Mustafa Kemal Atatürk, 29 Ekim 1923 öncesi hükümette suni bir kriz yarattı. 26 Ekim 1923 akşamı Gazi, kabineyi Çankaya Köşkü'nde toplantıya çağırdı. Bu toplantıda başvekil Fethi Okyar'ın istifası karara bağlandı. Mustafa Kemal, Erkân-ı Harbiye-i Umumiye Vekili olan Fevzi Çakmak Paşa’nın görevini bırakmamasını istedi. Orduya ihtiyaç duyulabilirdi. Fethi Okyar, Büyük Millet Meclisi Reisi Mustafa Kemal Paşa’ya sunduğu istifa metninde, ‘Ülkenin içinde bulunduğu dahili ve harici sorunların çözülebilmesi için Meclis’ten tam destek alan bir hükümetin kurulması gerektiği’ vurgusu yapmıştı.
Cumhuriyetin ilanına giden süreç nasıl işledi?
Mustafa Kemal Atatürk, egemenliğin ulusa dayandığı bir sistem olan cumhuriyet yönetiminin ilanı için hazırlıklar yapmaya başlamıştı. Gazi, 28 Ekim 1923 günü kurmaylarıyla bir toplantı yaparak 'Efendiler yarın cumhuriyeti ilan edeceğiz' dedi. Peki bu süreç nasıl işledi? İşte Cumhuriyet'in ilanından hemen önce yaşananlar...
Büyük Millet Meclisi’nde 27 Ekim günü okunan istifa sonrasında ülke hükümetsiz kalmıştı ve bir karmaşa hâkimdi. Kulisler hareketliydi. Teşkilatı ve lideri olmayan muhalefet tarafından yeni bir hükümetin kurulması için birtakım girişimlerde bulunuldu. Hatta İcra Vekilleri Heyeti Reisliği’ni Ali Fuat Paşa’nın üstleneceği bir kabine için de çaba gösterilmiş ancak sonuca ulaşılamamıştı. Hükümet kurmak hiç de kolay değildi. Her vekil Meclis tarafından tek tek oylanarak kabineye seçiliyordu. Mustafa Kemal’in direktifiyle önceki vekillerden hiçbirinin yeni hükümette görev almayı kabul etmemesi de hükümet kurma çabalarını imkânsız hale getirmişti. Meclis’te bir uzlaşma temin edilemediğinden yeni kabine oluşturulamıyordu. Mustafa Kemal’in planı tıkır tıkır işliyordu. Cumhuriyet’in ilan edilmesiyle vekillerin Meclis tarafından ayrı ayrı seçilmesi usulüne son verilecek, kabine ‘icra vekilleri heyeti reisi’ yani başbakan tarafından belirlenecekti.
28 Ekim Pazar akşamı muhalif gruptan Doktor Adnan, Rauf Bey, Refet Paşa, Ali Fuat Paşa İstanbul’da Halife Abdülmecid Efendi ile buluştu. Mustafa Kemal bu buluşmalardan ziyadesiyle rahatsızdı. Aynı saatlerde ise Mustafa Kemal, Çankaya’da ekibini topladı. O gece köşkte Rize Milletvekili Fuat Bey, Afyonkarahisar Milletvekili Ruşen Eşref Bey, Kemalettin Sami Bey, Halit Paşa, Kazım Paşa, İsmet Paşa ve Fethi Bey vardı. Mustafa Kemal günlerdir satranç oynuyordu. Her hamlenin bir karşılığı vardı. Devletin içinde bulunduğu krizden çıkmanın yolunu yakın arkadaşlarına açıkladı: “Efendiler, yarın Cumhuriyet’i ilan edeceğiz!”
Mustafa Kemal bu durumun nasıl gerçekleşeceğini arkadaşlarına tüm detayıyla o gece Çankaya’daki yemekte anlattı. Ertesi gün yapılacakları herkes not etti. Yemek sonrasında İsmet Paşa hariç misafirlerin hepsi Çankaya’dan ayrıldı. Cumhuriyet’in kuruluşuyla ilgili yasa tasarısı taslağını İsmet Paşa’yla birlikte hazırladılar. Sabah gün aydınlanana kadar bir masa etrafında Anayasa (Kanun-ı Esasi) maddelerini, yapılacak değişiklikleri tek tek belirlediler. Aynı zamanda ertesi gün Meclis’te alınacak tavır da konuşuldu. İsmet Paşa tüm bunları kaydetti. 20 Ocak 1921 tarihli Anayasa’nın devlet biçimini belirleyen maddelerinden en önemli değişiklik birinci maddede yer alacaktı: “Türkiye Devleti’nin hükümet biçimi Cumhuriyet’tir.”