Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan savaş açıklaması: Kınanması gereken İran değil, Netanyahu'dur
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine Toplantısı'nın ardından gündeme dair önemli açıklamalar yaptı. İran - İsrail gerilimine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kınanması gereken İran değil, Netanyahu'dur" dedi. Erdoğan, emeklilere de mesaj verdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe'de 3 saat süren kabine toplantısının ardından gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Orta Doğu'daki İran - İsrail gerilimine değinerek, "Kınanması gereken İran değil, Netanyahu'dur" dedi. Erdoğan, ekonomi ve enflasyonla mücadeleye de değinerek emeklilere seslendi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmalarından öne çıkanlar şu şekilde:
''İSRAİL HÜKÜMETİ ATEŞİ BÖLGEYE YAYMAK İÇİN PROVOKATİF ADIMLAR ATMAKTADIR''
''Son 7 aydır önüne geçmek için uğraştığımız tehlikelerin peyderpey gerçekleştiğini görüyoruz. Hafta sonu yaşadığımız hadiseler Batı'nın çite standardını göstermiştir.
Sadece 13 Nisan gecesine bakarak değerlendirme bulunmak hakkaniyetli, adaletli bir tavır olmayacaktır. 7 Ekim'den bu yana İsrail hükümeti ateşi bölgeye yaymak için provokatif adımlar atmaktadır.''
''13 NİSAN GECESİ YÜREKLERİMİZİ AĞZIMIZA GETİREN GERİLİMİN NEDENİ NETANYAHU'DUR''
''Oysaki burada kınanması gereken İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'dur. 34 binden fazla masumu katleden, basın mensuplarını öldüren, okulları, kiliseleri, yardım malzemesi almak için sıra bekleyen insanları bombalayan, tüm dünyanın gözleri önünde soykırım uygulayan Netanyahu'dan başkası değildir.
Netanyahu, siyasi ömrünü uzatmak adına hem kendi vatandaşlarının hem de bölge halklarının canını tehlikeye atmaktadır. 13 Nisan gecesi yüreklerimizi ağzımıza getiren gerilimin nedeni Netanyahu'dur.''
''GAZZE'DE SOYKIRIM DURMADIKÇA BÖLGEMİZİN YENİ GERİLİMLERE GEBE OLDUĞU AÇIKTIR''
''Türkiye olarak özellikle son 2 gündür Gazze'deki katliamların geri plana itilmemesi için temaslarımızı daha da artırdık.
Ateşe körükle gitmenin de Netanyahu yönetimini sürekli şımartmanın da hiçbir faydası olmaz. Tüm aktörleri sorumluluk içinde hareket etmeye davet ediyoruz. Gazze'de soykırım durmadıkça bölgemizin yeni gerilimlere gebe olduğu açıktır.''
''7 EKİM'DEN SONRA İSRAİL'E YÖNELİK İHRACAT KISITLAMASINA ÖNCÜLÜK EDEN ÜLKE TÜRKİYE'DİR''
''Dünya savaş, çatışma, siyasi ve ekonomik krizlerin, sosyal çalkantıların kıskacında kıvranırken hamdolsun Türkiye bölgesinin istikrar adası olma vasfını korumaktadır. Dış politikada dengeli ve ilkeli siyaset, savunma alanında elde ettiğimiz tarihi başarılar vardır.
Gazze'de ateşin bölgeye yayılma riskine dikkat çektik. Bölgeye insani yardımların ulaştırılması için çabaladık. 3 bin 774 tonluk 9. iyilik gemisi ile birlikte Türkiye Gazze'ye en fazla insani yardım yapan ülke konumunu perçinlemiştir. 7 Ekim'den sonra İsrail'e yönelik ihracat kısıtlamasına öncülük eden ülke Türkiye'dir.
Bu hakikate rağmen hükümetimizi haksız, insafsız, buram buram fırsatçılık kokan ithamlara maruz kalmıştır. Jet yakıtı konusunda Türkiye'ye iftira atanları asla ve asla unutmayacağız.
Türkiye, İsrail'e askeri amaçla kullanabilecek hiçbir malzeme satışına izin vermemiştir. Bunun arkasında hangi hesapların ve odakların bulunduğu ortaya çıkacaktır.'
''SEÇİM EKONOMİSİ UYGULAMAYARAK MİLLETİMİZE KARŞI SORUMLULUĞUMUZU YERİNE GETİRDİK''
''Seçim ekonomisi uygulamayarak milletimize karşı sorumluluğumuzu yerine getirdik. Bu kıymetli kararının ne kadar önemli olduğunu zamanla daha iyi göreceğiz.
Uyguladığımız politikaların etkisiyle cari açıkta daralma başladı. Ocak ayında yıllık cari açık geçen seneye kıyasla 15 milyar dolar azalarak 37,5 milyar dolara geriledi.''
''EMEKLİLERİMİZ BAŞTA OLMAK ÜZERE ENFLASYONUN ÜCRETLİ KESİMLERDE YOL AÇTIĞI SIKINTILARI BİLİYORUZ''
''Emeklilerimiz başta olmak üzere enflasyonun ücretli kesimlerde yol açtığı sıkıntıları biliyoruz. Kendimiz bedel ödesek dahi ülkemize, milletimize, gelecek nesillere bedel ödetecek her türlü popülist adımdan uzak durduk duracağız.''
''ASIL MESELELERE SON VERİLME DÖNEMİDİR''
''Aziz milletim ülkemizin son 10 ayına damga vuran seçim gündeminin geride kalmasıyla birlikte özellikle bunu söylüyorum seçim tarihi boyunca gidiş gelişler artık asıl meselelere son verilme dönemidir.''
''TÜRKİYE OLARAK BU OLUMSUZLUKLARIN YANSIMALARINI MAALESEF BİZ DE HİSSEDİYORUZ''
''Ekonomi, güvenlik, deprem, hak ve özgürlükler ile terörle mücadele başta olmak üzere acil sorunlarımıza odaklanmış bulunuyoruz.
Kovid-19 salgınıyla başlayan, küresel ekonomik kriz enflasyon boyutuyla hala devam ediyor. Enflasyonu kontrol altına almak konusunda hemen herkes ciddi sıkıntılar yaşıyor. Türkiye olarak bu olumsuzlukların yansımalarını maalesef biz de hissediyoruz.''
''SATIN ALMA GÜCÜ PARİTESİNE GÖRE DÜNYANIN EN BÜYÜK 11'NCİ EKONOMİSİYİZ''
''Ekonomideki yol haritamıza sıkı sıkıya bağlı kalıyoruz. Geçen sene uygulamaya koyduğumuz orta vadeli programın müspet sonuçlarını elde etmeye başladık.
Tarihimizde ilk kez kişi başına düşen gelirde 13 bin doları aşmış olduk. Satın alma gücü paritesine göre dünyanın en büyük 11'nci ekonomisiyiz.''
''YILLIK ENFLASYONUN DÜŞÜŞE GEÇMESİNİ BEKLİYORUZ''
''Yıllık enflasyonun düşüşe geçmesini bekliyoruz. Cari açıkta daralma başladı. Ocak ayında 15 milyar dolar azalarak 37,5 milyar dolara geriledi. Altın ve enerji hariç tutulduğunda cari fazla gerçekleşti. Gabar petrolü, Karadeniz doğalgazı keşiflerimizle bu sektörde ilk defa özgüven kazandık.
Ramazan Bayramı'nı ruhuna uygun bir şekilde kırgınlıkları giderdiğimiz, birlik ve beraberliğimizi perçinlediğimiz bir kardeşlik şölenine dönüştürdük. Rabbimden bizleri daha nice Ramazan-ı Şeriflere ve bayramlara ulaştırmasını niyaz ediyorum.
Muhalefetten gelen eleştirilere rağmen hizmete aldığımız köprülerin ve otoyollarımızın trafiği ne kadar rahatlattığını bir kez daha görmüş olduk.
Osmangazi Köprüsü araç geçişi 941 binden fazla, İstanbul Havalimanı yolcu sayısı 2 milyon 213 bin, Antalya Havalimanı 2024 yolcu rekoru 11 bin 260 yolcu, YHT yolcu sayısı 1 milyon.''
''BAYRAMIN ÜÇÜNCÜ GÜNÜ ANTALYA'DA MEYDANA GELEN TELEFERİK FACİASIYLA HEPİMİZİN YÜREKLERİNİ DAĞLAMIŞTIR''
''Bayramın üçüncü günü Antalya'da meydana gelen teleferik faciasıyla hepimizin yüreklerini dağlamıştır. 1 vatandaşımızın hayatını kaybettiği, 17 vatandaşımızın yaralandığı bu elim kazada 174 vatandaşımızda saatlerce kabinlerde mahsur kaldı.
23 saat süren bir tahliye operasyonuyla 174 vatandaşımızın tamamını burunları kanamadan kurtardık.
Yaşanan olayla ilgili ihmali, kusuru olanlara dair yargımız süratle harekete geçmiştir. Bu hattı işleten firma ile bakımdan sorumlu firma yetkililerinin aralarında bulunduğu 5 kişi tutuklanmış, 8 kişi hakkında adli kontrol kararı verilmiştir.''
''HAK, HUKUK, ADALET IÇIN VAN'A KOŞANLAR BEŞIKTAŞ'TAKI FACIA IÇIN TEK BIR ADIM BILE ATMADILAR''
''Daha olayın ilk anından itibaren hadiseyi sulandırma, devletin diğer kurumlarını töhmet altında bırakmaktan kaçınmamıştır.
Aynı vicdansızlığı bayramdan önce Beşiktaş'ta meydana gelen yangın faciasında da gördük. Rızkının peşindeki 29 emekli kardeşimiz İstanbul'un göbeğinde hayatını kaybetti. Ancak ne sendikalardan ne de muhalefet cephesinden kayda değer bir tepki gelmedi.
Hak, hukuk, adalet için Van'a koşanlar Beşiktaş'taki facia için tek bir adım bile atmadılar. Hiç kimse siyasi kimliğini öne sürerek sorumluları adaletten kaçıramaz.
Siyaset kurumunun eskiye dönüş tartışmalarıyla vakit kaybetmek yerine mevcut sistemin geliştirilmesine çaba sarf etmesi Türkiye için çok daha yararlı olacaktır.''