Cumhurbaşkanı Erdoğan İsveç'in NATO umutlarını 'yaktı'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde gerçekleştirilen alçak provokasyon üzerinden ağır ifadeler kullandığı İsveç yönetimine NATO konusunda destek vermeyeceklerini açıkladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Cumhurbaşkanlığı Kabine toplantısı sona erdi.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki toplantı 3 saat sürdü.
Kabine Toplantısı'nın ardından açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan şu ifadeleri kullandı:
EN UYGUN SEÇİM TARİHİ 14 MAYIS 2023 PAZAR GÜNÜ
"Bugün Recep ayına, 21 Şubat'ta Şaban ayına ve 23 Mart'ta Ramazan ayına kavuşuyor, 21 Nisan'da Ramazan Bayramı'na 28 Haziran'da kurban bayramına vasıl oluyoruz. Bilindiği gibi seçimlerin tarihi 18 Haziran'dı. Bu tarihi hem kurban bayramı arefesi, dolayısıyla hac dönemine, hem çocuklarımızın sınav takvimine denk gelmesi sebebiyle güncelleme ihtiyacını duyduk.
Bu anlayışla yaptığımız kapsamlı değerlendirmeler sonunda 14 Mayıs 2023 Pazar gününün her bakımdan seçim için en uygun tarih olduğunu gördük. Ülkemizi bu tarihte seçime götürmek istiyoruz. Anayasamıza göre beşte üç çoğunlukla bu tarih güncellemesini Meclisimiz yaparsa memnuniyet duyarız. Aksi halde Cumhurbaşkanlığı olarak 14 Mayıs'ta yapılacak takvimle kararımızı alırız. 2023 seçimleri tarihinde yapmayı planladığımız seçimlerin hayırlı olması temennisinde bulunuyorum.
Bu yeni yönetim sistemimizin ikinci seçimi olacaktır. 2023 hedeflerimizle bütünleşen bu seçim dönemini ülke ve milletimizin geleceği için yeni bir fırsata dönüştürmenin peşindeyiz. Cumhuriyetimizin kuruluşunun üzerinden geçen her kazanıma sahip çıkıyoruz. Vatan toprakları üzerindeki son devletimiz, Cumhuriyetin ilk asrında yapılan her şeyi bundan sonrakinin bir girizgahı olarak kabul ediyoruz. Cumhuriyetimizin yeni yüzyılını sahip olduğumuz altyapı üzerinden milletimizi en müreffeh toplumları seviyesine çıkarmayı hedefliyoruz.
Bu kritik süreçte ülkemizin her alanda kendi vizyonuna sahip olması, programlarını uygulamaya koyması, hedefleri doğrultusunda yol yürümesi hayati öneme sahiptir. Türkiye artık kendi özgür politikaları ve eylemleri geleceğe yürüme dirayetine kavuşmuştur. Ülkemizin sadece 20 yılda nasıl asırlık kazanımlar sağladığını hep birlikte yaşadık ve gördük. Yıllarca bu ülkenin ve milletin adeta iliğini sömürerek kendi refahı ve güvenlik düzenlerini sürdürenler kolay kolay pes etmeyecektir.
"DÜNYANIN TAKDİRİNİ KAZANAN BİR YERE GELDİK"
Biz bugüne kadar verdiğimiz mücadeleyle kimsenin ne dediğine, ne istediğine neyi dayattığına bakmadan istiklal ve istikbalimize sahip çıkabileceğimizi cümle aleme ispatladık. Allah'ın yardımı ve milletin desteğiyle geleceğimize daha bir başka güvenle bakmayı başardık. Bizi kendi sorunlarımız altında ezmek için kullanılan araçları ya etkisiz hale getirdik ya sınırlarımızın dışına attık. Güvenliğimiz terör örgütlerinin tehditlerini bertaraf ederek bölgesel çatışmalara karşı korunaklı hale gelerek istikrarımıza destek olacak seviyeye yükseldi. Yatırımı, istihdamı, ihracatıyla dünyanın takdirini kazanan bir yere geldik. Eğitim, sağlık, ulaşım, enerjide her alanda vizyonlarımızı destekleyecek yaygınlığa ve etkinliğe kavuştuk. Hala çözmemiz gereken sıkıntılarımız, aşmamız gereken handikaplarımız var. Hamdolsun potansiyelimiz ve imkanlarımız hepsinin de üstesinden gelmeye yeterlidir. Ülkemiz 2023 seçimlerine böyle bir fotoğrafla gitmektedir.
Türkiye Yüzyılı'nı herhangi bir siyasi program değil ülkemizin milli vizyonu olarak sizlerin takdirine sunuyoruz. Son kabine toplantımızdan bugün yine eser ve hizmetlerimizle sizlerin huzurundaydık. Esnaf ve sanatkarlarımızla 10 Ocak'ta coşkulu buluşma gerçekleştirdik. Burada ahilerimizle hasret giderdik. Ertesi gün uluslararası ombudsmanlık konferasında dost ve kardeş ülkelerin kamu denetçileriyle insan haklarının geleceği üzerine değerlendirmede bulunduk. İstanbul'un en büyük kütüphanesini Rami Kışlası'nda açarak özellikle gençlerimize yeni bir kitap, kültür, sanat vahası kazandırdık. Muğla ve Fethiye'ye 14 Ocak Cumartesi yaptığımız ziyaret, toplu açılış, sivil toplum ve gençlerimizle kucaklaşmamızdan her bakımda dolu dolu geçti.
Rusya Devlet Başkanı sayın Putin'le gündemimizdeki meseleleri değerlendirdiğimiz bir telefon görüşmesi yaptık. Meclis'teki grup konuşmamızda savunma sanayimize dönük saldırılar başta olmak üzere ülke gündemimize ilişkin kanaatlerimizi kamuoyuyla paylaştık. Esenyurt'ta bünyesinde 5 ayrı Anadolu lisesi, fen lisesi, imam hatip lisesi, mesleki teknik Anadolu lisesi, kız ve erkek yurtları, spor ve konferans salonu bulunan ülkemizin en büyük eğitim külliyesinin temelini attık. Aynı günün akşamı da Roman kardeşlerimizle yüzyılın romanını birlikte yazıyoruz diyerek çok çoşkulu, renkli, hasbi bir buluşma gerçekleştirdik. Romanlarla yüzyılın romanını yazmak öyle kolay iş değil. Bizi samimiyetle bağırlarına bastığımız için teşekkür ediyorum. Cuma günü Ukrayna Devlet Başkanı Zelenesky ile bir telefon görüşmesi yaptık.
"10 TANE KAPTANSIZ METRO YAPTIK HABERLERİ YOK"
Bursa'da bizleri muhabbet ve coşkuyla ağırlayan Bursalı kardeşlerime teşekkür ediyorum. Emniyetten resmi rakamları istedim, katılanların sayısını 120 bini bulduğunu bizlere söylediler. Ardından gençlerle çok çok heyecan dolu bir akşam geçirdik. Dün de İstanbul'da şehrin ulaşım sistemine çok büyük katkı sağlayacak, şehir merkeziyle havalimanı; yani Kağıthane'den havalimanına ulaşımı fevkalade kolay, hızlı, konforlu hale getirecek bir projenin açılış törenine katıldık. Paris'te bile yok. Paris'teki metronun çatısı akıyor. Paris'e gitmeyenler neyin ne olduğundan haberi yok. 'Bunun kaptanı yok mu' diye soruyor. Bilmiyor ki, bugüne kadar 10 tane kaptansız metro yaptık. Haberleri bile yok.
Malum biz boğazın altından metroyu geçirdiğimiz zaman kimin aklı eriyordu bu işe. Bunu biz başardık. Avrasya Tüneli'ni boğazın altından geçirdiğimizde 'olmaz ya' diyorlardı. Oldu. Sizin geçmişinizden bu yana kaç tane köprü yaptınız. Elhamdülillah Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü yaptık. 18 Mart Çanakkale Köprüsü bir finaldir. Dünyada ilk üç içerisinde yer alan bir köprü. Düşünün ki artık bu köprüyle biz Çanakkale'de yani Gelibolu-Eceabat arasında bazen 24 saat beklemek zorunda kalırdık. Şimdi 6 dakikada karşıdan karşıya geçiyorsun. İşte medeni, modern olmak budur. AK Parti, Cumhur İttifakı bunları başardı. Bunu göreceksin. Belki onlar bu köprülerden geçmiyordur, o da olabilir. Düşünün Şanlıurfa-Adıyaman arasında köprü var Bay Kemal biliyor musun. Oradan da bir geçiver. Mimarisi bambaşka, öyle bir güzellikte.
Dünkü olay bambaşka bir olaydı. Kağıthane-Göktürk-İstanbul Havalimanı metro hattı 34 kilometre uzunluğa sahip. Her bakımdan yerli ve milli. İstanbulumuza yakışan bir eser. Hepsinden öte bu eserimizle artık otobüs, şu, bu beklemeye gerek yok. Kağıthane'den İstanbul Havalimanı'na 24 dakikada ulaşıyorsunuz. Böyle bir güzelliğe İstanbulumuz kavuştu.
İSVEÇ'E NATO KAPISI KAPANDI
Şu anda üzerinde hassasiyetle durmam gereken konu; İsveç'in NATO üyeliği başvurusuyla başlayan ve bir esfeli safilinin mukaddes kitabımız Kur'an-ı Kerim mushafını yakmasına kadar varan hadiselerdir. İslam dini, peygamber efendimizin vasıtasıyla ilk müjdelendiği günden beri Ebu Cehil'in sembolü olan pekçok saldırının, alçaklığın hedefi olmuştur. İslam'la müşerref olarak Kur'an-ı Kerim'in aydınlığa kavuşmak bir nasip işidir.
İnsan hak ve özgürlüklerin çok basit tanımı vardır. Bireyin hak ve özgürlüklerin sınırı diğer insanların hak ve özgürlüklerin başladığı yere kadardır. Hiçbir birey ne Müslümanların ne diğer inanç sahibi insanların kutsallarını aşağılamak özgürlüğüne sahip değildir. Nefret ve ayrımcılık suçundan ağır yaptırımlara tabi bu ülke bizce de yerinde yaklaşımdır. İsveç'teki çirkin eylem en başta Müslümanlar olmak üzere insan hak ve özgürlüklerine saygı duyan herkese yapılmış bir hakarettir. Bu alçak saldırının Türkiye büyükelçiliğinin önünde gerçekleşmesi bizim açımızdan milli mesele haline dönüştürüyor. Bu zihniyet uzunca süredir eli kanlı terör örgütlerine kucak açmayı da demokrasi kılıfıyla meşrulaştırmaya çalışıyor.
Milyarlarca Müslümanın inancıyla birlikte 85 milyon Türk vatandaşın manevi şahsiyetine saldıran bu zihniyetin asırlardır bir arpa boyu yol alınmadığının şahidir. Bu sapkınlığı teşvik edenler, göz yumanlar hiç şüphesiz sonuçlarını da hesap etmişlerdir. Senin güvenlik güçlerin, polisinin koruması altında bu ihaneti, namussuzluğu, alçaklığı, adiliği yapacak, onların korumasıyla biz Müslümanlara ne yaptık diyecekler. Böyle bir kepazeliğin yaşanmasına sebebiyet verenlerin NATO'ya başvuru konusunda artık bizde herhangi bir hayırhahlık beklemeyeceği açıktır. Terör örgütlerinde caddelerinizde, sokaklarınızda cirit attıracaksınız ondan sonra bizden NATO'ya girmesi için destek bekleyeceksiniz. Yok böyle bir şey. Madem bu kadar seviyorsunuz, koruyorsunuz, öyleyse ülkelerinin savunmalarını emanet etmeleri tavsiyesinde bulunuyorum.
Biz bir şeyi söyleyince dürüst söyleriz, birileri bize namussuzluk yaptığında haddini bildiririz. İsveç yönetimi hak ve özgürlüklere bu kadar saygılıysanız önce Türkiye Cumhuriyeti'nin ve Müslümanların dini inancına saygı göstereceksiniz. Bu saygıyı göstermiyorsanız kusura bakmayın bizden de NATO konusunda herhangi bir destek göremeyeceksiniz.
290 MİLYAR LİRADAN FAZLA VERGİDEN VAZGEÇİLDİ
Geçtiğimiz yılı şehirlerimizin tamamına ve sektörün tümüne yayılan yatırımlarıyla, işgücüne katılımdaki fevkalade artışa rağmen 31.6 milyonu bulan istihdamı ile yüzde 6,2 oranındaki büyümeyle, 254.23 milyara ulaşan ihracatıyla, bütçe açığının milli gelire oranının yüzde 1'e kadar gerilemesiyle, tekrar fazla veren faiz dışı bütçe gerçekleşmesiyle, velhasıl başarı hikayeleriyle tamamladık. En büyük sıkıntımız enflasyonu yüzde 64'e düşürdük. İnşallah önümüzdeki aylarda yüzde 50, 30'lu oranlara indiğini göreceğiz. İyi bir hazırlık yaptık, iyi bir altyapı kurduk. Milletimizin her bir kesimine ayrı destek programları hazırlayıp uyguladık. Vazgeçtiğimiz vergi gelirimiz 290 milyar liranın üzerindedir.
Hanelerde kullanılan doğalgazın yüzde 80, elektriğin yüzde 60'ını sübvanse ettik. Bugün evinde kullandığı doğalgaza 1000 TL fatura ödeyen vatandaşımız devletin Hazinesi'nden 4 bin lira daha vererek asıl maliyeti karşıladığını biliyor. Bu ay itibariyle sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarımızın aylık barınma yardım bütçesini arttırdık. Ocak ayında yeniden düzenlediğimiz haliyle yaşlı aylığını yaklaşık 2 bin liraya, engelli aylığını 1600 liraya yükselttik. Sadece bu ay 3,5 milyon haneye 740 milyon lira elektrik tüketim desteği ödemesi yaptık. 8 milyon 897 bin kişinin sağlık sigortası için 3.2 milyar lira ödemede bulunduk.
Ücretli çalışanlarımıza işverenlerin yapacağı gıda ve yakacak yardımlarını gelir vergisinden istisna tuttuk. Kamu çalışanlarımıza memur ve emeklilerimize refah payı artışıyla ilave imkan sağlad ık. Asgari ücreti 8 bin 507 liraya, en düşük emekli aylığını 5 bin 500 liraya çıkardık. Asgari ücret desteğini 400 liraya çıkartarak işverenlerimizin üzerindeki yükü azalttık. Sözleşmeli kamu görevlilerini kadroya geçirdik. EYT düzenlemesini hazırladık, Meclis sürecini takip ediyoruz.
Bunları yaparken reel sektörü ihmal etmedik. İş dünyamızın finansmana erişimini sağlayacak paketleri sağlama aldık. Amacımız ülkemizin sınırlı kaynaklarından ayırdığımız finansmanın döviz ve tüketim gibi gereksiz yerlere değil, sürdürebilir olmasını sağlamaktır. 14 farklı alanda faaliyet gösteren firmalarımızı kredi politikamızla destekliyoruz.
YAPILANDIRMA MÜJDESİ
Vergi daireleri, gümrük müdürlükleri, SGK, belediyeler, il özel idareleri gibi kurumlarımızın kamu alacaklarını yeniden yapılandıran bir kanun teklifi hazırlıyoruz. Vatandaşlarımızın ve şirketlerimizin vergi ve prim yükümlülükleri başta olmak üzere kamu kurum ve kuruluşlarımıza olan borçların cezalarını kaldırıyoruz. Bu borçları belirli oranla güncelleme ve taksitle ödeme imkanı getiriyoruz. Davalı vergi ve prim dosyaları da bu kapsamda olacaktır. Teklifle matrah artırımını ve işletme kayıtlarının düzeltilmesini sağlıyoruz.
Yüksek öğretim kredi borçlarının artışına son verdik. Geçmişte endeksle oluşmuş borçları silmiştik. Bu düzenlemeyle endeks dışındaki borcun da yeniden yapılandırarak taksitle ödenmesini mümkün hale getiriyoruz.
Malum olduğu üzere 2 bin lirayı aşmayan icralık borçları tasfiye edecek, takiplerini sonlandıracak düzenlemeyi yapmıştık. Şimdi de aynı uygulamayı vergi, ceza, faiz gibi tüm başlıklarda 2 bin lirayı aşmayan borcu olan vatandaşlarımız için hayata geçiriyoruz. Vergi dairelerine olan 21 Aralık 2022 tarihinden önceye ait 2 bin lirayı aşmayan borçların cezalarının tahsilinden vazgeçiyoruz. Yaptığımız düzenlemelerin temel amacı devletle vatandaşının küçük meblağlı meseleler için karşı karşıya gelmesinin önüne geçmektir."