Darbeci Semih Terzi'nin eşine 18 yıl hapis!
Darbe girişimi sırasında öldürülen hain general Semih Terzi'nin eşi Nazire Terzi, 18 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Darbe girişimi sırasında Özel Kuvvetler Komutanlığı'nı (ÖKK) ele geçirmek isterken kahraman Astsubay Ömer Halisdemir tarafından öldürülen cuntacı general Semih Terzi'nin eşi Nazire Terzi 18 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
NE OLMUŞTU?
Darbeci general Semih Terzi'nin eşi Nazire Terzi'nin yargılandığı davada mütalaasını sunan savcı, sanığın 'silahlı terör örgütüne üye olma' suçundan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istemişti.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Nazire Terzi hakkında, 'anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım', 'terör örgütü üyesi olmak' ve 'suç örgütlerinin isimlerini kullanarak tehditte bulunmak' suçlarından 52.5 yıla kadar hapis talebiyle dava açmıştı.
İddianamede Nazire Terzi ile darbeci eşi Semih Terzi'nin darbe girişimini bir hafta kadar öncesinden bildikleri, darbenin başarıya ulaşması için görev yeri Silopi'den Ankara'ya dikkati çekmeden ve sorunsuz gelmek isteyen Semih Terzi'nin eşini 13 Temmuz'da aradığı, "Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı'nın eşini ara, annemin çok hasta olduğunu ve beni çok sevdiğini söyle" dediği, Nazire Terzi'nin de eşinin isteğini yerine getirdiği ve iki gün sonra gerçekleştirilecek darbe içinde yer alacak eşinden şüphe edilmemesini sağlamaya çalıştığı ifade edilmiş ve Nazire Terzi 'anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım'la suçlanmıştı.
Terzi'nin 11 Ağustos'ta gittiği noterde de kendisine vekaletname çıkarmayan noter görevlisini FETÖ adına tehdit ettiği belirtilen iddianamede, şöyle denilmişti:
"Nazire Terzi'nin 15 Temmuz'dan önce eşinin izin alması için tavassutta bulunması, 23 Temmuz'da GATA'ya giderek bilgisayarlarda sahte işlem yapmaya çalışması, hastanede görevli olmadığı halde görevlendirilmiş gibi eşinin öldürüldüğü saati değiştirmeye çalışarak örgüt adına faaliyet yürütmesi, darbeci eşinden kalan mal varlığını tedbir konulmadan başkasına devredebilmek için vekaletname çıkarmak için gittiği noterde aynı örgütün korkutucu gücünü kullanarak 11 Ağustos'ta tehditte bulunması, süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gösteren fiillerinin bütün halinde Fetullahçı Terör Örgütü'nün üyesi olmak suçunu da ayrıca oluşturduğu anlaşılmaktadır."