'Başörtüsünü CHP’nin takiyye siyasetine kurban olmaktan kurtaracağız'
Ortada olmayan başörtüsü sorunu için siyasi çıkış yapan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'na tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Başörtüsünü CHP’nin takiyye siyasetine kurban olmaktan kurtaracağız." ifadelerinin altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ATV / A Haber / A Para ortak canlı yayınına milyonları ilgilendiren konulara ilişkin açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar:
"Sizlerle bu mekanda, bu çapta ilk defa bir program yapıyoruz, yapacağız. Her şeyden önce orası fabrika değil mi? Birileri fabrika nerede diyordu ya? Burası fabrika... Togg burada üretilecek, önce Togg'daki bütün mühendisleri, işçileri, teknisyen, teknikerlerle 1300 kişi bir fotoğraf çektirdik. Ardından da fabrikayı gezdik. Fabrikada her şey robotik. Tabandan tepeye, bütün kaynak sistemleri robotik işlemlerle yapılıyor. Boyahanesi de aynı şekilde öyle. İnsan gördükçe iftihar ediyor. Rabbim bizlere elhamdülillah bunları nasip etti, bugünlere ulaştık.
TOGG'DA ÖTV İNDİRİMİ OLACAK MI?
Fiyatını sormaya başladılar. Biz de diyoruz ki aceleci olmayalım. Gemlik'te net bir cevap vermiştim. Togg satışa sunulduğunda rekabetçi olacak. Piyasaya çıktığı anda kendi sınıfındaki araçlarla fiyat anlamında rekabet edebilecek. Buradaki babayiğitler sıradan masada oturan adamlar değiller, hepsi ülkenin sivrilmiş, saygın iş adamları. Oturacağız ve değerlendirmesini yapacağız. Mart ayında yollara çıkmadan önce fiyat tespitini yapıp adımımızı atacağız.
(ÖTV indirimi) A'dan Z'ye her şeyini o zaman konuşacağız. Bir elektrikli araç var önümüzde, bunu teşvik etmek ve halkımıza sevdirmek bizim için önemli bir maharet olacak. 2022'nin temmuz ayıyla birlikte zaten ÖTV indirimi yapılmıştı. Yeni vergi düzenlemesiyle 160 kilovatı geçmeyen ve ÖTV matrahı 700 bin TL'yi aşmayan elektrikli araçlar için yeni vergi oranı yüzde 10 olarak belirlendi. Bunların hepsini planlayarak yolumuza devam ediyoruz.
"ALİYEV 2 TANE TOGG İSTEDİ"
Ben inanıyorum ki, benim vatandaşım 7 ayrı üretim olacak, bu üretimlerin içerisinde seçenekler sunuyoruz. Bu seçeneklerle de hangisini beğenirse alacak. Sadece otomobil değil, renklerde de seçenek var. Renklere de arkadaşlarımız derslerini iyi çalıştılar. Hepsine değişik renkleri koydular. Yalnız bir tanesini eksik bırakmışlardı, Karadeniz... Rize mi olsun Ayder mi olsun dedik, çalıştık. Çünkü yeşil eksik. Yeşilin olmadığı bir çeşit olamaz. Niye ülke Türkiye, yeşiller ülkesi. Biz tabi hanımefendiye sorduk, eşim kırmızı dedi. Dolayısıyla da kırmızıda karar kıldık. İkinci bir teklif geldi o da İlham Aliyev'den. 2 araba da ben istiyorum dedi. Birisini makamımda kullanacağım diğeri de daire kullanılacak dedi. Renk konuşmadık, sanırım eşine soracak.
"TOGG İLE 160 KM HIZA KADAR ÇIKTIM"
Araç bulunduğu noktada, birilerini şımartmayalım da, olduğu yerde dönüyor. Hiç döndüğünün farkında değilsin ama o denli huzurlu o denli rahat bir araç. Aşırı süratlı gitmedik ama ben 160'a kadar çıkmıştım. Hiç hissetmiyorsun. Ya Honda ya da Hyundai'den bir beyin daha aldılar, 2 beyin tümüyle Togg'a kumanda ediyor. Ellerine sağlık. Birimler arttıkça, eleman sayısı da artacak. Buradan 4,8 saniyede 0/100 kilometreye ulaşabiliyor, o kadar seri.
KILIÇDAROĞLU'NA TEPKİ: "BAK ÖĞREN, BEN EKONOMİSTİM"
Ben bu zatı muhatap almaktan utandım ama onda utanma yok. Tabi ortağı da öyle. Fabrika nerede diyor. İşte fabrika. Otomobil nerede diyor. İşte otomobil. Muhalif liderlerden de sağ olsunlar açılışa katılanlar vardı. Her ne kadar ikisi gelmese de ortağın bir elemanı oradaydı. Fakat muhalif medyadan olanlar da vardı. Onlar da takdir ettiler. Eser dersin eser ortada. Bunun yanında üretilen otomobil dersin o da ortada. Şu an itibarıyla 1300 kişinin ortaya çıkardığı bir eser var ve sen hala görmüyorsun. İşte Allah'ın hükmü aynen tecelli ediyor. Gözü var görmez, kulağı var duymaz, dili var hakkı söyleyemez. Çünkü onların kalpleri mühürlüdür. Aynen tecelli ediyor. Biz üretemezsiniz demedik, satamazsınız başladı şimdi de. Bunların hepsine cevabımız var da inanın buna vaktimiz yok. Yazıktır, 20 yıldır Türkiye'nin geleceğine yatırım yaparken, bir tane fabrikanız var mı diyor? Eline diline dursun ya! Bu kadar eğitimde okullar yaptık, bu kadar hastaneler inşa ettik, yaptık. Kendisi biliyorsunuz SSK'da genel müdürken, ölüleri rehin aldılar. Sizin programlarda da Savaş Ay'ın bir yayını vardı. Ay'ın o yayınında Bay Kemal'ın genel müdürlük dönemiydi... O ölenler, o feryat ederek kan revan içinde kalan çocuk... 7 yaşında mıydı neydi, onu unutamıyorum. Sen busun! Şimdi diyor ki bu kadar para ödeyeceksiniz. Bak öğren ben ekonomistim.
Bizim şu anda yap-işlet-devret ile bu eserleri üretenler bu toplam bedeli ortaya koysan, faiz ödemeye kalksan ortadan kalkamazsın. Milli bütçeye en ufak bir yük olmuyor. Eser ortaya çıkıyor, eser ortaya çıkarken taahhüt edilen nedir? Diyelim ki hasta sayısı, eğer yüklenici firma o rakama ulaşamadığı zaman aradaki farkı veriyorsun. Bunları faiz hesaplarına yatırdığında çok daha karlısın devlet olarak.
"UTAN BE ADAM! GURUR DUY!"
Üzülmemek elde değil, böyle yalan böyle körlük olamaz. Sen SSK'da genel müdürlük yaptın, ben Kasımpaşa'da doğup büyüdüm. Çocukluğumun geneli orada geçti. SSK Okmeydanı Hastanesi'ne, rahmetli Cemil Bey'in adını verdiğimiz hastane... Şimdiki güzellikler nerede? Biz o hastaneyi sıfırdan yaptık. O hastaneye muayeneye giderdik. Kavgalar, gürültüler... Bay Kemal genel müdür olduktan sonra hastanelerin durumu rezaletti. Bir arkadaşımızın eşi, o hastanede doğum yaparken öldü ve vermediler rehin aldılar. Bunlar oldu. Bunları biz yaşadık. Bu Kılıçdaroğlu utanmadan sıkılmadan hala bizim şehir hastanelerimize laf atıyor. Utan be utan! Gurur duy be! Sadece şu 20 tane şehir hastanesi Türkiye'nin gurur abidesi. Tüm Türkiye'nin 81 vilayetinde şehir hastanelerinden sonra eğitim hastaneleri, devlet hastaneleri, tüm ilçelerde yaptığımız hastanelerle bir devrimi gerçekleştirdi.
Pandemi bu işin en büyük sınavıydı. Biz bu yatırımları yapmasaydık pandemiden çok büyük hasarla çıkardık. Allah'a hamdolsun o yatırımlar bizim az zayiatla çıkmamıza fırsat verdi. Hala bizim şehir hastanelerinde, devlet hastanelerinde üretimlerimiz yatırımlarımız devam ediyor.
Biz yola çıkarken 4 ana unsur üzerinde Türkiye'yi yükselteceğiz dedik. 1- Eğitim, her şeyin başı o. 2- Sağlık. 3- Adalet. 4- Emniyet. Biz bunlarla yola çıktık. Arkasından ulaşım, enerji, tarım, dış politika... Bunlarla işi güçlendirdik. Türkiye aynı şekilde yoluna devam ediyor altyapısıyla üstyapısıyla... Türkiye altyapısı olmayan bir ülkeydi. Bizim Şehitler Köprüsü'ne Demirel döneminde ona çok takıldılar. Turgut Bey'in Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'ne."
TAHIL KORİDORU KRİZİ NASIL AŞILDI?
Her ikisiyle de görüşmeyi arzu ettiğimiz anda 24 saati bulmadan görüşüyoruz. Gerek sayın Putin ile gerek Zelenskiy ile görüşüyoruz. Onlardan aldığımız bilgilerle bir diğeriyle görüşme, müzakere etme fırsatını buluyorum. Şu ana kadar ikisinden de olumsuz bir yaklaşım görmedim. Bizden talepleri oldu, biz bu taleplere olumlu yaklaşımla cevap verdik. Onlar da bize bu yaklaşımımız sonrası olumsuz yaklaşmadı. Sayın Putin örneğin Prag'da kiminle görüşüyorsam Aliyev ile konuşuyor. Ben de samimi olayım, ben de diyorum ki yanlış yapıyorsunuz. Rusya gibi devletin karşısında siz olumsuz davranışlar sergilerseniz siz de tavrını kendisini ezdirmeden koyacaktır. Siz bir lider olarak bu şekilde size saldırılsa eyvallah eder misiniz? Bana olsa ben de etmem. Sayın Putin'in yaptığı bu. Dünyada en saygın 3-5 ülkeden birisinin başı olacaksınız, her türlü imkana sahipsiniz böyle saldırılara da evet diyeceksiniz, mümkün değil. Aynı durumda kendisiyle biz konuşurken bu yaklaşımlarımı da gördüğü için S-400 konusunda da bunları gördüğü için birilerinin vasıtasıyla tahıl koridorunun açılmasına müsaade etmiyor.
Bizimle sağ olsun hemen anında görüşüyor. Dün aradım bugün de 12.00'den itibaren tahıl koridorunu açtılar. Biz bununla da kalmadık gübreyi de açalım dedik. Bir şeyi daha bağladık, onu da söyleyeyim. Cibuti, Somali, Sudan... Buralarda insanlar açlıktan ölüyor. İlk etapta buraya tahıl naklini yapalım dedik, endişe etmeyin biz planlayacağız dedim. Bu şekilde arkadaşlarımız çalışmaya başladı. Bu ülkelere, buraların durumu gerçekten iyi değil. Buralara doğru da biz bu nakliyeyi gerçekleştireceğiz. Biz Zelenskiy ve Putin'le bunları konuştuk, adımlarımızı yaygınlaştıracağız.
ALMANYA'YI UYARDIK, DEDİĞİMİZE GELDİLER"
Biz dün Putin ile bunları konuştuk. Biz buna lider diplomasisi diyoruz. Herkes lider olamıyor. Bazıları, lider olunmaz lider doğulur diyor. O da doğru olabilir ama lider diplomasisini başarmak çok çok önemli. Dün Olaf Scholz (Almanya Başbakanı) ile görüşme yaptık. Her iki görüşme birbirinin tamamlayıcısıydı. Olaf bile bir ay önce çok farklı bir noktadaydı. Şu an çok farklı noktada. Bu görüşmeler tecrübe kazandırıyor. Bir de bakıyor ki Putin üzerine gitmekle geri adım atacak birisi değil. Burada tam manasıyla uyum yakalayalım ki netice alalım diyorlar, buraya geliyorlar. Diyoruz ki böyle yürümez, siz önceleri dediniz ki biz yenilenebilir enerjiye geçeceğiz. Nükleer enerjilerimizi devrede tutma gayreti içerisindeyiz dediler. Dedim yanlış yapıyorsunuz. O koskoca Ruhr havzasını termik santralleri kapattılar. Doğal gaz kesilince yeniden termik santrallere dönme kararı verdiler. Şu anda Almanya'da termik santrallere dönüldü.
AKKUYU İÇİN TARİH VERDİ, SİNOP'A DA NÜKLEER SANTRAL KURULACAK
Biz ise hepsini yapıyoruz. Bizde hem termik santraller hem doğal gaz konusunda iyiyiz. Bir de önümüzdeki dönemde Akkuyu Nükleer Güç Santralini açacağız. 2023'ün sonları ya da 2024'ün başlarında bu arada ben Putin ile Sinop Nükleer Santrali'ni konuştum. Biz bir üniteyi açacağız, onun dışında üç ünite daha var. Ama Sinop'ta yeni bir dörtlü üniteyi inşa edeceğiz. Bunların her birinden yüzde 10 enerji temini sağlayacağız. Akkuyu bize 4 bin 800 megavat enerji sağlayacak, Sinop da aynı şekilde. Bunların her biri bizim yüzde 20 enerjimizi sağlayacak.
"KILIÇDAROĞLU CAHİL, BU CAHİLLERLE BİR YERE GİDİLMEZ"
Devletlerde devamlılık esastır. Bu adam cahil... Bu millet sana zaten yönetimi vermez de zaten, bu cahillerle bir yere gidilmez. Sen SSK'yı yönetemeyen bir cahilsin. Koskoca Türkiye Cumhuriyetini nasıl yöneteceksin? Ellerinde bazı büyükşehir belediyeleri var ne yapıyorlar? İstanbul, Ankara onlarda hemen ağlamaya başlıyorlar. Arkadaşlarımız devletten gelen paraların hepsini kuruşu kuruşuna açıkladılar. Hepsinde açığa düşüyorlar. Bir de çok yalancı bunlar. Ben belediye başkanıyken Tuzla'da ileri biyolojik tesis kurduk, şimdi oranın açılışını yapıyorlar. Utanın orayı yapan biziz. Bunlar izan, insaf yok.
TÜRKİYE'YE GAZ MERKEZİ ÖNERİSİ
Putin ile yaptığımız görüşmede, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız kapsamlı bir çalışmayı muhataplarıyla yapıyorlar. Türkiye bu işin bir hub'ı oluyor. En yakın merkez olarak da şu an itibarıyla Trakya bölgesi görülüyor. Oradan çıkış Avrupa'ya dağıtımını yapmak mümkün olacak. Bunlar ilk tespitler, çalışmalara başladık. Biz enerji merkezi olma yolunda adımlar atıyoruz. Kaynak ve güzergah çeşitlendirmesi gerekiyordu. Tek kaynak olmaz, belli bölgelere dağıtmak durumundayız. Azeri gazıyla alakalı da Bakü-Tiflis-Ceyhan, Bakü-Tiflis-Erzurum petrol ve gaz hatları da var. Bu konuda son Azerbaycan'a gidişimde İlham Bey ile bunları etraflıca görüştük. TANAP ile bunları alıp güçlendireceğiz, ayrıca depolama tesislerimizi kuracağız. Sıvılaştırılmış gaz terminali de kuracağız. Gemilerle taşımayı da ayrı yapacağız. Karadeniz'deki gaz keşfi bize ayrı bir güç katacak.
"İLK GEMİLERİN ALIMI BERAT ALBAYRAK DÖNEMİNDE YAPILDI"
Biz göreve geldiğimizde ne sismik araştırma gemimiz vardı, ne sondaj gemisi vardı. Berat Bey'in Enerji Bakanlığı döneminde ilk sismik ve sondaj gemilerinin alımı yapıldı. Bunları da alırken kar ettik, şu anda bu gemilerin fiyatları çok farklı bir noktada. Arka arkaya üçüncü, dördüncü sondaj gemileri alındı. Yaşlı da değiller modern teknoloji var. Hem Karadeniz hem Akdeniz'de yaptığımız icralar, icabında farklı kaynaklarda sondaj çalışması yapıp oralardan da doğal gazı çıkartıp üçüncü ülkelere satma şansımız var. Bununla ilgili teklifler geliyor. Libya örneğin bu çalışmalara girebiliriz diyorlar. Hep birlikte inşallah Tuna-1 kuyusu dediğimiz yerde çalışmalar önem arz ediyor. Karadeniz'de Sakarya adını verdiğimiz noktada çalışmalar önem arz ediyor. Mavi Akım da geliyor, bunlar bir noktada bütünleşiyor. Sakarya'da önemli olan orası 540 milyar metreküplük bir keşfimiz var. 2023'e yetiştirmek için büyük bir çalışma içerisindeyiz. Sahada da geliştirme faaliyetlerine devam ediyor. Kanuni ve Yavuz gemilerimiz çalışmalarına devam ediyor.
"YENİ MÜJDELER BEKLİYORUZ"
İlk etapta 10 kuyu açacağız, buradaki günlük üretimimiz 10 milyon metreküp olacak. Saha tam üretime geçtiğinde 40 kuyu ile günlük 40 milyon metreküp gazı sisteme vermiş olacağız. Sakarya gaz sahası, keşiften ilk üretime kadar dünyanın en hızlı yapılan deniz sahası olacak. Filyos'taki doğal gaz işleme tesisinin yapımı şu anda devam ediyor. BOTAŞ, gazı ulusal sisteme bağlamak için kara boru hattını bu ay içerisinde tamamlayacak. Fatih sondaj gemisi Sakarya sahasına yakın alanda Çaycuma 1'de sondajına geçen hafta başladı. İnşallah oradan da müjdeli haberler bekliyoruz.
Şu ana kadar bulunan gazlarda Sakarya gaz sahasını geçen yok. Son olarak 110 milyar metreküplük var. Bu rezervler tespit edildikçe belki daha fazlasını da yakalayacağız. Son sondaj gemimiz 12 bin metreye kadar sondaj yapabiliyor. Yaşlı değil, bizim için büyük bir avantaj. Arkadaşlarımızın bu gayretleri bizi rahatlattı. Hesaplar kesinleştikçe sonuçlarını açıklayacağız. Bu bölgeler gerçekten bereketli gibi görünüyor.
KİMYASAL SİLAH İFTİRASININ NEDENİ NE?
Bay Kemal ABD'deki 8 saatlik kayboluşunun gizemini bu iftiralarıyla yavaş yavaş aydınlığa kavuşturuyor. Bay Kemal kendisine ezberlettiklerini konuşmaya başladı. Siyasi hayatı yalan, şaibe iftira ve çarklarla dolu. Ben Atatürk'ün partisiyim diyerek yaptıklarını gizlemeye çalışıyor. Bir hafta on gündür öyle bir edepsizlik ki, CHP bizim silahlı kuvvetlerimize hakaret etti, bir taraftan kimyasal silah dediler. Bu TTB Başkanı kadını kendilerine göre bir yere koydular. Bir de Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni uyuşturucu kaçakçılığıyla cari açığı kapattığı iddiasını ortaya attılar. Böyle densizlik olur mu? Bu nasıl siyaset? Terörle mücadele ediyoruz. Yaptığımız yatırımlar ortada. Köprüler, tüneller, metrolar, havalimanlarımız ortada utanmadan sıkılmadan cari açığı uyuşturucu ticaretiyle kapattığımızı söylüyor. Daha bugün Ticaret Bakanım en büyük büyümeyi yakaladığımızı açıkladı. Varsa elinde bir delik çıkıp konuşursun. AK Parti iktidarı uyuşturucu ile mücadele noktasında temayüz etmiş bir iktidardır. Şu anda yüzlerce insan uyuşturucudan içerde. Sen şu anda ne yapıyorsun? Uyuşturucu baronlarına yol açıp zemin hazırlıyorsun. Zaten senin içinde kuru sulu içenler var. Onlar ortada. Ama kalkıp da bu yakıştırmayı AK Parti iktidarına yapamazsın. Terörle mücadele Güney Doğu'da verdiğimiz mücadele hep uyuşturucu kaçakçılarıyla. Terör örgütü PKK nereden nemalanıyor? Biz onlardan binlercesini böyle vurduk, etkisiz hale getirdik. Çıkmış şimdi eş başkan, TTB Başkanı olan o kadını savunuyor? Neyini savunuyorsun ya? Bu kadın sadece silahlı kuvvetlerimize saldırıyor. Sen nasıl benim silahlı kuvvetlerime saldırırsın ya? Bay Kemal de savunuyor, öbür tarafta HDP savunuyor. Bunlar birbirinin ete kemiğe bürünmüşü. Bu şekilde kendilerini kurtaramazlar. Gerek silahlı kuvvetler olarak, gerek bizler bunları yakın markajda takip ediyoruz. Yargıda da bunları takip edeceğiz.
"BUNLARIN ADI ZİLLET YA DA İLLET"
Aslında bunlar Millet İttifakı diyerek orada da millete ihanet ediyorlar. Onların adı millet değil illet ya da zillet. Yakında o zillet ittifakı zaten dağılacak. Ömrü fazla uzun değil onların, dağılacaklar. Renkleri farklı onların. Seçim döneminde birisinin söylediğini diğeri reddedecek, aynı şeyleri söylemeleri mümkün değil. Biz Cumhur İttifakı olarak hedefimize kilitlendik. Türkiye'nin Yüzyılı'nda Sayın Bahçeli ile beraberiz, ertesi gün Togg'un açılışında yine beraberiz. Beraber yürüdük biz bu yollarda, inşallah seçime de beraber gireceğiz. Sayın Bahçeli ve ekibi bütün köyleri dolaşıyor. Biz açılış törenleri ve mitingler yapmayı sürdürüyoruz. Cumartesi günü inşallah Gaziantep'te hem halkımızla bütünleşeceğiz hem de açılışımızı yapacağız. Daha sonra da kadınlar ve gençlerle de organizasyon yapacağız.
CHP'Lİ VEKİLLERİN MAHKEME BASKINI
Bunlar tamamen ahlaksızlığın, kanun tanımazlığın, hukuk devletini hiçe saymanın en açık net güzel örnekleridir. Bay Kemal bunları savunuyor çünkü o da aynı karaktere sahip. Bunlar cibiliyet itibarıyla sıkıntılı. Adalet Bakanlığı bunlarla ilgili çalışmayı yapıyor. Süratle bunların dokunulmazlığının kaldırılması gerekir. Bunlar bu parlamentoyu, siyaseti kirlettiler. Atatürk'ün partisiyiz diyerek bunlar Atatürk'ün ruhunu da bunlar sızlattılar. Atatürk şu anda sağ olmuş olsaydı bunları hemen kapıya koyardı. Bay Kemal'de ne bir karakter var ne cesaret var ne de böyle bir hukuk anlayışı var. Biz her şeyi yargıya bırakıyoruz. Yargıda da Yalova'daki mahkeme heyetinin ayrıca dava açmasından yanayız. Anayasa maddesinde yargıya etki edemezsiniz maddesi var. Burada öte boyutta hakaret var. Genel Başkanı hakim ve savcıları tehdit edip hedef gösterirse milletvekili de böyle saldırıda bulunur.
CHP'ye hep çöp, çukur, çamur diyorduk ya. İşte bunun adı çamur siyasetidir. CHP'li vekiller görevini teröristi savunmak, suçluyu kayırmak sanıyor. Türkiye'de bağımsız mahkemeler olduğunu CHP'lilere de öğreteceğiz. Hiç endişeniz olmasın, öğrenecekler.
AİLE ANAYASA İLE KORUNACAK
Güçlü milletler güçlü ailelerden oluşur. Biz kadim medeniyetimizin gereği olarak da güçlü ailelerden oluşan bir milletin. Bu milletin aile yapısını bozmak, leke sürmek kimsenin haddine değildir. Onun için de bizler, Cumhur İttifakı olarak ailenin saygınlığını ortaya koyacağız. Aile yapımızı her türlü sapkınlıktan, marjinal akımlardan ve yozlaşmadan koruyacağız. Vatandaşlarımız yürüyüşlerle haklı taleplerini dile getirdiler. Bunlar yaygınlaşacak. Milletle yürüyen parti olarak da bu talebi yerine getirmek AK Parti'ye ve MHP'ye düşer.
Başörtüsü konusuna gelince de CHP'nin Genel Başkan Yardımcısıydı bir zamanlar, ismini vermeme gerek yok. İkna odalarını İstanbul Üniversitesi'nde kurdular.
BAŞÖRTÜSÜNE ANAYASAL GÜVENCE
Bay Kemal, 1 metrekarelik bez parçası diyor. Ben çözdüm diyor utanmadan. Bu ara başörtülü kadınlara rozet takıyorlar. Bu seçimlerde başörtülü birkaç aday çıkarırsa da şaşırmayın. Bizim bütün mücadelemiz o cahil kalmak istemiyoruz diyen yavrumuzun kaliteli eğitim öğretime kavuşmasıydı. Hamdolsun biz bunu başardık. Bay Kemal'in böyle bir derdi yok. Haydi gel kaçma, Anayasa değişikliği yapalım, bu işi sağlama alalım. Ama gelemezler, kaçacaklar. Arkadaşlarıma gidin bir ziyaret edin bakın ne diyorlar bilgi alın dedim. Sonra da nihai kararımızı verelim. O gün üniversiteden atmak istedikleri kızlarımız o üniversitelere hoca olarak dönüyorlar, bu günleri gördük. Onu engelleyemediler. Bazıları profesör bazıları doçent oldu. Azmin elinden hiçbir şey kurtulmaz. Sayın Ecevit'in Meclis'ten Merve Kavakçı'yı atmak için yaptığı konuşmayı hafızamdan silmem mümkün değil. Bunları gördük. CHP'nin farklı bir versiyonu değil miydi? Haddini bildirin şu kadına diyen bunlar değil miydi? Aile ile ilgili anayasa değişikliği teklifimiz Meclis'e sevk aşamasına geldi.
Cumhur İttifakı olarak arkadaşlarımız diğer paritlerle görüşmeye başladılar. Görüşmelerin ardından da teklifimize nihai halini vereceğiz ve Meclis'e sunacağız. Başörtüsünün özellikle CHP'nin takiyye siyasetine malzeme olmaktan kurtaracağız.
ASGARİ ÜCRET VE EYT AÇIKLAMASI
Şu anda Vedat Bilgin ve ekibi çalışmalarını sürdürüyor. Bu çalışmalarla birlikte önümüzdeki ay ve yeni yıl bunların arka arkaya açıklandığı aylar olacak. Buralardaki ücret politikalarımızı da açıklayacağız. Bunlardan en önemlisi asgari ücretin tespiti çalışması olacak. Bu çalışmayla gerek sözleşmeliler gerek EYT'lilere ilişkin açıklamalar olacak. 2023 yılına bunları açıklayarak girmiş olacağız.