu kasılırken dili de kasılır, dilinin boğazına kaçması nöbet esnasında pek mümkün değildir. O anda saate bakabilmek de çok önemli. Çünkü daha sonraki tedavileri düzenleyebilmemizde, nöbetin ne kadar sürdüğünü bilmemiz çok fayda sağlıyor" dedi.