Cumhurbaşkanı Erdoğan "Gençlik Buluşması'nda" gençlerle bir araya geldi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan AK Parti Konya İl Başkanlığı tarafından Konya Millet Bahçesi'nde düzenlenen Gençlik Buluşması'nda önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, Türkiye'nin dünyada yankı uyandıran SİHA'larla ilgili çok önemli açıklamalarda bulundu. Başkan Erdoğan ayrıca Togg'a yapılan dev transferlere de dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Konya İl Başkanlığı tarafından Konya Millet Bahçesi'nde düzenlenen Gençlik Buluşması'nda yaptığı konuşmada, kentte çok coşkulu, verimli bir gün geçirdiklerini, bugüne kadar Konya'da yaptığı mitinglerle kıyaslandığında bugünkü buluşmanın çok farklı olduğunu söyledi.
Her gelişinde Konya'nın çok daha geliştiğini, çok daha farklı bir hale geldiğini gördüklerini belirten Erdoğan, tüm belediye başkanlarının Konya'ya çok büyük hizmet verdiğini, 20 yıllık iktidarları döneminde de Konya'ya 80 milyar liralık kamu yatırımı yaptıklarını anlattı.
Erdoğan, İstanbul'dan Konya'ya, Ankara'dan Konya'ya gelmenin artık problem olmadığını, ulaşımda konforun arttığını söyledi. Erdoğan, "Gençliğin bunları bilmesi lazım. 20 yıl önceyi siz şimdi bilmiyorsunuz. 20 yıl önce böyle bir şey var mıydı? Yoktu. Ama şimdi bunlar olunca, gençlik 20 yıl önce ne vardı bunun farkında değil." dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu'na, yeni açılışı yapılan Eğiste Hadimi Viyadüğü'nün uzunluğunu soran ve Karaismailoğlu'ndan, "166 metre yükseklik. Onun üzerine bindirilen 372 metre uzunluğunda viyadük ve 450 metre de tüneli var." cevabını alan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Birileri bunu inanın anlamaz. Hastaneler. Bana soruyor. Kamu-özel ortaklığı nedir bilmiyor adam ne yapayım? Benim alanım ekonomi. Yönetimde asıl olan bir, insanı yönetmek, iki, parayı yönetmek, üç, bunlarla beraber projeyi yönetmektir. Şimdi bizim beyefendi bu işi anlamıyor, bilmiyor. Bu kamu-özel iş birliğidir. Para senin kasandan çıkmayacak. Nereden çıkacak? İş adamı, yatırımcı diyor ki 'ben parayı bulacağım, sen de bana şu işi ver.' Ne kadarlığına ver? Onun ihalesini yapalım. 10 seneliğine mi, 15, 25 seneliğine mi verirsin, pazarlığı yapalım ver. Şimdi mesela İstanbul'da İGA Havalimanı. Dünyanın en önde gelen havalimanlarından bir tanesi. 2041'e kadar şu andaki işletmeciler burayı işletecek. Bizim cebimizden buraya bir kuruş para çıkmadı. Parayı onlar getirdi, onlar yaptı. Şu anda da dünyanın ilk üç havalimanından bir tanesi. Buradan bize belli de bir ücret ödemesi de yapıyorlar. Kafa bu kafa. Onlar ne yapıyor? 'Sakın buraya kimse gelmesin dışardan, eğer bak bu ihalelere falan girerseniz ondan sonra parayı alamazsınız.' Bir ülkenin ana muhalefeti böyle konuşur mu, bunları söyler mi? Yol yapana söylüyor, hastane yapana söylüyor, 'sakın bu işlere bulaşmayın, aksi takdirde bunun altında kalırsınız' diyorlar. Tabii onu dinleyen bir iktidar yok. Biz işimize bakıyoruz. Adamlara lakap da takmışlar, 'beşli çete' diyorlar. Bunu söylediğin zaman bu ülkede yabancı sermaye gelip yatırıma girer mi, girmez. Bütün bunlara rağmen şu andaki iktidara yerli ve yabancı girişimciler güvendiği, inandığı için giriyor. İşte İstanbul Havalimanı böyle yapıldı. Kovid döneminde dünyanın bütün havalimanları stop ama bizim ki şakır şakır çalıştı. Hiç durma yok."
"KIŞIN BOLU DAĞI'NDA ÇEKİLEN CEFA YOK ARTIK"
Başkan Erdoğan, geçen hafta Artvin'de açılışını yaptıkları Yusufeli Barajı ve HES'i milli bütçeden inşa ettiklerini belirterek, şunları söyledi:
"Burayı da yerli mühendis, işçi, müteahhit firmayla yaptık. Fakat öyle bir yerde bu baraj yapıldı ki, dağların arasında adeta, teleferik sistemiyle dağları birbirine bağlayarak tüneller deliniyor ve tünellerin delindiği bu yerde Yusufeli ilçesini farklı bir yere taşıyoruz ve ilçeyi taşırken de baraj adete orada yapılan konutların bir denizi haline geliyor. Orada senede bize 5 milyar lira geri dönüş olacak. Yedi senede bu baraj kendisini finanse edecek. Maliyeti 35 milyara liraya yakın."
Erdoğan, barajda su dolumunun, gelecek yıl mayıs veya haziranda tamamlanacağını, enerji üretimi ve suyla ilgili sıkıntıların giderileceğini anlattı.
'YENİ BİR TARİH YAZIYORUZ'
Başkan Erdoğan ''Türkiye olarak yeniden bir tarih yazmak durumdayız. Şu anda işin başında olan arkadaş Bosch'tan geldi. İkinci bir eleman daha aldılar Hyundai'dan. Bu insanlar ayrı bir güç katıyor. Beyin göçü yok artık. Beyin geri dönüşü var. Şu anda İHA, SİHA, Akıncı bunları bizden isteyen dünyanın devleri var. SiHA gönderin bize diye. Alandık ama şimdi veren el olma noktasına geldik.'' ifadelerini kullandı.
"MARMARAY'I DÖRT YIL DAHA ERKEN BİTİRECEKTİK"
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci ile özellikle üniversite öğrencilerinin Yusufeli Barajı ve HES'i görmesi konusunda konuştuklarını belirten Başkan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Marmaray'da CHP bizim önümüzü tıkamamış olsaydı, biz Marmaray'ı dört yıl daha erken bitirecektik. Ne oldu? Türkiye'de ilk defa denizin altından biz raylı sistemi yaptık. Bize çok zorluk çıkarttılar ama buna rağmen dedik ki biz Ferhat'ız, millet de Şirin. Ferhat nasıl dağları delip geçtiyse biz de dağları delip geçeceğiz. İşte Marmaray'da delip geçtik, Artvin'de de yine dağları delip geçtik. Türkiye'de iktidarımızdan önce böyle raylı sistemler, tüneller vesaire pek yok. Bu tünelleri biz geldik ve yaptık. Bakın çok enteresan bir şey, Bolu Dağı'ndan geçerken o meşhur tünel biz gelene kadar kapalıydı. Ne diyorlardı biliyorsunuz? 'Burayı patates deposu yapalım', birileri de 'burayı doğal gaz deposu da yapabiliriz' diyordu. Biz ise 'boşuna mı emek verdik buraya' dedik. Burası İtalyanlarla ortak yapılmıştı. Biz dedik ki burayı aynen tünel olarak yapacağız ve halkımızı huzura kavuşturacağız. Orayı o şekilde yaptık, bitirdik. Kışın Bolu Dağı'nda çekilen cefa yok artık. Herkes rahatlıkla gelip geçiyor."
"YABANCI MİSAFİRLER MUHTEŞEM DİYOR, TEŞEKKÜR EDİYOR"
Türkiye'nin birçok yerinde yapılan köprüler olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü yaptık, bir gün dolaşıyorum. Bizim kampanya çadırı ile CHP'nin kampanya çadırı yan yanaydı. Onların yanına şöyle bir uğrayıp çaylarını içeyim dedim. Oradan da Yavuz Sultan Selim Köprüsü gözüküyor. 'Köprü nasıl?' dedim, 'iyi değil' dediler. 'Niye?' dedim, 'Adını niye Yavuz Sultan Selim Köprüsü koydunuz?' dediler. 'Niye rahatsız oldunuz?' dedim. Yavuz Sultan Selim Osmanlı'nın en güçlü padişahlarından bir tanesi. Nerelerden neleri getirdi. Böyle bir padişahın adını getirmek size niye zulüm oldu? Dert başka. Kusura bakmayın ben niye karşı çıktığınızı biliyorum ama sizinle bunun tartışmasına girmeyeceğim. Oraya o yakışırdı onun için de oraya Yavuz Sultan Selim'in adını koyduk. Aynı şekilde Osman Gazi Köprüsü. Düşünün İstanbul-İzmir 7-7,5 saatti. Biz bunu yaparak İstanbul-İzmir arasını üç saate düşürdük. Çok hızlı kullananlar var, onlar daha farklı da kullanabiliyorlar. Hepsinden öte, Marmaray'ı yaptık. Marmaray'dan sonra dedik ki Marmaray raylı sistem. Biz burada yeni bir adım daha atalım, nedir o, Avrasya Tüneli'ni açalım buradan da araçlar geçsin. Kısa zamanda orayı da yaptık."
Yabancı misafirlere Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü gezdirdiğini, hepsinin "muhteşem" diyerek tebrik ettiğini aktaran Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "Biz öyle bir tarih yazmışız ki o tarihi yazan milletin torunları olarak sizler de bizi geçeceksiniz." dedi.