Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay: Kur dalgalanmaları Türkiye’nin kaderi olamaz, olmayacaktır
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, TBMM Genel Kurulu'nda konuşuyor.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu'nda Cumhurbaşkanlığı ile bağlı kuruluşlar gelir bütçesi görüşülüyor. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, TBMM Genel Kurulu'nda açıklamalarda bulunuyor.
Fuat Oktay'ın açıklamaları şöyle:
"Ekonomide, istihdamda, üretimde ihracatta büyüme odaklı tüm alanlarda kalıcı olma hedeflerimizi sürdürüyoruz. Terörde gösterdiğimiz başarı gibi, Covit-19 salgınında gösterdiğimiz başarı gibi; ekonomimiz üzerindeki bu manipülatif etkileri silip atacağız.
Tüm adımlarımızı serbest piyasa ekonomisi ve finansal serbesti ilkesi ile tam uyumlu şekilde atacağız. Türkiye Cumhuriyeti köklü ve itibarlı geçmişiyle küresel ekonomiye tam entegre bir ülke olarak, yerli ve yabancı tüm yatırımcıya güven tesis etmeye devam edecektir. Bu genel şiarımızı zedeleyecek herhangi bir uygulama söz konusu olamaz. Türkiye ekonomisi güçlü bankacılık sektörü ve hızla büyüyen banka dışı finansal kesimi ile yeni dönemde hedeflerimize uygun olarak yatırımı, üretimi, ihracatı, istihdam artırıcı faaliyetleri finanse etmeye devam edecektir. Tam bağımsız ekonominin ruhuna uygun olmayan, tüketim artırıcı, yatırıma, üretime hizmet etmeyen alanlarda kredi genişlemesini arzulamayız. Bu anlamda finansal kapasitemizin kullanılmasında yatırımları önceliklendireceğiz. Orantısız fiyat artışları ve kur dalgalanmaları Türkiye’nin kaderi olamaz, olmayacaktır!
2022 yılında büyüme hedeflerimize ulaşabilmek için gerekli finansmanı sağlayabilecek bir altyapıyı tesis edebileceğimiz ortadadır. Firmalarımız yurtiçi ve yurtdışı talep artışını karşılamak için kapasitelerini arttırmaya başlamıştır. Bu durum firmalarımızın yeni yatırım gereksinimine yönelik güçlü sinyal vermektedir. Hızlı gerçekleştireceğimiz ilave destek paketinin yanı sıra yerli üretimi destekleyerek üreticimizin yanında olmayı sürdüreceğiz. Bütçemizin gelir performansımızın artmasının eleştirildiğini görüyoruz. Türkiye köklü ve itibarlı geçmişiyle küresel ekonomiye tam entegre olarak yerli ve yabancı yatırımcıya güven tesis etmeye devam edecektir.
MİLLİ SAVUNMA
Sizlerin de bildiği gibi yerli imkânlarla geliştirilen taarruz helikopterimiz ATAK’ın geliştirilmiş FAZ-2 versiyonunun teslimatları sürmekte, GÖKBEY helikopterlerimizin prototipleri üretilmekte ve test edilmekte, OMTAS tanksavar silahı ile donatılmış olan KAPLAN gibi kara araçlarımız ve sayamadığım pek çok sistem gerekli testlerin ardından hizmete alınmaktadır. YENİ TİP DENİZALTI’larımızın inşaları devam etmekte, test ve eğitim gemimiz hizmete alınırken insansız hava aracı konuşlandırılacak şekilde uyarlanan ANADOLU gemimiz tamamlanma aşamasındadır. Türkiye’nin, dünyada ABD, Rusya ve Çin gibi 5’inci nesil ve ötesi bir muharip uçağı üretebilecek altyapı ve teknolojiye sahip sınırlı sayıdaki ülkeler arasında yer alacağı, yurt içi imkân ve kabiliyetler ile tasarlanan ve geliştirilen 5’inci nesil insansız savaş uçağımız ‘MİUS’ ve insanlı ‘Milli Muharip Savaş Uçağı’ projelerimizin çalışmaları da tüm hızıyla devam etmektedir.
"SORGULAYAMAZLAR"
Biz, Mavi Vatan’da egemenlik haklarımızı savunup, deniz yetki alanlarımızı netleştirmeye çalışırken ‘Libya’da ne işiniz var’ diye sorgulayanlar bugün bizim Doğu Akdeniz politikalarımızı sorgulayamazlar. Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı dâhil terörü bulunduğu yerde vuracağız politikalarımızdan hareketle, Suriye ve Irak sınırındaki terör kamplarına yaptığımız operasyonlara da destek vermeyenler, Suriye’de terörle ve terör devleti kurulmasını engellemeye yönelik mücadele kararlılığımızı sorgulayamazlar. 30 yıldır çözülemeyen Karabağ’daki Ermenistan işgalini 44 günde bitiren Can Azerbaycan’a desteğimizi tüm dünya ve her bir vatandaşımız görürken siz, bizim Azerbaycan politikamıza dil uzatamazsınız. Türkiye’nin Filistin davasına ve Bosna’ya verdiği desteği görmek istiyorsanız, Filistinlilere ve Bosnalılara sorun size cevap verirler. Bölgesinde ve tüm dünyada ses getiren Türkiye’nin dış politikası biliyoruz birilerini rahatsız ediyordur. Türkiye, Doğu Akdeniz’de egemen hak ve yetkileri çerçevesinde kıta sahanlığında istediği alanda istediği zaman çalışma yapabilir. Bu gemilerin bugün Karadeniz’de olması enerji kaynakları temel alınarak yapılan bir düzenleme olup, yarın Akdeniz’e çıkmayacakları manasına gelmemektedir. Kimse bizden izinsiz kıta sahanlığımızda araştırma ve sondaj yapamaz. Kim olursa olsun fark etmez hem kendi haklarımızı hem de KKTC’nin haklarını korumak konusunda kararlıyız. Doğu Akdeniz’de ülkemizin ve KKTC’nin meşru hak ve menfaatlerine zarar verecek hiçbir adımı karşılıksız bırakmayız."