TBMM'yi hedef almaları rastgele bir tercih değildi!
Son dakika haberi... Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan öncülüğünde 15 Temmuz'un dördüncü yılı nedeniyle TBMM'de anma töreni düzenlendi.Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, ''FETÖ'cü hainlerin 15 Temmuz gecesi TBMM'yi hedef alması rastgele bir tercih değildir. Eğer güçleri yetseydi Cumhurbaşkanı başta olmak üzere devlet yöneticilerini katletmekten çekinmeyeceklerdi.'' dedi.
Son dakika haberi... Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM)'nde düzenenlenen anma törenine katıldı.
Askeri törenle karşılanan Cumhurbaşkanı, TBMM Başkanı Mustafa Şentop ile birlikte FETÖ'cüler tarafından bombalanan noktaya karanfil bıraktı.
Tören Kur-an'ı Kerim tilavetiyle devam etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, düzenlenen törende açıklamalarda bulundu.
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar;
''Sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Şehitlerimize ve 15 Temmuz şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum.
Şehadete koşan şehitlerimize de şahsım milletim adına özellikle şükranlarımızı iletiyoruz. 1000 yıldır her karışını şehit topraklarıyla suladığımız vatanımız için mücadelelerde yer alan gazilerimizi minnetle yad ediyorum.
Bu meclis masa başında değil, savaş meydanında kurulmuş bir meclistir. Bu meclis sadece düşmanla değil ihanetle de mücadele ederek zafere yürümüş bir meclistir.
Bu meclis Polatlı'dan top sesleri gelirken de, tepesine bombalar yağdırılırken de azimle hizmeti sürdürmüş meclistir.
Bu meclis, mayası bağımsızlık ateşiyle yoğurulmuş bir meclistir.
Bu meclis tarihe gömülmek istenen 700 yıllık bir cihan devletinden genç bir cumhuriyet çıkartarak milletimizin ayağına takılmak istenen prangayı kırıp atan meclistir.
Dünyada gazi ünvanını bu kadar hakeden ve hakkıyla taşıyan başka bir meclis bilmiyorum.
Gerektiğinde gövdesini ona siper eden bir başka millet de bilmiyorum. Rabbime bana böyle bir milletin ferdi olduğum için hamediyorum.
Meclis binamıza bomba yağdıran darbeciler ne yaptıklarını gayet iyi biliyorlardır.
O tetiklere tahammüden dokunuyor, bilerek kan döküyor, can alıyorlardır. Güçleri yetseydi bu Meclis'i taş üstünde taş bırakmayacak şekilde yıkmaktan çekinmeyeceklerine emin olunuz.,
Güçleri yetseydi seçilmiş tüm yöneticilerini katletmekten çekinmeyeceklerine emin olunuz.
Eğer güçleri yetseydi, kendileri gibi düşünmeyen milletimizin her bir ferdine hayatı zehir etmekten çekinmeyeceklerine emin olunuz.
Allah'ın yardımı ve milletimizin direnişi sayesinde güçleri yetmedi ve darbe girişimi başarısızlıkla sonuçlandı.
15 Temmuz asla sıradan bir darbe girişimi değildir. Arkasında çok büyük hesapların olduğu, tarihi bir kırılma noktasıdır.
Malazgirt'te ne olmuşsa, 15 Temmuz'da o olmuştur. Kosova'da, Niğbolu'da, İstanbul'un fethinde, Çanakkale'de, İstiklal Harbi'nde ne olmuşsa, 15 Temmuz'da o olmuştur.
Her kim 15 Temmuz'u küçümsemeye, itibarsızlaştırmaya çalışıyorsa bilin ki amacı bu derin tarihi anlamı gölgelemek, gözden kaçırmaktır.
O gece burada darbecilere meydan okuyan vekillerimiz tek başına 15 Temmuz'u tarihin en önemli destanlarından biri yapmaya yeterlidir.
Örgütün sinsi yapısı nedeniyle, tespitlerimizi somutlaştırmakta ve etkili tedbir almakta zorlanıyorduk.
Örgütün kendini pervasızca belli ettiği yer 17-25 Aralık Emniyet-Yargı darbe girişimidir. Bu tarihten itibaren FETÖ'nün saldırıları ve ihanetleri artmıştır.
FETÖ'nün asıl büyük hamlesi ise 15 Temmuz'da gelmiştir. Yüce Meclis o gece milletimizin iman dolu göğsünün çelikleşmiş serhaddi olarak, görev yaparak darbecilerin bozgununu hızlandırmıştır.
FETÖ hücrelerinin hızla tasfiyesiyle Türkiye her alanda yepyeni ufuklara kavuşmuş, yepyeni hamleler içine girmiştir.
TBMM, ülkemizdeki 83 milyon vatandaşımızla birlikte, bölgemizdeki ve dünyamızdaki yüz milyonlarca kardeşimizin de umut kapısıdır. Aldığımız her karar, sarfettiğimiz her söz, sergilediğimiz her duruş, çarpar etkisiyle dalga dalga geniş bir coğrafyaya yayılmaktadır.
Kartların yeniden karıldığı, sancılı olduğu kadar kritik bir döneme girmiş bulunuyoruz. Türkiye bu sürecin tam merkezinde yer alıyor.
Salgın sonrası yeniden şekilleneceği anlaşılan dünya düzeninde hakettiğimiz yeri almalıyız.
Bu değişim sürecini başarıyla yönetmek mecburiyetindeyiz.
Sadece kendimiz için değil tüm komşularımız, yüz milyonlarca kardeşlerimiz için sağlam durmak zorundayız. Kimsenin bizi hedeflerimizden koparmasına, büyük ve güçlü Türkiye idealimizden vazgeçirmesine müsaade edemeyiz.
Ne sebeple olursa olsun hiçbir gücün demokrasimizin ayağına yeni prangalar vurmasına göz yumamayız.
Türkiye enerjisini boş tartışmalara harcarken, birçok devlet kalkınma yolculuğunda maalesef Türkiye'ye fark atmıştır.
Yalan, istismar ve gerilim siyasetini kapımıza asla yaklaştırmadık, yaklaştırmıyoruz ve yaklaştırmayacağız.''
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop, Meclis'te açıklamalarda bulundu.
Şentop'un açıklamaları şöyle:
''Türkiye'ye yönelik en kanlı teşebbüslerden biri olan milletimizin kararlılığı ve cumhurbaşkanımızın liderliğiyle mağlup edilen 15 temmuz işgal girişiminin 4'üncü yıl dönümünde hain çetenin hedef alındığı Gazi Meclis'te bir aradayız.
Evvela ifade etmeliyim ki biz bir matem töreni için burada değiliz. Burada bir araya gelişimizin manası, 15 Temmuz'a geçit vermeyen kararlılığın hala diri olduğunu ilan etmektir.
Arkamda gördüğünüz anıt, kökü dışarda bir ihanet şebekesinin yaktığı zulüm ateşini kanlarıyla söndüren kahramanlarımızın anısına dikilmiştir.
100'üncü yılını iftiharla kutladığımız Yüce Meclis, bir milli merkezdir. İkincisi 15 temmuz gecesi ortaya çıkan ihanet çetesinin ana hedeflerinden birisi de Yüce Meclis olmuştur.
Hainin hesabı tutmadı. O gece bu Yüce Meclis'te, az ileride millet direnirken, emniyet genel müdürlüğünün önünde hainlere geçit vermezken gazi Meclis'in şerefli mensupları milli iradeyi kahramanca savunmuşlardır.
Milletle el ele direnen başta dönemin Meclis Başkanı İsmail Kahraman olmak üzere bütün milletvekillerimizi tebrik ediyorum. Son Başbakanımız sayın Binali Yıldırım'ı da şükranla anıyorum.''