Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 'kent uzlaşısı' tepkisi: Kimin eli kimin cebinde belli değil!
Cumhurbaşkanı Erdoğan Mardin mitinginde CHP'ye DEM Parti ile yaptığı kent uzlaşısı üzerinden tepki göstererek "Kent uzlaşısı diye bir şey uydurdular kimin eli kimin cebinde belli değil." dedi.
Son dakika haberi: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mardin'de düzenlenen mitingde halka hitap etti.
Muhalefete tepki gösteren Erdoğan, "Kent uzlaşısı diye bir şey uydurdular kimin eli kimin cebinde belli değil." dedi.
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
Sevgili Mardinliler, sevgili gençler, kıymetli hanımefendiler sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Buradan tüm Mardin'e, Mardinli kardeşime selamlarımı gönderiyorum.
Dünyaya kardeşlik dersi veren şehirler şehri Mardin'imizden olmaktan büyük memnuniyet duyuyorum. Mardin, insanı ile kültürü ile, mimarisi ile, tarihi ile dünyada eşi benzeri olmayan nadide bir şehirdir. Mardin yüz yıllardır bir iftihar tablosu gibi coğrafyamızı süslüyor. Burası okumasını bilene bir tarih kitabıdır. Biz bu şehri tüm renkleri ile seviyoruz. Bugün şu meydanı doldurarak gönlünüzün kapılarını açtığınız için teşekkür ediyorum.
Rabbim aramızdaki muhabbeti daim eylesin diyorum. Mardin'e derdimizi tam anlatamadığımızın farkındayız, 14 -28 Mayıs'ta Mardin'de arzu ettiğimiz rakamlara tam ulaşamadık. İnşallah önümüzdeki seçimlerde bunu hak ettiği seviyeye getireceğiz.
Çalışma Bakanımız Vedat Işıkhan Mardin'in meseleleri ile zaten çok yakından ilgileniyor.
Mardin'in tercihi, istismar siyasetinden değil hizmet siyasetinden olacağına inanıyorum. 31 Mart'ın önceki seçimlerden çok farklı olacağını biliyorum.
Mardin 31 Mart'ta Türkiye Yüzyılı şehirleri için kararlı mıyız? 31 Mart'ta gerçek belediyeciliği tercih ediyor muyuz?
Mardin'le birlikte Türkiye haritasının tamamını Cumhur İttifakı'nın renkleriyle boyamaya var mıyız?
"FİLİSTİN KONUSUNDA BİZE DERS VEREMEZLER"
Gazze başta olmak üzere etrafımızdaki çatışmalar nedeniyle bu Ramazan'a da buruk girdik. Dört bir yanda acı, istikrarsızlık hakim. Komşumuz Suriye barışa hasret kaldı. Rusya-Ukrayna arasındaki savaş üçüncü yılına girdi. Bunlara terör devleti İsrail'in Gazze'ye vahşi saldırıları eklendi. İsrail'e en sert tepkiyi gösteren ülkelerden biriyiz. 40 tondan fazla insani yardımı sevk ettik. Yardımlar konusunda ne yapılması gerekiyorsa yapıyoruz.
İçimizdeki bazı cahiller bilmese de Erdoğan'ın dik ve dirayetli duruşunu mazlum Gazze halkı çok iyi biliyor. Biz Gazze'nin mücadelesini 7 Ekim'de keşfetmedik. Gençlik yıllarımızdan beri bu mücadelenin içindeyiz. Ağır bedelleri ödediğimiz bu konuda mesnetsiz ifadelere rastlıyoruz. Her kim bu milletin Gazze ve Filistin davasındaki desteğini sorguluyorsa kendi milletine hakaret ediyor demektir. Bu asılsız ithamların AK Parti ve Cumhur İttifakı'ndan oy koparmak için dillendirilmesi utanç vericidir. Filistin konusunda bize ders vermezler. Hem Gazze'ye yardım etmediler diyeceksiniz hem de Filistinli direnişçilere terörist iftirası atanlara seçim kazandıracaksınız. Böyle bir vebalin altına hiçbir kardeşimin gireceğini düşünmüyorum. Vatandaşımın vicdanen en doğru kararı vereceğine inanıyorum.
"KİMİN ELİ KİMİN CEBİNDE BELLİ DEĞİL"
Buraya girerken şu rakamı alayım dedim, evet verilen rakam 50 bin. Aziz milletimize asla yalan söylemedik. Vatandaşımızdan gizli saklı işler çevirmedik. İnsanımıza karşı daime dürüst olduk. 15 Temmuz'da meydanlarda kurduğumuz Cumhur İttifakı'nda da bu ilkemiz değişmedi. Vatandaşın gözünden kaçırmaya çalıştığımız hiçbir gizli saklı işimiz yok. Karşı tarafa bakıyorsunuz ortada ne şeffaflık var ne milli iradeye saygı var. Kent uzlaşısı uydurdular. Kimin eli kimin cebinde belli değil. Belediyeleri dem ile yönetilecek DEM'siz yönetilecekler diye ikiye ayırmışlar. Biri çıkıyor DEM'lileri görsem yolumu değiştiririm diyor biri çıkıyor DEM'lileri belediyeye almam diyor. Öteki çıkıyor küçük enişte edasıyla bu kişilere partiye koymam diyor. Ortada dürüstlük namına hiçbir şey yok. Nereden baksan tutarsızlık nereden baksan ahmakça sözleri geliyor. Tutarsızlık paçalarından akıyor. Madalyonun öbür tarafında da tablo aynı. Kürt'leri istismar edenler tek cümle duymuyor. Seçmenini savunamayacak kadar acziyet içindeler. Türkiye tek faşizminin en ilkel hallerine şahit oluyor. Söz konusu CHP olunca kuyruklarını kıstırıp olay yerinden kaçmayı tercih ettiler. Her türlü demokrasi atılımına karşı çıkanlar bunlar değil miydi? Sessiz devrim gerçekleştiren bize karşı çıkan bunlar değil miydi? Aramızı bozmaya çalışanlar bunlar değil miydi? Şimdi CHP karşısında üç maymunu oynuyorlar. Bizim ne 30 yıllık belediyecilik geçmişimizde ne de 21 yıllık iktidarımızda oy tercihinden ötürü vatandaşa ayrımcılık yapmak yoktur. Herkese hizmet etmek görevimizdir. Bizi sevsin sevmesin herkesin hizmetkarıyız. Bize efendilik yakışmaz, bize hizmetkarlık yakışır. Hukukun dışına çıkan olursa yasal zeminde tedbirler alınır. Ama bu vatandaşı hizmetten yoksun bırakma şeklinde olmaz.
Mardin'e 21 yılda 204 milyar lira tutarında yatırım yaptık.