Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Sakarya'da Suriye mesajı: Halep, İdlib, Şam, Rakka bizim toprağımız olacaktı!

SON DAKİKA HABERİ: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Sakarya 8. Olağan İl Kongresi'nde konuştu.

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:

Sakarya'yı ve Sakaryalı kardeşlerimi hürmetle selamlıyorum. Bu salonu bayram havasına çeviren siz değerli kardeşlerime teşekkür ediyorum. Kongremiz hayırlı, mübarek olsun. 

Bu yol hak yoludur, bu yol gönül yoludur, bu yol millete hizmet yoludur. Bu yol birliğimizin, dirliğimizin, kardeşleriğimizin yoludur. Bu yol Türkiye Yüzyılı yoludur. Bu yol gazilerin, şehitlerin yoludur. Bu yolda bizimle birlikte olduğunuz için hepinize teşekkür ediyorum. Ak kadınlara da özellikle çok çok teşekkür ediyorum.

"YENİ BİR DÖNEMİN ARİFESİNDEYİZ"

Bir yandan sıkıntıları çözmekle uğraşırken bir yandan ülkemizin ve milletimizin önündeki fırsatları değerlendirecek irade ortaya koymak zorundayız. Biz bu iradeye sahibiz. Milletimiz de 22 yıldır bu iradeye sahip olduğunu göstermiştir. Unutmayınız Rabbimiz bize ancak çalıştığımız kadarının karşılığını alacağımızı buyuruyor. Yarınlar için çalışmazsak çocuklarımıza mahçup oluruz.

Yeni bir dönemin arifesindeyiz. Hala aşmamız gereken engeller var. Bunlara takılıp kalamayız. Türkiye'nin önünde yeni fırsatlar var. Türkiye Yüzyılında çok büyük kazanımlar elde edeceğiz. Türkiye Yüzyılı diye ifade ettiğimiz bu yeni dönemin geçici sancılarını geride bıraktığımızda çok iyi imkanlar yakalayacağız. Bunun için vatandaşlarımızdan sabır ve destek istiyoruz.

Türkiye'nin ve Türk milletinin hiçbir kazanımına sevinemeyen güruhu görüyorsunuz değil mi? Bunlar artık siyasetin değil psikiyatrinin konusu olacak yere savrulmuştur. Bu millet ensardır, onlar ise muhacir. Biz muhacirleri hiçbir zaman bu ülkeden kovmayacağız. Onlara her zaman sahip çıkacağız. Bizim bu sabrımız olmasaydı bu olur muydu, olmazdı. Biz sabrettik. Sabredenler zafere ulaştılar. Bizim için aslolan milletimizin ne dediği, ne istediğidir. 

Birinci dünya savaşı bölgemizde sınırları yeniden belirlerken şartlar başka türlü zuhur etseydi acaba ne olurdu? Halep, İdlib, Şam, Rakka dediğimiz şehirler tıpkı Antep, Hatay, Urfa gibi bizim birer vilayetimiz olacaktı.

Suriyeli kardeşlerimize kol kanat gererek kardeşlik hukukunu yerine getirdik. Türkiye'nin Suriye'de ne işi var diyorlar. Şimdi gördün mü niçin bizim oralarda olduğumuzu. Bizim niçin Suriye'de olduğumuzu. Ne oldu şimdi Suriye'nin başındaki nerede? Türkiye'nin hemen dibinde kritik gelişmeler yaşanıyor ama bunlar ne olup bittiğini hiç takip etmiyor. 

"BURADA KALMAK İSTEYENLERİN BAŞIMIZIN ÜZERİNDE YERİ VAR"

Kardeşlik hukukumuzun gereğini yerine getirirken nice baskıyı tahriki göğüslemek zorunda kaldık. Asla geri atmadık. Neticede kim haklı çıktı. Biz haklı çıktık. Rabbim bizi mahçup etmedi. 13 yıl sonra Suriye yeniden özgürleşme yolunda ilk adımını attı. 61 yıllık Baas rejimi düşerken Esed pılını pırtısını toplayıp bir gecede kaçmak zorunda kaldı. Suriye'de evi, iş yeri, akrabası olan misafirlerimiz de yavaş yavaş geri dönüş yoluna geçti. İnşallah Suriye'nin diğer kısımlarının terör örgütlerinden temizlenmesi için gerekeni yapacağız. Burada kalmak isteyenlerin başımızın üzerinde yeri var.

"ÖZGÜR BEY NE OLDU? O ZİYARETİ GERÇEKLEŞTİRSEYDİN YA"

Suriye'deki devrime şaşı bakanlara, Esad dönemini yüceltenlere en güzel cevap Şam'daki yeraltı hapishaneleridir. Esad bu insanlara nasıl zulmetmiş? O cezaevlerinde girerken 60-70 kilo olanlar çıkarken 30 kiloya düşmüşler. Ülkemizdeki Suriyelilerin neden yıllarca vatanlarına dönemediklerinin cevabı da o hapishanelerdir. CHP Genel Başkanı Esed'in kendisinin bile inanmadığı af ilanına prim vererek bunun reklamını yapmıştı. Oraya gidecekti ya, Esed'i ziyaret edecekti ya... Özgür bey ne oldu, o ziyareti gerçekleştirseydin ya.