Cumhurbaşkanı'nın "Seni MİT Müsteşarı yapayım" filan dediği yok!

Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) soruşturması kapsamında, geçtiğimiz ay gözaltına alınan eski Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubu Enver Altaylı, tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Altaylı'nın FETÖ ile irtibatı konusunda sır perdesi henüz aralanmış değil ancak konuyla ilgili çeşitli iddiaları bir süredir Sabah yazarı Mahmut Övür köşesinde okurları ile paylaşıyor.

Mahmut Övür son olarak Altaylı hakkında MİT'e gönderilen bir ihbar mektubundan bahsetti.

Övür yazısında, "MİT'in elinde tam da bu konuyla ilgili olduğunu bildiğim önemli bir "mektup" var. Tarihi de çok eski değil, 15 Temmuz darbe girişiminden yaklaşık bir ay sonra; 18 Ağustos 2016... Bu mektubu MİT'e yazan kişi, Enver Altaylı ile 30 yıllık bir tanışıklıktan söz ediyor. Kendi deyimiyle "uzun süre mesafeli" süren bu tanışıklık son yıllarda "samimi"leşmiş..." ifadelerini kullandı.

Mahmut Övür, Altaylı'nın, Ergenekon'dan tutuklanan emekli Albay Levent Göktaş'ın cezaevinde kaldığı süreçteki rolüne ilişkin de bazı detaylar paylaştı....

Levent Göktaş ise Enver Altaylı ile tanışıklığı olduğu iddiasını sert bir dille reddetti.

Göktaş, bu iddiaların gündeme getirilmesi ile, isminin kulislerde "MİT Müsteşarlığı" görevi için telaffuz edilmesi arasında bir bağ olduğu imasında bulundu.

Ancak Levent Göktaş böyle bir göreve talip olmadığını da dile getirdi.

- CUMHURBAŞKANI'NIN 'SENİ MÜSTEŞAR YAPAYIM' FİLAN DEDİĞİ YOK!

Odatv'den Barış Terkoğlu, Levent Göktaş'a Enver Altaylı ile hiç görüşüp görüşmediğini sordu.

Hayatında iki kez Altaylı'yı gördüğünü söyleyen Göktaş, görüşmelerini şöyle aktardı:

"Birincisi Erol Olçok ile birlikte. 15 Temmuz'da hayatını kaybetti, biliyorsunuz. Biz Çerkeziz, Olçok bizim akrabamızdır. Bir iş için görüştük. Bir tanıtım işi vardı. Biliyorsunuz, Erol da o işi yapıyordu. Diğer görüşmemiz de Enver Altaylı'nın yeğeni Furkan Torlak ile. Numan Kurtulmuş'un eski, Ömer Çelik'in yeni danışmanıdır Furkan Torlak. 'Komutanım gidiyoruz' dediler ve davet etti, gittik; 15-20 dakika çay içtik. Bunun dışında ne yüz yüze ne de telefonla görüşmemiz var.

"CEZAEVİNDEN KAÇIRILMA" İDDİASI

Yok öyle bir şey. O kaçırma planı uydurması Taraf'ta Mehmet Baransu'nun haberiydi. Haberden sonra soruşturma açtılar, 'kovuşturmaya yer yoktur' kararı verildi. Zaten Enver Altaylı'yı ben o zaman tanımıyorum. 'Özel Kuvvetler'de görüştü' diyor ya; öyle bir görüşme de olmadı, o zaman tanımıyorum.

ÖNÜ MÜ KESİLMEK İSTENİYOR?

Ben bilmiyorum ya. Yoruldum ben artık. Herhangi bir görev talebim de yok. Ben avukatlık yapıyorum ve çok mutluyum. Hiçbir işe de burnumu sokmuyorum. Kimseyle de görüşmüyorum bu konularda. Müsteşarlıkmış, yardımcılıkmış bunların hiçbirisini, bakanlık bile istemiyorum. 5 buçuk yıl yattık, yeter artık, yeter, yeter, insaf! Onlar akıllarınca bazı şeyleri engellemeye çalışıyorlar ama öyle bir şey yok zaten. Onlara göre ben bir potansiyelim şu anda, olur mu olmaz mı acaba bu düşünceyle yapıyorlar bunları. Ama bilmiyorlar, Cumhurbaşkanı'nın beni çağırıp 'seni müsteşar yapayım' filan dediği bir tasarrufu yok, bunlar hep uydurma şeyler."

GÜNÜN VİDEOSU

Dilan Polat'ın hayranı pes dedirtti: Cezaevine girdiğinizde kalp krizi geçirdim!

Dilan Polat cezaevine girince kalp krizi geçirdiğini söyleyen hayranı, Polat ile bir araya gelince ağladı.