Teröristler Tunceli'de kız çocuklarını böyle dağa kaçırıyor

Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri'nde yaşayan vatandaşları hayatı zindan eden PKK, TİKKO ve MLKP gibi terörist örgütlerin kız çocuklarını nasıl dağa kaçırdıklarına yönelik çarpıcı bilgiler ortaya çıktı. Ekşi Sözlük'te yazılan bir yazıya göre, terörist örgütler yaşları 17'ye gelen kız çocuklarına örgüt üyeleri ile 'devrim nikahı' kıydırarak dağa çıkarıyor.

PKK, TİKKO ve MLKP gibi terör örgütlerinin Tunceli kırsalında küçük yaştaki kız çocuklarını nasıl dağ kadrosuna aldığı ile ilgili dikkat çeken iddialar gündemde... Ekşi Sözlük'te yer alan bir yazıda, söz konusu örgütlerin, yaşları 16 ve 17'ye gelen kız çocuklarının 'devrim nikahı' yöntemiyle dağa çıkarıldığı belirtildi.

Özellikle TİKK0 ve MLKP'nin uyguladığı yöntemede yaşları 17'ye gelen güzel kızlar örgüt üyelerince tespit edilerek bu kızlar ailelerinin elinden alınarak uygun gördükleri teröristler ile 'devrim nikahı' kıyılarak evlendiriliyor ve dağa çıkarılıyorlar.

Ekşi Sözlük'te bir askerin yazdığı belirtilen yazıda şu ifadeler yer aldı:

"Devrim nikahı, TİKKO ve MLKP'nin Tunceli kırsalındaki köylerde halen uygulamakta olduğu bir sistemdir. İşlem de genel olarak sırasıyla köylerdeki özellikle güzel kızların saptanması, ayartılması ve dağa kaldırılması şeklinde gerçekleşmektedir.

Köylerdeki 16 yaşın üzerinde olan her kız potansiyel bir devrim nikahı müsebbibi olduğundan, bunlar genellikle erzak almaya inen ya da eş/dost/akraba görmeye giden örgüt mensuplarınca saptanır. Örgütün orta ve üst kademe sorumlularına bu sözlü raporlarında bir şekilde iletilir. Bu kızın bulunduğu köy, kış aylarına yakın örgütün beşli - altılı kolları tarafından silahlı olarak ziyaret edilir. Keçilerin kaldığı odanın yan tarafında ev ahalisi büyük odanın etrafına soba başında toplanarak kendilerine sınıf ayaklanması, köylü devrimi, ikinci enternasyonale anarko-sendikalistlerin alınmayışı hakkında bir konuşma yapıldıktan sonra aileye evin büyük kızı "mizgin"in (temsili isim) artık dağ kadrosuna katılma zamanının geldiği iletilir. Bu da soru falan değildir. bu böyledir tarzı bir "statement" dir. Emri vakidir.

Ailenin ellerinde kalaşnikoflarla gelmiş ve karşılarında elleriyle çökelek ekmek çay ve babiko yiyen altı teröriste karşı dağ kadrosunun gücü konusunda bir eleştiri getirme gibi bir şansları o noktada yoktur. Genellikle gık bile diyememektedirler. Ancak özellikle Hozat'ın bazı köylerinde öyle kaygıları da yoktur. Sosyalist sınıf bilinci yüzünden olmasa da "dağlar bizimdir" anlayışı yüzünden 100 yıldır dağ ile içli dışlıdırlar. Çocuklar gider, dönmez; Dersimliliğin fıtratında vardır.

Neticede TİKKO'cular kızı alıp giderler. Kendisi de gittiği yerde durmadan ağlamıyorsa, iş güç yapabiliyorsa çok kısa bir süre sonra kızı gözüne kestiren en yüksek rütbeli TİKKO'lu, Mizgin'e devrim nikahı kıyar. 17 yaşında liseye gitmek yerine -ya da TİKKO jargonuyla konuşacaksak "kapitalist sermayeci patronların yönettiği sistemden eğitim almak ve burjuvalaşmak" yerine Mizgin artık yazın Munzur'da, kışın Aliboğaz'da mavi plastik leğende mercimek ayıklayacak, arada Venk Köprüsü'nde otobüs durdurup Yakov Sverdlov'un üçüncü enternasyonele atfından bahseden grubu elinde kaleşnikofuyla izleyecek, gece de mağaradaki çift kişilik uyku tulumunda beş - altı kez devrim nikahlısıyla sevişerek hamile kalmamaya çalışacaktır. Bu durum da kendisi vurulana, teslim olana ya da hayatında daha önce hiç görmediği Suriye'de, Afrin, Kobani ya da Menbiç için savaşmaya götürülene ve orada neden öldüğünü bilemeyene kadar sürecektir.

TİKKO, ayakları yere basan bir örgüt olsa, 1959 Küba veya en kötü ihtimalle 1963 Angola tarzı bir halk hareketinin önderliğini yapsa yine Mizgin için üzülmeyeceğim. İyi - kötü bir amaç uğruna karanlık bir mağarada, polyester bir uyku tulumunda sevmediği bir adamın anal işkencelerine katlanıyor ama tarihe de şerh düşüyor diyeceğim ama maalesef diyemiyorum.

TİKKO, mağaralarında ele geçirdiğimiz tüm uyku tulumlarının neden çift kişilik olduğuna dair örgütün yöneticileri bir açıklama yaparsa; ben şahsen bu konuda merak içindeyim. Kış döneminde bölgesel Kızıl Ordu'nun lokal üretimi haricinde benim aklıma başka bir şey gelmiyor. 20 yıldır da bu üretim uyku tulumlarında sürdüğü halde ben beklenen TİKKO ordusunun ortaya çıkışını ya da sayısında ciddi bir artış olduğunu göremediğimden nikaha olan inancımı kaybetmiş durumdayım. devrim nikahının bu devrim çocuklarına da uygulanması için bir program gerek yoldaşlar. Çoğunu burjuvalara kaptırıyorsunuz. Bazıları KPSS ile anestet, protohistorya uzmanı falan oluyor. El atın."

GÜNÜN VİDEOSU

İstanbul'da korku dolu anlar! Ambarlı Mardaş Limanı'nda gemi yan yattı! Personeller tahliye edildi

İstanbul Ambarlı Mardaş Limanı'nda AMNAH isimli konteyner yüklü gemi sabaha karşı yan yattı. Konteynerlerden bazıları denize dökülürken bölgedeki çalışmalar devam ediyor. Gemi personeli hemen olay yerinden tahliye edildi.