Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan ABD ve Fransa'ya Dedeağaç uyarısı: Halkımızı ciddi şekilde rahatsız ediyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Roma'da düzenlenen G20 Zirvesi sonrası uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. ABD Başkanı Biden ile gerçekleşen görüşme ile ilgili konuşan Erdoğan F-35 konusu ve F-16 tedarikinin ele alındığını söyleyen Erdoğan, Biden'dan olumsuz bir yaklaşım görmediğini kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye'ye olası operasyon için "Yapılması gerektiği zamanda tabii ki operasyon yapılır. Ondan geri adım atılmaz" diye konuştu.

G20 liderler zirvesinin ardından yaptığı önemli görüşmeleri tamamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan yurda döndü. Yurda dönüşünde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, hem gündemi hem de G20 zirvesindeki görüşmeleri değerlendirdi.

TÜRK-AMERİKAN İLİŞKİLERİNİN GELECEĞİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı görüşmeye ilişkin değerlendirmelerde bulunurken, görüşmenin nasıl geçtiği ve Türk-Amerikan ilişkilerinin geleceğine ilişkin tespitlerde bulunarak şu ifadeleri kullandı:

"Sayın Biden ile samimi ve yapıcı havada bir toplantı yaptık. Toplantıda Mevlüt Bey, İbrahim Bey ve Hakan Bey benimle birlikteydiler. Kendisinin yanında da Dışişleri Bakanı ile güvenlik ve istihbarattan sorumlu isimler vardı. Toplantıyı gayet olumlu bir havada devam ettirdik. Afganistan, Suriye, Libya ve Doğu Akdeniz konularında iş birliğimizi güçlendirmenin yanı sıra özellikle de ekonomik ilişkilerimizi çok daha yoğun bir şekilde devam ettirme kararı aldık. Bunun için de arkadaşlarımıza gerekli talimatları verdik. Hemen Hazine ve Maliye Bakanlarımıza muhataplarıyla çok daha sık görüşmelerini söyledik. Böylece inşallah ekonomide ikili ticaret hacminde 100 milyar dolar hedefimize ulaşırız ve bu yolda yürürüz. Tabi NATO ittifakı ve stratejik ortaklık bağlamında atılacak adımları da istişare etme fırsatını bulduk. Hepsinden öte tabi bizim bu F-35 konumuz var. Malum bizim 1 milyar 400 milyon dolarlık yaptığımız bir ödeme var. Bununla ilgili olarak da F-16 tedarikini müzakere ettik. Bu konuda da kendilerinden olumsuz bir yaklaşım görmedim. Tam aksine yine bununla ilgili de Savunma Bakanlarımız birbiriyle görüşecekleri gibi Dışişleri Bakanlarımız da muhataplarıyla görüşerek inşallah iki ülke ilişkilerini ilgilendiren bu hassas konuyu da neticelendirmeyi umuyoruz. Biden “Çok kısa zamanda netice alamayabiliriz. Biliyorsunuz iki farklı bölümden, Temsilciler Meclisi ve Senato’dan geçiyor. Malum, durum 50-50 ama ben elimden geleni yapacağım” dedi. Ben de kendisine “Bunu başarabileceğinize inanıyorum ve bu konuda şu anda ağırlığın sizde olduğunu görüyorum” dedim. İnşallah Savunma Bakanlarımız da birbirleriyle görüşmeleri devam ettirecekler. Bugünkü toplantıya katılan arkadaşlarımızın bu işi yakın markajda tutmasıyla inşallah bunu nihayetlendirirsek, burada iki tane önemli başlığımız olacak; biri tedarik, biri de elimizdeki F-16’ların modernizasyonu. Bunların da o arada inşallah yapılma durumu söz konusu olacak."

BİDEN İLE GERÇEKLEŞTİRİLEN GÖRÜŞME

"Tabi şartlar atmosfere göre değişiyor. BM sırasında farklı beklentilerimiz vardı. O farklı beklentiler olmayınca olay biraz daha farklı bir duruma doğru gitti. O gelişme farklıydı. Bu görüşme için medya da “20 dakikalık bir görüşme olacak” diyordu. Bizim görüşme 1 saat 10 dakika sürdü. Medyanın bizimle nasıl uğraştığını anlayın. Yani kendilerince “kabul etmeyecek, görüşmeyecek” de derler, 20 dakikaya da indirirler! Ama bizim görüşme 1 saat 10 dakika sürdü. O sürede de protokol sürekli geldi gitti, geldi gitti, onlara bir iki kez kaş göz yaptı. En sonunda da bir yerde artık görüşmeler vardı, bir taraftan da toplantı başlamıştı, hemen onlara gitmek zorunda olduğumuz için diğer programlara geçmek durumunda kaldık. Onun için BM Genel Kurulunun olduğu dönemden bu yana farklı bir sürecimiz oldu. Şimdi tabi bizim Türkevi tam BM’nin çapraz karşısında. İnşallah gün ola harman ola. Misafir ederiz, orada da görüşmemizi yapabiliriz, o da olur. Niye olmasın. Ayrıca güvenlik, savunma, ticaret, terörle mücadele ve bölgesel konular başta olmak üzere aramızdaki bütün konularla ilgili ortak bir mekanizma kurulması konusunda mutabık kaldık, anlaştık. İnşallah bu konuları da ilgili arkadaşlarımız bizzat yürütecekler."

İTALYA İLE İLİŞKİLER VE DRAGHİ

İtalya Başbakanı Draghi'nin kabul edilişine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Roma ile yürütülecek olan ikili ilişkilere ve özellikle savunma alanında yapılan iş birliklerine değinerek şunları söyledi:

"Biz İtalya ile Berlusconi döneminden itibaren çok güzel, başarılı işler yaptık. Savunma sanayiinde de o dönemde çok ciddi bir adım atarak bu Atak helikopterlerimizi biz İtalya ile anlaşarak aldık. Onlarla buna başladık. Özellikle Atak helikopterlerinde müşteri çok ama bizim tek sıkıntımız, bu Rolls-Royce noktasında gerekli olan motoru istediğimiz miktarda temin edemediğimiz için ihracatında maalesef çok çok başarılı olamıyoruz. Atak helikopterlerinde elimizde bol miktarda Rolls-Royce motor olsa biz ciddi manada ihracat yaparız. Bu dönemde inşallah burayla adımları yeniden başlatıp atarken, onların motor teminini sağlamalarıyla biz Atak helikopter talebini karşıladığımız zaman savunma sanayiinde ciddi manada bir sıçrama daha yapmış oluruz. Olay sadece İHA, SİHA, Akıncı’da kalmaz. Aynı zamanda Atak helikopterleriyle de dünyada farklı bir yere geliriz. Bunun dışında da ben Biden’ın buraya farklı yaklaşım göstermediğini, onun da olumlu bir yaklaşım veya beklenti içerisinde olduğunu görüyorum. Temennim odur ki inşallah en kısa zamanda bu süreci başarılı bir şekilde sürdürürüz."

MACRON İLE YAPILAN GÖRÜŞME VE İKİLİ İLİŞKİLER

"Macron ile olan görüşmemizde 5-6 ana başlık vardı. Bunların merkezinde tabi Libya vardı. Libya ile ilgili Berlin Konferansının bir benzerini Paris’te yapmak istiyor. Bu bir yerde durumdan vazife çıkarmak gibi oluyor. Bizim oraya ısrarla eş başkan olarak gelmemizi istiyor. Dedim ki “Berlin’de zaten biz bu konferansı yaptık. Kaldı ki buraya bazı davetleriniz var; mesela Yunanistan, mesela İsrail, mesela Kıbrıs Rum kesimi… Bunların katılacağı bir Paris Konferansına biz katılamayız.” Durdu ve “Bir çalışma yaptırsak bunun üzerinde, özel temsilciler belirlesek” dedi. Ben de “Şartımız bu, bir defa bunlar olmayacak. Eğer Yunanistan buraya gelecekse özel temsilci falan da göndermeye gerek yok. Burada çok ısrarcı durumundaysanız özel temsilcileriniz kim, bunları da görelim ama burada Yunanistan, İsrail ve Kıbrıs Rum kesimi olacak olursa bunu zaten yapamayız” dedim. Birincisi bu. Şimdi o da isimler verecek, biz de isimler vereceğiz, arkadaşlar aralarında görüşme yapacaklar. Fakat tabi bu şartlarımız yerine gelmedikten sonra olmaz."

AFGANİSTAN KONUSU

"Bir diğer konu Afganistan meselesi. Afganistan ile ilgili de malum, askerimizi çektik, askerimiz artık orada yok. Tabi bunların sıkıntıları var; orada zaman zaman Fransızlar olabilir, bunların oradan alınması gibi… Dedik ki biz şu anda Katar’la çalışıyoruz, bir gayretimiz var ve bizim Afganistan’da Afganistan halkını yalnız bırakmak gibi bir düşüncemiz yok."

"Ondan sonra güney Kafkasları gündeme getirdi. Dedik ki biz geçen hafta oradaydık ve güney Kafkaslar’da da şu anda atılan olumlu adımlar var ve bu olumlu adımları da Sayın İlham Aliyev kardeşimiz kararlı bir şekilde sürdürmek istiyor. Hatta Paşinyan’la da görüşmesi oldu. Bu görüşmede de bölgede 6’lı bir platform oluşturalım konusu gündeme geldi. Rusya, Azerbaycan, Türkiye, İran, Gürcistan ve bunun yanında bir de Ermenistan, eğer hepsi de kabul ederse burada bir barış platformu oluşturmuş oluruz. Bizim derdimiz, bu da olursa isabetli olur. Macron’la görüşmemizde Libya ile ilgili konuda bizim askerlerimizin eğitmen olarak ve Libya’nın milli hükümeti ile anlaşmalı şekilde orada bulunduğunu da bir kez daha ifade ettim."
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Roma dönüşü basın mensuplarına yaptığı açıklamalar şu şekilde:

YUNANİSTAN VE FRANSA ARASINDA YAPILAN SAVUNMA ANLAŞMASI

"Sayın Biden’a da Macron’a da bu konuyu söyledik. Dedik ki bu Dedeağaç olayı nedir? Burada böyle bir üssün kurulması bizi, halkımızı ciddi manada rahatsız ediyor. Bununla ilgili olarak da Macron sahiplenemedi ve Rafale ile ilgili de “Onların parası var” dedi. Dedim ki “Bak seni aldatıyorlar. Bunların parası falan yok. Sadece Batı’ya 400 milyar avro borcu olduğunu biliyorum.” “Paraları var” dedi. Her şey para! Tabi bir de üs meselesi var. Ama bu gelişmelerle ilgili bizim bütün derdimiz Türkiye olarak biz güçlü olacağız."

S-400 MESELESİ

"Ben Roma’daki görüşmemizden sonra böyle bir şeyin olmadığını görüyorum. Şu anda gerek Dışişleri Bakanımız gerek Savunma Bakanımız muhataplarıyla yapacakları görüşmelerle bu işi neticelendirirler ve biz de kendisiyle ayrıca yapacağımız görüşmelerle işi yakın takibe alırız. Tabi Hindistan meselesi önemli. Çünkü Hindistan NATO’da değil ama Türkiye NATO’da, senin ortağın. Dolayısıyla NATO’daki ortağınla böyle bir şeye girmiyorsun, NATO’da olmayan Hindistan’la böyle bir adım atmaya kalkıyorsun. Bu tabi bizi üzer."

AŞI MESELESİ VE KORONAVİRÜS SALGINI

"Aşı konusunda biz şu anda bir iddiayla ortadayız. Bizim iddiamız TÜRKOVAC ve biz TÜRKOVAC’ta inşallah bu yıl sonuna kadar üretime tam manasıyla geçtiğimizde burada herhangi bir kıskançlık yapmadan bunu dünya ile paylaşacağız. Dünya ile bunu paylaşırken de adeta “Siz yapmadınız ama biz yapıyoruz” mesajı vereceğiz. Bu yaklaşımımızı çok kısa zamanda ürettiğimiz elektronik solunum cihazlarında da gösterdik. O solunum cihazlarını üretmeye başladığımız andan itibaren buna sahip olmayan Afrika ülkeleri başta olmak üzere birçok ülkeye gönderdik. Bunu da yaparken hasbi yaptık, hesabi yapmadık. Aynı şekilde biz yurt dışına ciddi manada oksijen tüpü de gönderdik. Bütün bunlar gerçekten o anlarda çok çok büyük önem arz etti. Tabi TÜRKOVAC seri üretime girdikten sonra biz inşallah dünyada dengeleri biraz değiştiririz. Küresel iklim değişikliğiyle mücadele için mali taahhüt konusuna gelince, verilen sözler hakikaten büyük. Mali noktada olmaktan öte özellikle Afrika ülkelerine yönelik çok ciddi bir destek olmadı. Merkel’in Afrika ülkelerine yönelik olumlu bir çıkışı vardı, “Oralara belli destekler verilmelidir” diye. Afrika ülkeleriyle ilgili en can alıcı destek ve hedef bizden oluyor. Türkiye olarak biz bu süreç içerisinde de her türlü desteğimizi Afrika ülkelerine verdik. Onları kendi başlarına bırakmadık. Aşı da verdik. Biz kendimiz henüz üretmedik ama kendimize aldığımız aşılardan Afrika ülkelerine ciddi manada gönderdik. Özellikle solunum cihazları da gönderdik."

BALKANLARDA YAŞANAN GERİLİM

"Balkanlarda, Bosna-Hersek’te zorluklarla tesis edilen barış ve huzur ortamını muhafaza etmek çok önemli. Türk halkının gönlünde de ikili ilişkilerimizde de burasının ayrı bir yeri vardır. Biz her zaman buradaki kardeş ülkelerin yanındayız. Temenni ederiz ki bundan sonra da barış, huzur ve güven ortamının devamı istikametinde hareket edilir. Biz bundan sonra da bu sürece destek olmayı sürdüreceğiz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan ABD ve Fransa'ya Dedeağaç uyarısı: Halkımızı ciddi şekilde rahatsız ediyor ile ilgili etiketler Recep Tayyip Erdoğan Suriye Operasyon biden görüşme
GÜNÜN VİDEOSU

Suudi Arabistan'da düzenlenen bir müzik festivalinde Kabe'ye büyük saygısızlık!

Suudi Arabistan'da düzenlenen Riyad Festivali'nde Kabe maketinin dekor olarak kullanılması büyük tepki çekti. Eski Diyanet İşleri Başkanı Görmez olayın fecaat olduğunu vurgulayarak, Suud ulemasının sessizliğini eleştirdi.