Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Putin'den flaş Suriye kararı!
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Putin düzenledikleri ortak basın toplantısında İdlib Bölgesi'nin çatışmazlık bölgesi olacağını açıkladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Soçi'deki Devlet Başkanlığı Rezidansı’nda bir araya geldi.Liderler 1.5 saat süren zirve sonrası ortak basın toplantısı düzenleyerek gazetecilerin sorularını cevapladı.
İlk sözü alan Rusya Devlet Başkanı Putin, iki ülke arasındaki normalleşme sürecinin tamamlandığı vurgusunu yaparak, işbirliğinin artırılacağını ifade etti. Putin özetle şunları söyledi;
RUSYA DEVLET BAŞKANI PUTİN: İşbirliğimizin daha da güçlendirmeye kararlıyız. Bugün dar formatta heyetler arası görüşmelerde Rus-Türk orta vadeli işbirliği programını ele aldık. Ekonomik alana odaklandık. Karşılıklı engellerin ve kısıtlamaların kaldırılması, ticaret ve yatırım ilişkilerinin güçlendirilmesi, ayrıca ticaretimizde milli para birimlerin kullanılması konusunu ele aldık. Bu senenin ilk aylarında küçük olsa bile artış kaydedilmişti. Her iki taraftan 110 milyar dolarlık yatırım sözkonusu. Çalışmaların tamamlanması noktasında anlaştık. Türk Akımı projesini görüştük. Türkiye, Rusya'nın doğalgaz ihracatını genişletecektir. Akkuyu Santrali proje kapsamında görüştük. İnsani anlamda işbirliğini ele aldık. Akkuyu ile 20 milyar Dolar yatırım olacak. Rus turistlerin Türkiye'de güvenliğinin sağlanması kritik önem taşımaktadır. Küresel ve bölgesel konuları görüştük. Özellikle uluslararası terörle mücadele konusunda istihbarat birimlerimiz ve Savunma Bakanlıklarımızın işbirliği konusunda anlaştık. Özellikle Suriye'yi konuştuk. Biz Sayın Erdoğan ile hemfikiriz. Suriye hükümet ordusu ile silahlı muhalifleri arasında çatışmaları durdurduk. İnanıyoruz ki, ortaklık ve iyi komşuluk temelinde ilişkilerimizin güçlenebilmesi için bu toplantı katkı sağlayacaktır.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: Sayın Putin'in nezdinde Rus muhataplarımıza, şahsıma ve heyetime gösterdikleri misafirperverlikten dolayı özellikle teşekkür ediyorum. Sayın Putin'le beşinci kez biraraya geldik. Sık sık telefon görüşmelerimiz devam ediyor. Siyasi ilişkilerimizde arzu edilen ivmeyi yakalıyoruz. Her iki tarafta da güçlü bir irade bulunuyor. Bunda şüphesiz iki ülke liderliğinin çeşitli sınamalar karşısında gösterdiği sağduyulu yaklaşımın büyük payı var. Bugün ekonomik ve ticari alanlarda istişarelerimizi yaptık. 10 Mart'ta Moksova'da görüşmeler gerçekleştirmiştik. Bugünkü görüşmemizde aldığımız kararları tekrar gözden geçirme fırsatını bulduk.
YANIBAŞIMIZDAKİ ÇOCUKLARIN FERYADINA KULAK TIKAYAMAYIZ
Önümüzdeki günlerde bu çalışmaların neticelerini görmeye başlayacağız. Türk Akımı ve Akkuyu projesi kendi mecrasında hassasiyetle ilerliyor. Bugün Suriye başta olmak üzere bölgesel sorunları ele alma fırsatı bulduk. Bir Rus atasözü, "Kimin neresi ağrıyorsa onunla ilgili konuşur" der. Suriye 6 yıldır kanayan yara. Dünyanın diğer bölgelerinde çocuklar neşe içinde oynarken, baharın, yeşilin güneşin güzelliğini doya doya yaşarken Suriyeli çocukların ölümle burun buruna gelmeleri bizlerin ortak acısıdır. Suriye ile 910 km. sınırı olan aynı kumaştan kesilmiş bir ülkeyiz. Çocuk feryatlarına nasıl duyarsız kalabiliriz. Çocukların, kadınların, yaşlıların kimyasal ve konvansiyonel silahlarla yok edilmesine nasıl gözümüzü kapayabiliriz. Şu anda oralardan kopup ülkemize gelen insanlar yaşam mücadelesi veriyor. Suriye'yi görüşmeye devam edeceğiz. Masumların çığlıklarına kulaklarımızı kapamadan sorunu çözmeye sürdüreceğiz. Dostum Putin de bu sorunu çözmede samimi şekilde arzu ediyor. Türkiye-Rusya-İran garantörlüğünde uygulanan ateşkes çalışmalarının başarıya ulaşması için önemli bir fırsat penceresi oluşturulmuştur. Garantörler olarak yükümlülüklerimizi yerine getirme konusunda son derece hassas hareket etmeliyiz.
VEKALET SAVAŞLARI OLDUKÇA TERÖR ÖRGÜTLERİ ZEMİN KAZANACAKTIR
Suriye'deki vahşi kimyasal saldırıların cezalandırılmasının son derece önemli olduğu konusunda sayın Putin'le hemfikir olduğumuzu gördüm. Tüm bu konularda Rusya ile eşgüdüm halinde çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Suriye krizinin çözümü elbette siyasi süreçte hal yoluna girecektir. Bizim için akan kanın durdurulması, Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunmasıdır. Suriye'de vekalet savaşları olduğu müddetçe terör örgütleri zemin kazanmaya devam edecektir. YGP, DEAŞ, El Kaide bizim nazarımızda aynıdır. Bunların tamamı kandan, gözyaşından, kandan beslenen vampirlerdir. Terör örgütlerinin kökünün kazınması hepimizin ortak sorumluluğudur.
BİZİM İÇİN MOSKOVA VE İSTANBUL'DAKİ TERÖR AYNIDIR
Bundan sonra da vatandaşlarımızın can güvenliğini korumak için her türlü önlemi almayı sürdüreceğiz. Bu vesile ile terör saldırısında hayatını kaybeden Rus vatandaşları için de taziyelerimi sunuyorum. Moskova'da yapılan eylemlerle İstanbul, Brüksel, Kabil, Paris'te yapılanlar arasında hiçbir fark yoktur. Adı, iddiası, ideolojisi ne olursa olsun terör örgütleri insanlığın ortak düşmanıdır. Terörle mücadelede Rus dostlarımızın yanında olduğumzun özellikle bilinmesini istiyorum. Ayrıca geçtiğimiz hafta Karadeniz'de Rus gemisinin uğradğı kaza nedeniyle tekrar geçmiş olsun diliyorum. Kazada en büyük tesellimiz can kaybının olmaması olmuştur. Sayın Putin'i 22 Mayıs'ta İstanbul'da düzenlenecek Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü zirvesinde ülkemizde ağırlamaktan büyük bir memnuniyet duyacağımı ifade etmek istiyorum. Aldığımız kararların hayırlara vesile olmasını diliyorum. Teşekkür ederim.
SORULAR VE CEVAPLAR
İDLİB'DE ÇATIŞMASIZLIK BÖLGESİ OLACAK
ERDOĞAN: Şimdi yeni bir açılım oldu. Ta başından itibaren her yerde güvenli bölge ifadesini kullandım, bugün de kullanıyorum, kullanacağız. Ağırlıklı olarak Rai-Cerablus arası. Şimdi bir de çatışmasızlık bölgesi çıktı ki, bu bölgede İdlib bölgesi. Bu bölgede şu anda ağırlıklı olarak Halep'ten kaçan insanların yaşam mücadelesi var. İdlib'te zaman zaman ciddi sıkıntılar oluyor. Şimdi orada bir yeşil hatta çatışmasızlık bölgesi ilan edildi. Temenni ederim ki bu bölge korunmaya devam eder. Bugün sayın Başkan ile harita üzerine bu konuyu istişare ettik. Bugün Astana'dan da olumlu kararlar çıkmak suretiyle bu çatışmasızlığın karara bağlanması Suriye'de önemli bir adımın atılmasına vesile olur.
PUTİN: Siyasi süreç için çatışmaların durdurulması gerekiyor. Rusya, Türkiye ve İran bu formülün oluşturulmasına en büyük katkıda bulunan ülkelerdir. Çatışmazlık bölgelerinin oluşturulması ABD Başkanı'nın açıklamalarında da bu tabir kullanıldı. ABD yönetimi bu fikirleri destekliyor. Önce Rus tarafı bir öngörüşme yaptı hem Şam'la, hem de Tahran'la. Hepimizin ortak düşüncesi belli mekanizmaların oluşturulması doğrultusundadır. Kanlı çatışmaların durdurulması gerekiyor. Bu konuda Türkiye Cumhuriyeti'nin sayın Cumhurbaşkanınla görüşlerimiz ortak. Astana'da nihai kararın çıkması gerekiyor.
TÜRK DOMATESİ NE ZAMAN RUS PAZARINDA OLACAK?
PUTİN: Domates yatırımlara tabi olan tek ürün değil. Daha başka hizmetler, tekstil ürünleri ve işgücü, inşaat sektörü birçok konuyla ilgili yaptırımlar uygulanıyordu. Biz de tüm bunların ve kısıtlamaların kaldırılacağı konusunda mutabakata vardık. Fakat Türk partnerlerimizden, dostlarımızdan şunu anlamalarını rica ettik. Bizim domates üreticilerimiz büyük miktarlarda kredi aldılar. Sonuçta üretim süreci sözkonusu burada. Bununla ilgili olan kısıtlamalar hala devam edecek. Vizelerde de devam edecek. Bazı uzmanların devamlı olarak ülkemizi ziyaret edenlerin hem görevleri itibarıyla hem de ticari maksatlarıyla tabii ki kolaylıklar sağlanabilir. Vize rejimi tabii ki liberalleşebilir. Elbette pazarlarımızı Türkiye'den gelen domateslere kapatmayacağız.
ERDOĞAN: Domates dışında gıdada, tekstilde arkadaşlarımız mutabık kaldılar. Türk domatesinin Rusya'da olmasını isteriz. Hem lezzet bakımından Türk domatesi özellikle tavsiyemizdir. İnşallah belli bir zemine oturtacağız. Arkadaşlarımız iyi bir çalışma yaptılar. Domates konusu haricinde mutabık kaldılar. Böylece normalleşme sürecinin ötesine geçiyoruz. Yeni bir süreç başlıyor. hayırlısı olsun.
PUTİN: Uygulanan kısıtlamalar trajik olaylardan sonra ortaya çıkmıştır. Biz üzüntü duyuyoruz, görüyoruz ki, Türkiye'de üzüntü duyuyor. Ama bu olaylar oldu. Bizim üreticimiz kredi aldı. Bunları masrafları karşılamak suretiyle aldıklarını vermek zorundadırlar. Sayın Cumhurbaşkanı Türk domateslerinin daha ucuz olduğunu söyledi. Biz de isteriz ki tüketciler daha ucuz domates alsınlar. Kredi alanlar zor duruma uğramasınlar istiyoruz. Bu yatırım süreci dönemi bittikten sonra olumlu adım atacağız. Mevsimsel sebeplerden dolayı ihtiyaçlarımızı tam olarak karşılayamayacağız. Dolayısıyla dışarıdan da ürün alıyoruz. Şu konuda anlaştık ki, bazı mevsimlerde Türk ortaklarımız, diğer yabancı ülkeler ile aynı rekabetçi koşullar altında faaliyet göstermektedir.