Danıştay'dan madencilik için çok önemli karar
Danıştay, özellikle mermer ve taş ocaklarının ruhsat sahalarında parça parça çalışma başvurusu yaparak madencilik faaliyetlerini ÇED sürecinden kaçırmalarının önünü kesen bir karara imza attı…
Maden firmalarının 25 hektardan büyük ruhsat sahaları için parça parça başvuru yaparak ÇED Gerekli Değildir Kararı alması, çevreye verilen zararın değerlendirme kapsamı dışında madencilik yapılmasına zemin hazırlıyordu. Danıştay 14. Dairesi, özellikle mermer ve taş ocakları için adeta usul haline gelen bu uygulamanın önünü kesecek bir karara imza attı. Danıştay, 25 hektardan büyük alanlardaki madencilik faaliyetlerini ÇED denetiminden kaçırma yolunu açan maddenin yürütmesini durdurdu. Ekoloji Kolektifi’nin açtığı ve dün sonuçlanan davada, en çok mermer ve taş ocaklarını etkileyecek karar neticesinde maden firmalarının operasyonlarının sürdüğü alanın tamamına göre değerlendirme yapılması gerektiğine karar verildi.
FİRMALAR RUHSAT SAHASINI BÖLEREK ÇED’DEN KAÇIRIYOR
ÇED Yönetmeliği’ne göre maden firmaları 25 hektardan küçük alanlar için ÇED Gerekli Değildir kararı alabiliyor ve böylece çalışmalarına çevreye etkileri değerlendirilmeden başlayabiliyorlardı. Ancak yönetmelikteki bu kararın firmalarca farklı şekilde kullanıldığı ortaya çıktı. Firmaların, ruhsat alanları 25 hektardan büyük olmasına karşın, alanların 25 hektardan az olacak şekilde parçalara bölünerek ve bağımsız alanlarmış gibi gösterilerek başvuru yaptığı, bu şekilde de firmaların çalışma alanlarını kolayca genişletebildikleri tespit edildi.
DANIŞTAY: “DEĞERLENDİRME ALANIN TAMAMINA GÖRE YAPILMALI”
Ekoloji Kolektifi’nin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na karşı açtığı ve dün sonuçlanan davada, en çok mermer ve taş ocaklarını etkileyecek karar neticesinde maden firmalarının operasyonlarının sürdüğü alanın tamamına göre değerlendirme yapılması gerektiğine karar verildi. Danıştay 14. Dairesi’nin oy çokluğu ile aldığı kararın sonuç bölümünde özetle şu ifadelere yer verildi:
‘DÜZENLEME ÇED GEREKLİ DEĞİLDİR KARARINA OLANAK SAĞLIYOR’
“…bu düzenleme ile Dairemizin anılan kararlarındaki gerekçelere aykırı olarak ruhsat alanı büyüklüğüne bakılmaksızın, bu defa da çalışma alanı büyüklüğüne göre maden çıkarılmasına ilişkin projenin ÇED’e tabi olup olmadığının belirleneceği açıktır. Bu durumda; dava konusu düzenlemenin, maden ocağı çalışma alanına göre yapılan başvurulara da ÇED Gerekli Değildir kararları verilerek toplamda 25 hektarın üzerindeki çalışma alanlarına kısım kısım verilen ÇED Gerekli Değildir kararları verilmesine olanak sağlandığı, dolayısıyla yukarıda gerekçelerine yer verilen Dairemizin anılan kararlarındaki hukuka aykırılıklarının devam ettiğinin açık olduğu anlaşıldığından, dava konusu düzenlemede hukuka uygunluk görülmemiştir.”
ÇED DENETİMİNDEN KAÇMANIN YOLU ARAZİYİ PARÇALAMAK
Maden İşleri Genel Müdürlüğü (MİGEM)’den yaklaşık 100 hektarlık alanlar için arama ruhsatı alan mermer ve taş ocağı firmaları, söz konusu arazide çalışma yapabilmek için ruhsat sahasının 25 hektardan daha küçük parçalar halinde ÇED başvurusu yapıyordu. Böylece ilgili yönetmeliğin öngördüğü şekilde ÇED Gerekli Değildir kararı verilen proje sahalarında çalışmalarına başlıyor. Çalışma izni alınan alandaki malzeme bitince kapasite artırımına gitmek için yeni bir başvuru yapan firmalar, ruhsat sahası içerisindeki diğer alanları da aynı şekilde ÇED denetiminden kaçırarak faaliyet yürütüyordu. Çevre ve Şehircilik il müdürlüklerinin kendi bölgelerindeki ruhsat sahaları için Danıştay’ın bu kararını dikkate alarak karar vermeleri gerekiyor.