Cumhurbaşkanı Erdoğan: Ne Atatürk'ü ne de Cumhuriyet'i istismarcı zihniyete terk etmeyeceğiz!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ebediyete intikalinin 81'inci yılı münasebetiyle Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu tarafından düzenlenen anma töreninde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle;

Ne Atatürk'ü ne de Cumhuriyet'i istismarcı zihniyete terk etmeyeceğiz. Sürekli Atatürk denilerek onun mirasına sahip çıkılmaz. Atatürk ve Cumhuriyetimize yapılacak en büyük katkı 2023 hedeflerimize sıkı sıkıya bağlı kalmaktır.

Cumhuriyeti yüceltmek için tüm tarihimizi yok saymaya kalkanlar bize göre kendi geçmişlerinden utananlardır

Bize olan düşmanlığın en önemli sebebi onların kirli ticaretini ifşa etmiş olmamızdır.

Atatürk ve Cumhuriyet kavramlarını perde olarak kullanıp ülkemizi hedef alanlar oldu.

Bugün ülkemizdeki hiçbir bireyin sadece kendi çıkarını düşünme lüksü yoktur. Ülkemizin bu cendereden çıkması için birlikte çalışmamız gerekiyor.

Teröristlere parasız veriyorlar. Bize paramızla dahi akıllı bomba vermediler. İnsansız hava aracı istedik vermediler. Şimdi biz silahlı insansız hava aracımızı yapıyoruz. Kötü komşular bizi ev sahibi yaptı. Türkiye'nin asıl gücü ne topu, ne tüfeği, ne süngüsüdür. Türkiye'nin asıl gücü şu insanımızın birliği, beraberliği, kardeşliğidir ve bundan kaynaklanan cesaretidir.

Teröristlerin inlerine gireceğiz demiştik. İnlerine girdik. Şimdi kaçacak delik bulamıyorlar. Terör örgütlerini kullanarak ülkemizi kana ve ateşe boğmak istediler.

Ekonomimizi hedef alarak bizi eski günlere döndürmek istediler. Oyunlarını bozduk, neticeye ulaşamadılar. 15 Temmuz'da milletimize yapılan darbeyi yine milletimiz sayesinde 16 saatte bertaraf ettik. Bütün mesela inanmak.

Ülkemize yönelik terör tehditlerini kaynağında bitirmek için kimsenin beklemediği bir adım attık. Üç ayrı harekatla Suriye'de terör örgütü kontrolündeki 8 bin 100 kilometrekare alanı güvenli hale getirdik. 365 bin Suriyeli kendi topraklarına döndü. Dönüşlerin sürmesi için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz.

Türkiye Cumhuriyeti'ne ve onun kurucusuna sahip çıkmak elbette hepimizin görevidir.

Türkiye'nin geçmişiyle bağını koparmak isteyenler oldu ama bunu kimse başaramadı. Bugüne kadar milletimizi kadim tarih yörüngesinden çıkarmaya kimse muvaffak olamadı.

Son günlerde yine birileri ağızlarına sakız ettiler. Neymiş efendim "Osmanlı'da okuma-yazma oranı çok düşükmüş". Neymiş efendim "Osmanlı'nın kendi silah sanayii yokmuş", "Osmanlı yönetimi altındaki halklara zulmedilmiştir." Hepsi yalandır, iftiradır. Elbette Osmanlı'nın da eksikleri vardır. Tespiti yapmak tarihçilerin ve uzmanların işidir. Sürekli olarak Osmanlı'ya hakareti ve aşağılamayı bir siyaset tarzı haline getirmek ya cehalettir ya gaflettir ya da art niyettir.

Harf devrimiyle adeta her şeyin sıfırlandığını eklediğimizde elbette ülkemiz okuma-yazma oranının çok düşük olduğu bir dönem yaşadı ama bunun suçunu Osmanlı’ya yüklemek bir bühtandır.

Türkiye düşmanlığı için malzeme üretenlerin geçmişi soykırımlarla dolu.

Tarihin nakşedilmediği bir şehrimiz yok. Biz ecdadımızla gurur duyuyoruz. Onları anlatmaya devam edeceğiz. Biz kim olduğumuzu biliyoruz. Kim ne derse desin... Kendimizi tüm dünyaya ve evlatlarımıza anlatmaya devam edeceğiz.

Osmanlı'nın silah sanayiine sahip olmadığını iddia etmek koca bir yalandır. Asırlar boyunca dünyaya silah ihracatı yapan bir Osmanlı vardı.

Savunma Sanayiinde dışa bağımlılığı tersine çevirdik. Yerlilik oranını yüzde 70 yaptık. Hedef yüzde 100'e ulaşmak. Bayraktar ve ANKA'dan sonra Akıncı ile savunma sanayiindeki başarımızı pekiştiriyoruz.

Sakarya'daki Tank Palet Fabrikası'nın satımı söz konusu değil.