Binali Yıldırım tartışmalarına çözüm önerisi!
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Meclis grubu toplantısında konuştu. CHP'den "YSK'yı tanımıyoruz" açıklaması geldiğini söyleyen Bahçeli, "O zaman seçime katılmayın" çıkışı yaparken, Binali Yıldırım'ın istifa tartışmalarına da bir çözüm önerisiyle değindi.
Bahçeli'nin açıklamalarının satırbaşları şöyle:
"Bizi hedeflerinden uzaklatırmaya çalışanlara fırsat vermeyeceğiz. İstismarcılara fırsat vermeyeceğiz. Türk milletinin bize yalnız bugün değil, gelecekte de ihtiyacı olacaktır. Türkiye var olduğu sürece Türk milletinin emrindeyiz. Hiçbir ayrım yapmadan herkesle kucaklaşmaktan bahtiyarlık duyarız. MHP, Türk siyasetinin marka değeri, ahlak seviyesi, fedakarlık desibelidir. MHP, Türklüğün beka ümididir. MHP, Türk milletinin hükümranlık beratıdır. Türkiye'yi sonu hüsran olan küresel sarmaldan çekip çıkaracak güç biziz. Türk milletinin kalkınma, refah yolundaki ümidi biziz. Zalimlere dünyayı dar edecek inanmışlık bizdedir. Kaynağımız bellidir, kıblemiz birdir, kavgamızda zilletledir.
"DURUŞUNDAN GERİ ADIM ATAN NAMERT OLSUN"
Yarım asırlık mazimizle Türkiye'nin geleceğine talibiz. Cumhur İttifakı'nın yaşaması konusunda kararımız karardır. Bir daha sistem tartışmalarının doğmaması, bir daha 15 Temmuzların olmaması için kararlıyız. Kimin ne söylediğinin anlamı yoktur, biz Türkiye'nin yanındayız. Biz Türk milleti ne diliyorsa, ne istiyorsa onu diliyor, onu seslendiriyoruz. Gocunan varsa gocuk giysin. Vicdanı değilse bile bedeni ısınır. Cumhur İttifakı'na laf sokanlar, partimizi eleştiri yağmuruna tutanlar boşuna heves etmesin. Bugün de duruşumuzdan bir adım geri atan, karanlığa göz kırpan bunların alayı gibi namert olsun.
"HALA USANMADINIZ, HALA TERBİYE BULMADINIZ"
CHP'li bazı kan sulandırıcılar, yönlendirildiğini hem şahsımı hem de sayın Erdoğan'ı bu odağın yönettiğini ileri sürmektedir. Bu zavallı bedbahtlar fazla film izliyorlar. Nasılsa işleri güçleri yok canları sıkıldıkça tezvirat üretiyorlar. Bu iddia sahiplerine diyorum ki, karpuzlar kabak çıktı, hayaller kabus olarak size döndü. Hala uslanmadınız, hala terbiye bulamadınız. MHP'yi yönetecek, istikamet çizecek iç ve dış odaklar ne olmuş ne de olacaktır. MHP yalnızca Allah'ın huzurunda eğilir, yalnızca milletten talimat alır yalnızca millete hizmet eder. Asıl CHP'yi kim yönetiyor, kimler sokağa itiyor bunu söyleyin.
Muğlak siyasetlerini yönetmek için müfterilikten medet umanlar kimlerin kuklası olduklarını söylesin, gereğini yapalım. Değerlerimize yabancı kalanların bunu itiraf edecek ne cesaret ne iradeleri vardır. Tuzağa düşmüşler acıyanları yok. Ne var ki Türkiye'yi tutsak alamayacaklar, MHP'yi ve Cumhur İttifakı'nı çukura çekemeyecekler. 31 Mart'ta yiyecekleri şamarla silinip gideceklerdir.
Herkes ayağını denk almalı, kendine gelmelidir. Bu vatan sahipsiz değildir. Bu millet çaresiz değildir. Hakka hürmet, adalete riayetle her sorunun üstesinden mutlaka gelinecektir. Yeter ki birlik ve beraberlikten sapılmasın. Milli ve manevi mirasa leke düşürülmesin.
"CHP, YSK'YI TANIMIYORSA SEÇİME DE KATILMASIN"
Ülkemiz tarihi bir dönemeçtedir. Bölgesel meseleler ağırlaşmaktadır. Gelişmeleri yakinen takip ediyoruz. Lazım gelen tedbirleri alıyoruz. Felaket senaryolarını sahneye çıkarmak için sabırsızlıkla bekleyen zilletleri biliyoruz. CHP'liler YSK'yı tanımıyormuş. Hayali seçmenler oluşturuluyormuş. Bu iddialardaki amaç 31 Mart'ı gölgelemektir. CHP, YSK'yı tanımıyorsa buyursun seçime de katılmasın. Katılacaksa iddialarını açıklasın. Ya suç duyurusunda bulunsun, ya da YSK harekete geçsin. 31 Mart'a şaibe bulaştırmak, seçim sonuçlarını karalamak için provokasyona karışma siyasi ahlakla bağdaşacaktır. Kınayı hazırlamışlar 1 Nisan sabahını bekliyorlar. Kinlerini bilemişler 1 Nisan'ı bekliyorlar. Esasen başlarına geleceğini biliyorlar, çatılarının uçacağının farkındalar.
"31 MART SEÇİMLERİNE BEKA AÇISINDAN BAKILMAMASINI SÖYLEYENLER, BELANIN TA KENDİLERİDİR"
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini yıkmanın peşindeler. Elbette buna müsaade etmeyeceğiz. Zillet ittifakı duvara toslayacak. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini'nin kazasız belasız devamını önemli bir görev addediyoruz. 31 Mart seçimlerini beka merceğinden analiz ediyoruz. 31 Mart 2019'da sadece belediye başkanı seçilmeyecek. Bütün kararların bir kişi tarafından alındığı sistemin Türkiye'nin bekası olarak anlatıldığını iddia ediyorlar. Tek bildikleri ezber. Bugünkü şartlarda Türkiye'nin beka sorunu olmadığını, 31 Mart'a da beka açısından bakılamayacağını söyleyenler belanın ta kendileridir. Biz bekanın yaşatılmasını istiyoruz. 15 Temmuz FETÖ ihanetine maruz kalmış bir ülkede beka sorunu nasıl konuşulmayacaktır. Türkiye'nin beka sorunu yoksa bu mücadele niye var?
FIRAT'IN DOĞUSUNDA ÇİÇEK BÖCEK Mİ TOPLANIYOR?
Fırat'ın doğusunda çiçek böcek mi toplanıyor? Suriye'nin kuzeyinde birileri mangal keyfi yapıyor da biz de aralarına karışalım mı istiyoruz? Namlular üzerimize çevrilmişken ne yapsaydık, bir belediye daha fazla kazanalım hedefine sahiplenseydik. Dava diyoruz bunlar davar anlıyor. Beka gittikten sonra belediyeyi ne yapacağız? 30 büyükşehir belediye başkanlığı ile ilçe belediyelerinde Cumhur İttifakına uygun olarak anlaştık. Büyükşehir belediyeleri ile bunların alt belediyeleri kapsamında parti yönetimimizde olan hiçbir belediyede AK Parti adayı çıkarmadık. partimizin hak ve hukukunu ezdirmedik, onlarınkini yok saymadık. MHP'nin belediyelerden vazgeçtiğini söylemek sefil ve ahlaksız bir yalan değil de nedir?
MHP'yi erkenden havlu atmış gibi göstermek nasıl bir ahlaksızlıktır? Hiç kimseyi beğendirecek halimiz yoktur. Bize inanan bizimle gelir. Cumhur İttifakı diyoruz, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini'nin geleceğinin Türkiyesinin güvenceye alınmasını amaçlıyoruz. Yanlış mı konuşuyoruz, kökümüzden mi uzaklaşıyoruz. 31 Mart'ın havasını bozmak, CHP'sinden, HDP'sinden, İP'inden PKK'sına kadar hepsi devrededir.
"SAYIN YILDIRIM'IN İSTİFASINA GEREK YOKTUR"
AK Parti'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı ve TBMM Başkanı Binali Yıldırım hakkında yapılan yorumlar gözden kaçmamalıdır. Gazi Meclis'e başkanlık yapmak şerefli bir görevlidir. Anayasa'nın 94'üncü maddesine göre TBMM Başkanlığı usul ve esasları bellidir. İstifa etmesi gerektiğini söyleyenlerin hedefi arızalıdır. Sayın Yıldırım, görevi milletten almıştır. İstifasına lüzum yoktur. Bunlar sorumsuzdur, şuursuzdur. 94'üncü madde yoruma müsaittir. Bu polemiğin sonlandırılması acildir. Bize göre Sayın Yıldırım'ın istifasına gerek yoktur. Bu tartışma sürecekse TBMM'nin İçtüzüğünün 14'üncü maddesi en kalıcı yoldur. Buna göre, Sayın Yıldırım Ankara dışında olduğu dönemde yazıyla vekalet görevi verebilecektir. Böylece her suçlama kesilecektir. Biz sorunlara çözüm odaklı yaklaşıyoruz. 31 Mart'ta siyasi sonlarını yaşayacak zillet ittifakının kozlarının elinden alınmasını istiyoruz.
TRUMP'A: SENİN NE HADDİNE
Anlaşılan odur ki ABD'nin Türkiye'yle bir sorunu vardır. Trump'ın gözünü nefret bürümüştür. Biz, zalimle gelen düğün bayram ip inceldiği yerden kopacaksa varsın ki kopsun. Korkak her gün kahraman ise bir gün ölür. ABD başkanı yine şaşırmış, paylaştığı Twitter mesajı düşmanlık ötesidir. "Mahvederiz, 20 millik güvenlik bölge, Kürtler de provoke etmesin" diyor. Geçen hafta açıklamıştım ama demek ki kalın kafaları anlamamış. ABD başkanı PKK/PYD/YPG'yi Kürt kardeşlerimizin temsilcisi olarak görüyorsa, bu su katılmamış alçaklık, su götürmemiş küstahlıktır. Senin doların varsa Türk miletinin imanı var. Senin para baronların varsa, sermaye çetelerin hazırsa, bilesin ki Türk milletinin eğilmez başı bükülmez bileği var. Elinden geleni ardına koyma, ne biliyorsan onu yap. Senin tehditlerine tamam diyen senin gibi olsun, Türkiye'yi mahvetmek senin ne haddine... Bu satten sonra Fırat'ın doğusuna girmek vatan borcumuzdur. Aç kalabiliriz, açıkta yaşayabilir yoksul düşebiliriz; ekonomik kayıplara maruz kalabiliriz. Eğer size boyun eğersek, aman dilersek bize yazıklar olsun, hayat bize haram zıkkım olsun. Hükümete diyorum ki, asla geri adım atmayın..."