Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan bilim insanlarına destek mesajı!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) ve Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Bilim Ödülleri Töreni'ne iştirak ederek katılımcılara hitap etti.
İki hafta önce Malezya'da Kuala Lumpur Zirvesi'ne katıldığını hatırlatan Erdoğan, zirvede akademisyenler, politikacılar ve sivil toplum kuruluşları ile İslam dünyasının bugününü ve geleceğini masaya yatırdıklarını söyledi.
Erdoğan, Türkiye olarak 15 anlaşmayla zirveden döndüklerini, anlaşmalardan birinin TÜBİTAK ile Malezya, Katar ve Endonezya'daki muadilleri arasında mükemmeliyet merkezi kurulmasına ilişkin anlaşma olduğunu belirtti. Amaçlarının güvenlik, gıda, sağlık, ulaşım, enerji, bilgi ve iletişim teknolojilerinde ülkelerin ortak ihtiyaçlarına çözüm getirmek olduğunu dile getiren Erdoğan, "Bilgi ve teknolojiyi paylaşmanın yanı sıra araştırmacılarımızın serbest dolaşımını sağlamak da beklentilerimiz arasındadır. Oluşturacağımız bu enerjinin diğer ülkeleri de cezbedeceğini düşünüyorum. Aslında biz bu merkezle geniş çaplı bir teknoloji atılımının ilk adımlarını da atmış olduk." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bilim ve teknoloji diplomasisinde atılan her adımı ve her türlü somut iş birliğini son derece önemli gördüklerini vurgulayarak Türkiye'de de yenilikçiliğin hayatın her alanını kapsaması ve bilgi üretimi konusunda yoğun gayret içinde olduklarını belirtti.
TÜBİTAK bünyesinde 2005'te başlatılan Türkiye Araştırma Alanı Destek Programları'nın geldiği noktanın sevindirici olduğuna işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin 2020 yılında Avrupa Birliği'ne ödeyeceği yaklaşık 80 milyon avroluk katkı payı ülkemizdeki araştırmacılar için kullanılacaktır. Bu kaynağı sanayici ve akademisyenlerimizin taleplerine uygun şekilde değerlendireceğiz. KOBİ'lerimizin Avrupa Birliği projelerinde yetkinlik kazanmalarına yardımcı olacağız. Özellikle stratejik projeleri destekleyerek araştırmacılarımızın Avrupa ortak girişiminden daha aktif faydalanmalarını sağlayacağız. Geleceğimiz için asıl önemli olan hususlardan biri de gençlerimizi bilime, araştırmaya, teknolojiye yönlendirmeyi başarabilmemizdir. Bunun için gençlerimize her türlü maddi ve manevi desteği veriyoruz, vereceğiz."
Erdoğan, TÜBİTAK'ın bilimi topluma yaymaya ve bilimin eğlenceli, yararlı, sıcak yüzünü gençlere göstermeye çalıştığına dikkati çekerek, ilkokuldan başlayıp lisans ve lisans sonrasına kadar geniş bir yelpazede bilimle uğraşan çocuklara, gençlere destekler verdiğini aktardı.
Şenliklerde, fuarlarda ve atölyelerde, çocuklar ve gençlerin proje geliştirmeyi öğrendiklerini ve bunun heyecanını yaşadıklarını ifade eden Erdoğan, geleceğin bilim insanlarını ve teknoloji girişimcilerini yetiştirmek için geleceğin teknoloji yıldızları programını başlattıklarını söyledi.
"18 İL DENEYAP TEKNOLOJİ ATÖLYESİ'NE KAVUŞACAK"
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı öncülüğünde, gelecek iki yılda 81 ilde 100 Dene-yap Teknoloji Atölyesi kuracaklarını bildiren Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bu yıl 12 ilde eğitimleri başlattık. Önümüzdeki yıl Adıyaman, Afyonkarahisar, Ağrı, Antalya, Çanakkale, Çorum, Elazığ, Gaziantep, Isparta, Kahramanmaraş, Kastamonu, Malatya, Rize, Sakarya, Samsun, Şanlıurfa, Tokat ve Yozgat olmak üzere 18 il daha Dene-yap Teknoloji Atölyesi'ne kavuşacak. Buralarda çocuklarımız 3 yıl boyunca robotikten yapay zekaya, siber güvenlikten nano teknolojiye kadar kapsamlı ve tamamen ücretsiz teknoloji eğitimleri alacak. Hedefimiz 5 yılda 50 bin öğrencimizi bu eğitimlerden yararlandırmaktır."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin her alanda özellikle bilimde ve teknolojide geldiği yerin çok önemli olduğunu ama hala katedecek çok yol olduğunu dile getirerek şunları kaydetti:
"Biz bilim insanlarımızı desteklemeye, kendilerine her alanda katkı sunmaya, imkan sağlamaya devam edeceğiz. Asıl büyük sorumluluk, bilim insanlarımızın omuzlarındadır. Sizlerin gayreti, birikimi, kabiliyeti ve ortaya çıkartacağı teorik, pratik ürünlerle hedeflerimize yürüyeceğiz. TÜBİTAK'a ve TÜBA'ya bu konuda önemli görevler düşüyor. 'Marifet iltifata tabidir' anlayışıyla bilim insanlarımızı teşvik eden TÜBİTAK ve TÜBA'dan asıl kendi bilim ve teknoloji iklimimizi oluşturmasını bekleyeceğiz. Biz 'Bana bir harf öğretenin kulu, kölesiyim.' diyen zihniyetin takipçisiyiz, mensuplarıyız. Biz de bunları aynı anlayışla devam ettireceğiz. Unutmayınız, her medeniyet kendi teknolojisini, her teknoloji kendi kültürünü ve değerini üretir. Bunu başardığımızda coğrafyamız yeniden bilim ve teknolojinin cazibe merkezi haline dönüşecektir."
Konuşmaların ardından Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, TÜBA Şeref Üyesi Prof. Dr. Fuat Sezgin'in 5 ciltlik "İslam'da Bilim ve Teknik" eseriyle, Bilim Teknik Dergisi’nin 1990 yılı ağustos sayısını hediye etti.
Bakan Varank, Bilim Teknik Dergisi’ni takdim ederken, derginin söz konusu sayısında merhum Jeoloji Yüksek Mühendisi Yüksel Önem'in Kanal İstanbul'a ilişkin bir makalesi olduğunu ve makalenin sonunu çok anlamlı bulduğunu ifade etti.
Makalenin son paragrafını okuyan Varank, "İstanbul Kanalı, şimdilik şüphesiz bir hayaldir ama insanoğlu tarih boyunca hep gönlündeki büyük hayallere erişmek savaşını vermemiş midir? Bu da onlardan biridir işte." ifadelerini aktardı.
"YAP-İŞLET-DEVRET İLE OLURSA BİZİM İÇİN DAHA İYİ OLUR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise hediye takdiminin ardından, "Buradan hareketle 94'te İstanbul'a belediye başkanı olduğum zaman Kanal İstanbul projesi üzerinde çalışmaya başladım ve o dönemden itibaren şu anda da Sayın Binali Yıldırım'la birlikte kendisi Ulaştırma Bakanı olduğunda süratle dedik ki 'Kanal İstanbul'u hayata geçireceğiz.' Tabii heyecanımız çok büyüktü. Çünkü Kanal İstanbul'la birlikte biz bir şeyi ispat ediyorduk, o da neydi? Bir İstanbul Boğazı'nın bırakın ihtiyaca cevap vermeyi, sürekli olarak kazalarla, sürekli olarak oradaki tehditler ve Montrö'nün ayrı bir siyasi tehdidi... Bize çok daha farklı bir burada yatırım gerekir dedik." ifadelerini kullandı.
Makaleyi okuduklarında "Biz demek ki doğru istikametteyiz, o zaman bunu yapmamız lazım." dediklerini söyleyen Erdoğan, "İstanbullulara defaatle bu projeyi takdim ettim, ekranlarda takdim ettim. Ne yazık ki hala anlamayanlar, anlamak istemeyenler var. Bunu birinci köprüde, ikide, üçte, Marmaray'da, Avrasya Tüneli'nde, Osmangazi Köprüsü'nde yaptılar, yaptılar, yaptılar hepsinde yaptılar. Biz artık isteseler de istemeseler de Kanal İstanbul'u yapacağız." diye konuştu.
Dünyada elliyi aşkın bu şekilde kanal olduğunu ve bütün bu kanalların sadece lüks olsun diye yapılmadığına işaret eden Erdoğan, hepsinin bir ihtiyaç olarak yapıldığını kaydetti.
Erdoğan, Kanal İstanbul yapılırken iki modern akıllı şehir inşa edileceğini dile getirerek, "İki yolumuz var ya yap-işlet-devret ile yapacağız veyahut da milli bütçeyle yapacağız, Türkiye bunu yapmaya zaten kendisi de muktedirdir ama yap-işlet-devret ile olursa bizim için çok daha iyi olur. Olmadı milli bütçeyle bunu yapmamız mümkün. Çünkü her ikisinde de şu anda elimizde imkanlar var, hayırlı olsun." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra ödül almaya hak kazanan bilim insanlarına ödüllerini verdi ve onlarla hatıra fotoğrafı çektirdi.