Cumhuriyet manşetinden tekzip yayınlamak zorunda kaldı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatlarından Mustafa Doğan İnal ile ilgili yalan haber yapan Cumhuriyet Gazetesi, manşetinden tekzip yayımlamak zorunda kaldı. İnal, sosyal medya hesabından konuya ilişkin yaptığı açıklamada "Yok öyle yalan ve iftiralar yazıp insanları zan altında bırakmak. Mahkeme kararıyla yalan ve iftiranız tescillendi..." dedi.
Cumhuriyet Gazetesi, geçtiğimiz günlerde Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu'nun kitaplarından yaptığı alıntıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatlarından Mustafa Doğan İnal'ı suçlayan bir habere imza atmıştı.
Gazete, Avukat İnal'ın suç duyurusu üzerine manşetinden tekzip yayınlamak zorunda kaldı.
Mustafa Doğan İnal’ın avukatlarından Av. Ömer Faruk Karagüzel yaptığı değerlendirmede, “Bir ay kadar önce Cumhuriyet gazetesi, Müvekkilim Mustafa Doğan İnal’ı kamuoyu husumetine maruz bırakmak suretiyle; hakaret ve iftira ederek, yine çarpıtılan bilgiler doğrultusunda halk nezdinde müvekkile suç isnat etmiştir. Yalanı meslek edinmiş bu kişiler hakkında Ceza ve Hukuk davalarımız devam etmekle birlikte her türlü yasal hakkımızı kullanmaya kararlıyız. Kendilerini FETÖ mücadelesinin kahramanları olarak halka sunan bu kişilerin, FETÖ yöntemleriyle usulsüz dinlemeleri bir stratejiye çevirmelerinin hukuk nezdinde hesabı sorulacaktır. Gazetecilik mesleğini suçlarının önüne maskeleyen bu kişiler, gerçekleştirmeye çalıştıkları itibar suikastını istedikleri kadar gazetecilik olarak sunmaya devam etsinler… Son aldığımız Mahkeme kararı Cumhuriyet Gazetesi’nin, gazetecilik meslek ahlakını çiğnediği mahkemece tespit edilmiş ve tekzip yayımlayarak daha önce kaleme alınan uydurma ve hakaret içerikli haberlerin yayımlanmasının durdurulmasına karar vermiştir.” dedi.
Cevap ve düzeltme metni şu şekilde:
CUMHURİYET GAZETESİ’NİN MUSTAFA DOĞAN İNAL’I HEDEF ALAN GERÇEK DIŞI VE İTİBAR ZEDELEYİCİ HABERLERİNE CEVABIMIZDIR
Cumhuriyet Gazetesinin 2 Aralık 2020 tarihli nüshasında sürmanşetten Yargının Çivisi Çıkmış” devamında 9.sayfada “Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan’ın yeni kitabı, yargıdaki durumu ortaya koyuyor” başlıklarıyla haber adı altında verilen metin, halkın doğru haber alma hakkını gasp eden, yanıltıcı, basın etiği ile bağdaşmayan bir içerikle hazırlanmış olup, müvekkili halkın nefretine maruz bırakmaya matuf çirkin bir karalama girişimidir.
Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan’ın “Metastaz 2: Cendere” isimli kitabının bir bölümünde müvekkili hedef alan gerçek dışı ve itibar zedeleyici bir kısım iddialara yer verilmiştir. Kitabın yayınlanma tarihinden itibaren bazı internet haber siteleri, gazeteler, televizyon kanallarında mezkûr kitaba atıf yapılarak müvekkil aleyhine pek çok haber yapılmış; kitabın yazarları da bu haberleri kamuoyu gündeminde tutmak üzere müvekkil aleyhine elde ettikleri sözde delilleri ulusal medya kuruluşlarında dile getirmiştir.
Cumhuriyetin bugünkü manşeti çok anlamlı...
— Mustafa Doğan İNAL (@mustafadinal) January 11, 2021
Yok öyle yalan ve iftiralar yazıp insanları zan altında bırakmak.
Mahkeme kararıyla yalan ve iftiranız tescillendi... pic.twitter.com/NsbumRGaQp
Müvekkil Avukat Mustafa Doğan İnal hakkındaki tüm iddialar hukuka aykırı ve gayr-i ahlaki elde edildiği anlaşılan, var olup olmadığı dahi şüpheli bir ses kaydına/ortam dinlemesine dayandırılmıştır. Geçmişte Fetullahçı Terör Örgütü’nün kumpas stratejisi olarak şahit olduğumuz bu yöntemleri, bugün Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan her türlü etiği göz ardı ederek kötü niyetli bir biçimde kullanmıştır. Terör örgütünün misyonunu adeta devralarak; dünya görüşleri açısından ve politik olarak karşıt gördükleri etkin ve saygın isimlere itibar suikastını “gazetecilik” kimliği ardına maskeleyen kitabın yazarları hukuk ve ahlak tanımaz tavırlarını ulusal yayın organlarında dile getirmeye devam etmektedirler.
Olayın kitapta anlatılma biçimi, okuyucuya verilmeye çalışılan algı ve yorumlar tamamen gerçek dışı uydurma beyanlardır. Hiçbir şart ve koşulda yasadışı elde edildiği anlaşılan ses kaydının kabulü mümkün olmamakla, ses kaydına konu olduğu iddia edilen olay şu şekilde gerçekleşmiştir: Ülkemizde kayda değer yatırımları olan bir Fransız şirket, üçüncü bir şirketin borçları nedeniyle hacizlere maruz kalmıştır. Şirket uzunca bir süredir bu haksız hacizlere karşı hukuki mücadele vermiştir. Nihayet bir dosyada lehlerine çıkan İlk Derece Mahkemesi kararı İstinaf aşamasında uzunca bir süredir beklemektedir. Dava ve itirazların yavaş ilerlemesi dolayısıyla telafisi mümkün olmayan zararların ortaya çıkacağını fark eden şirket Türkiye’den çıkma kararını dahi gündeme almıştır. Şirketin mağduriyeti konusunda Fransız Büyükelçisi tarafından bilgilendirilen dönemin Ekonomi Bakanı Sayın Nihat Zeybekçi yaşanan mağduriyetin ve hukuksuzluğun bir an evvel giderilmesi için müvekkil Avukat Mustafa Doğan İnal’a konuyu aktarmıştır. Müvekkil bu amaçla dosyanın öne alım talebini şirket yetkilileri ve avukatlarıyla birlikte İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanı’na giderek aktarmış, istinaf incelemesi yapan heyetle hiçbir zaman görüşmemiştir. Altı kişinin yer aldığı bu görüşmede müvekkil, adil yargılanma ilkesi kapsamında ağır işleyen inceleme süreçlerinde hak kayıplarının önüne geçmek ve sonucu aleyhe de olsa hızlı bir inceleme yapılması, incelemenin öne alınması taleplerinin dikkate alınması ile sınırlı olmuştur. Usulsüz biçimde kayıt altına alındığı anlaşılan bu görüşmede müvekkilin, verilen kararın nasıl bozulacağı, yargı üyeleriyle para pazarlığı, gerekçeli kararın yazımından önce kendilerine gösterilmesi, benzer başka karar da aldığı şeklindeki tüm iddialar gerçek dışı ve uydurmadır.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.