Cumhurbaşkanı Erdoğan: Dalgalanmalar yaşadığımız geçiş sürecinin bedelidir
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu. Burada ekonomiye ilişkin açıklamalarda bulunan Erdoğan, "Döviz kurundaki, faizlerdeki, enflasyondaki dalgalanmalar yaşadığımız geçiş sürecinin bedelidir. Biz durmadık, çalışıyoruz. Sevgili vatandaşlarım bakın durmuyoruz. Bu yatırımları yaparken bu yatırımları da özellikle zaman oluyor Yap-İşlet-Devret'le bu adımları atıyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
Milletimizin ve tüm Müslümanların Berat gecesini canı gönülden tebrik ediyor, hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Önümüzdeki ağustos ayında partimiz 21. yaşını kasım ayında da iktidarımız 20. yılını geride bırakıyor. Bir büyük davanın neferleri olarak AK Parti bayrağı altında yola nasıl, niçin ve hangi şartlarda çıktığımızın muhasebesini her şartta yapmaya çalışıyoruz. Öncelikle şu hususun altını tekrar çizmek isterim. Biz AK Parti'yi istişare ile kurduk. En büyük istişareyi de milletimizle yaptık.
Attığımız her adımda önce milletimize onunla birlikte teşkilatlarımızın gözüne baktık. Partimizin genel merkezinden il ve ilçe teşkilatlarına kadar her kademesinde kurumsal işleyişin harfiyen yürümesini sağladık. Genel başkan olarak biz de fevkalade bir durum olmadıkça MYK, MKYK, Meclis grubu toplantılarını belirli periyodlarla titizlikle gerçekleştirmeye özen gösterdik. İl ziyaretlerimizde teşkilatlarımızla bir araya gelmemize vesile olan Genişletilmiş İl Danışma Meclisi toplantılarına mutlaka katılıyoruz. Dünyada bölgemizde ve ülkemizde yaşanan nice mesele ile nice krizle, nice gelişmeyle uğraşırken parti çalışmalırını da asla ihmal etmedik etmiyoruz.
"HER MÜCADELEYİ ZAFERLE NETİCELENDİRİYORUZ"
Salı günü milletvekillerimizle yaptığımız sohbet toplantılarının dördüncüsünü gerçekleştirdik. Bugün sizlerle birlikteyiz, pazartesi günü Merkez Yürütme Kurulu'nu topluyor, ardından eski dönem milletvekillerimiz ve il başkanlarımızla bir yemekli toplantıda bir araya geliyoruz. Her zaman söylediğimiz gibi AK Parti milletin partisidir. Milletin sesidir, milletin hizmetkarıdır. Günün 24 saati milletle beraberdir. Parti toplantılarında aynı zamanda sizler vasıtasıyla vatandaşlarımızın dertlerini, sıkıntılarını, beklentilerini de derli toplu bir şekilde öğrenme imkanı buluyoruz. Kendi tespitlerimizin sağlamasını yapıyor ortak aklın ürünü teklifleri kayıt altına alıyoruz. Kadim davamızın bize gösterdiği istikamette yol yürürken partimizin 21 yıllık birikimi ışığında daha büyük hedeflere yöneliyoruz. Elbette kimi zaman konjektürel dalgalanmalar günlük telaşlar geçici oğlduğunu bildiğimiz sıkıntılar hepimizi bunaltıyor. Fakat gittiğimiz yolun doğru olduğunu bildiğimiz için sabırla ve sebatla çalışarak önümüze çıkan her engeli aşıyor, hen meseleyi çözüyor, her mücadeleyi zaferle neticelendiriyoruz.
Bugüne kadar girdiğimiz 15 seçimin istisnasız tamamında sandıktan açık ara birinci parti olarak çıkmamız milletimizin bu duruşumuzu gördüğünü, tasdik ettiğini, desteklediğini gösteriyor.
Yeni bir imtihanın 2023 seçimlerinin arifesindeyiz. Bir kez daha milletimizin huzuruna çıkacak geçmişin hesabını verecek, gelecekte yapacaklarımızı ortaya koyacak, sonraki 5 yıl için seçmenden ruhsat isteyeceğiz. Şüphesiz her seçim önemlidir, hayatidir, belirleyicidir fakat 2023 seçimleri AK Parti'nin bunun yanında Cumhur İttifakı'nın geleceğinin ötesinde ülkemizin ve milletimizin kaderi bakımından gerçek anlamda bir yol ayrımını ifade edecektir.
Biz bu seçimde öncelikle Türkiye'yi Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılına atfettiğimiz büyük hedeflerine ulaştırarak ülkemizin demokrasi ve kalkınma kazanımlarını korumanın peşindeyiz. Bununla kalmıyor ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisi haline getirerek milletimizi asırlık özlemlerine kavuşturmanın taahhüdünü veriyoruz. Türkiye'nin son 20 yılına damgasını vuran her eserimizle, her hizmetimizle, her projemizle, her siyasi, ekonomik, sosyal reformumuzla bu büyük gayeyi hayata geçirmek için gereken alt yapıyı kurmaya çalışıyorduk. Artık fiziki kalkınma konusunda kayda değer bir eksiğimiz kalmadığını memnuniyetle ifade etmek isterim. İşte yarın açılışını yapacağımız 1915 Çanakkale Köprüsü'nün en önemli sembollerinden biri olacağına inandığım kalkınma hamlemizi ihtiyacımız olan büyük atılımı destekleyecek seviyeye getirdik.
DÜNYANIN EN ÖNEMLİ KÖPRÜSÜ OLACAK
İnşallah Cumhuriyet tarihimizin özellikle de AK Partimizin şu iktidarı döneminde eğitimde, sağlıkta, adalette, emniyette, ulaşımda özellikle dış politikada, tarımda ve enerjide bütün bu alanlarda şu anda özellikle de 1915 Çanakkale Köprüsü adeta bir taç mesafesindedir. İnşallah dünyanın en önemli köprülerinden biri olacak. Hatta bir numarası diyebileceğim bir köprüyü böylece inşa ettik. Anlamı var, nedir o? Burası Çanakkale, Çanakkale Zaferi'nin taçlandığı bu bölgede bu eseri ortaya koymak hatırlayın deniz dalgalı karşıdan karşıya geçilmez. Dalgalı olmasa kalabalık araç trafiği geçemezsin. Fakat şimdi bu köprümüzle 6 dakikada Asya'dan Avrupa'ya, Avrupa'dan Asya'ya geçecek bir adımı bir yatırımı gerçekleştirmiş olduk bu da bize nasip oldu.
Şimdi tüm vaktimizi ve imkanımızı devletinin gücü, ülkesinin gelişmişliği, vatandaşlarının refahı ile Türkiye'yi dünyanın en üst sıralarına taşımaya hasredecek bir yerdeyiz. Yarın hep birlikte heralde orada buluşacağız. Bilhassa son 10 yılda terörden darbeye, ekonomik tuzaklardan siyasi çelmelere kadar mağruz kaldığımız her saldırı ülkemizi yeniden istikrarsızlığa, güvensizliğe, kaosa sürükleyerek işte bu hedeften uzaklaştırma amacı taşıyordu. Hamdolsun başaramadılar, başaramayacaklar. Çünkü milletimiz hem elindekilerin kıymetini biliyor, hem oynanan oyunu görüyor hem de verdiğimiz mücadelenin gayesini kabul ve tasdik ediyor. İşte Yavuz Selim köprüsünü yaptık ona takıldılar. Osmangazi'yi yaptık ona takıldılar. Nissibi Köprüsü'nü Şanlıurfa'dan Adıyaman'ı birbirine bağladık ona takıldılar. Çünkü akılları bu tür şeyleri kabullenemiyor, almıyor. Tüm bunlarla beraber İstanbul-İzmir arası 7-75 saatken onu 3 saat 15 dakikaya indirdik hafsalaları almadı.
RİZE-ARTVİN HAVALİMANI AÇILIŞI ÖNÜMÜZDEKİ AY
Biz bunlarla kalmadık Samsun, sınır kapısına varıncaya kadar o bölgeyi elhamdülillah tek gidiş tek geliş değil otoyol haline getirdik ve onu da hafsalaları almadı, almaz. Şimdi buradan sesleniyorum ey Ana Muhalefet bak, Ordu-Giresun'da denizin üzerinde bir havalimanı yaptık haberiniz var mı? Şimdi Rize-Artvin orada da havalimanımız bitiyor inşallah önümüzdeki ay onun da açılışını yapacağız haberiniz var mı? 25 havalimanından 56 havalimanına çıktık. Yani ülkemizin bir yerinden bir yerine gidecek olan benim vatandaşım uçağa bindiği zaman uçaktan inince yarım saatte evinde.
Döviz kurundaki, faizlerdeki, enflasyondaki dalgalanmalar yaşadığımız geçiş sürecinin bedelleridir. Biz durmadık çalışıyoruz. Fiyatlar şunlar bunlar, sevgili vatandaşlarım bakın durmuyoruz bütün bu yatırımları yaparken biz bu yatırımları da özellikle zaman oluyor bakıyorsunuz PPP denilen yap işlet devret ile bu adımları atıyoruz fakat bunu da akılları almıyor. Bu yüklenici firmaların kendi imkanlarıyla yurt dışından veya kendi imkanlarıyla bütün bu yatırımı yapıp ondan sonra da yaptığımız ihale ile ama 10 senede ama 15 senede ama 20 senede bunun bedelini devlet olarak biz kendilerine ödüyoruz. Devletin kasasından bir kuruş çıkmıyor. Burada yüklenici firma bunu yapıyor ve belli bir ücretle ama köprüden ama otobanlardan geçen vatandaş bedelini ödüyor. Açık mı var bu açığı devlet o yüklenici firmaya ödüyor. Bütün bunlarla beraber biz süratle bu yatırımları yaparak ülkemizi ayağa kaldırdık.
Bunu sadece otobanlarda, otoyollarda yapmadık hastanelerde de yaptık. İşte şu anda 19 şehir hastanesi var. Bu şehir hastanelerimizi biz aynı anlayışla yaptık. Şimdi şehir hastanelerimizle iftihar ediyoruz. Onların üzerine gelmeye, kulp takmaya başladılar. Boşuna uğraşmayın, bak sizin de eliniz ayağınız oralara düşer. Bak, şu koronavirüste bu şehir hastanelerimiz bu eğitim ve araştırma hastanelerimiz olmamış olsaydı biz bu süreci öyle kolay kolay atlatamazdık. Fakat bu hastanelerle biz bu süreci başarıyla atlattık.
Bu millet istiklali ve istikbali için Çanakkale'den milli mücadeleye, darbelerden vesayete dışarıda yazılıp içeride oynanan senaryolara kadar nice badireyi yaşamış, tecrübe etmiş, sonuçlarıyla yüzleşmiş bir halktır. Eğer biz kendimizi ve önümüzdeki bu tabloyu doğru ve samimi olarak anlatıp 85 milyonun tamamıyla gönül bağımızı güçlendirirsek üstesinden gelemeyeceğimiz mesele, aşamayacağımız engel yoktur. Onun için ısrarla söylüyorum şu anda burada tüm il başkanlarım Allah için hemen hemen yatırımın olmadığı eserin olmadığı bir ilimiz yok. Dolayısıyla size düşen ne? Siz de bu ilinizdeki tüm eserleri eğitimde, sağlıkta, adalette, emniyette, ulaşımda, enerjide, tarımda bunları halkımla vatandaşımla paylaşacaksınız onlara anlatacaksınız
Az önce televizyon ekranında paletli ambulanslarla hasta taşımasını izledim. Arkadaşlar biz geldiğimizde bırakın paletli ambulansı normal ambulans var mıydı? Doğru dürüst normal ambulans yoktu. Biz bunların hepsini aştık. Paletli ambulansları devreye soktuk ve en sıkıntılı yerlere bu ambulanslarla çıkmaya başladık. Aynı şekilde ambulans helikopterlerimizi devreye soktuk. Ambulans uçaklarımızı devreye soktuk. Böyle şeyler var mıydı? Bunları biz niye yaptık? İşte Tıp Bayramını yeni geride bıraktık Kanuni'nin ifade ettiği gibi halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi dedik ve yola böyle koyulduk. Çünkü biz milletimizi seviyoruz. Milletimize inanıyoruz dolayısıyla partimize de güveniyoruz. Çünkü biz bu kadronun bu teşkilatın gücünden, kabiliyetinden, yapabileceklerinden eminiz.
SEÇİM BARAJI KANUNU
Seçim barajının yüzde 7'ye düşürülmesinden, yeni yönetim sistemimizle ilgili pek çok düzenleme içeren bu düzenlemenin ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Seçim kanunda yapılacak bu düzenleme en çok CHP milletvekillerini rahatlatacaktır. Çünkü bu partinin milletvekilleri gruplar halinde başka partilere altın tepsilerde ikram ediliyor. Yeni düzenleme ile mecliste grup kurmak tek başına yeterli olmaycağı için bu taşınmalara gerek kalmayacak.
Sorsanız AK Parti'yi demokrat olmamakla suçlar, ama biz seçim kanunu üzerinde çalışırken bile CHP milletvekillerini düşündük ve onların mağduriyetini gidermek için çalıştık.
Bir gün bakıyorsunuz, Türkiye'nin enerji alanındaki yatırımlarını tu ka ka ilan ediyor. Bir bakıyorsunuz aynı işleri proje olarak anlatıyor. Daha masada nasıl oturacaklarına, koridorda nasıl yürüyeceklerine karar veremediler. Onlar bir araya gelene oturma düzenine karar verene kadar zaten iş işten geçer. Böylesi bir karmaşada milletin yararına bir karar çıkması mümkün mü? Bu tablonun düşüncesi bile kabus gibi. Biz belki mecburen alıştık. Ama milletimiz kendisinden bıktı.