Beykent Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Emine Sönmez, el hijyeninin, bulaşıcı hastalıkların yayılımının önlenmesinde en etkili ve en basit yol olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Sönmez, kış aylarında artan solunum yolu enfeksiyonlarının, (İnfluenza, soğuk algınlığı, Covid-19, diğer solunum yolu virüsleri ve bakterileri) yaz aylarında artan ishaller (Salmonella, Esherichia coli ishalleri, diğer ishal yapan bakteri ve virüsler), temas ile geçen cilt hastalıkları ( stafilokok- streptokok enfeksiyonları, mantarlar) gibi enfeksiyonların bulaşmasında ve yayılmasında en önemli organın eller olduğunu, bu nedenle el temizliğinin öncelikli olduğunu söyledi.
Dezenfektanı, su ve sabuna erişemediğinizde kullanın
El dezenfektanı kullanımının çok yaygınlaştığına ve bazı kişilerde aşırı kullanıma rastlandığına dikkat çeken Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Emine Sönmez, ''Alkol bazlı el dezenfektanlarının, su ve sabuna erişilemediği durumlarda kullanılması gerekir ve imkan bulunduğunda hemen eller sabunla yıkanmalıdır. El dezenfektanları sabunla yıkamanın yerini tutmaz, geçici bir önlemdir. Ayrıca; aşırı kullanımı zararlıdır'' diye konuştu.
ALIŞKANLIK HALİNE GETİRMEK ŞART
İnsanların öksürürken genellikle, mendil kullanmak yerine ağızlarını elleri ile kapattığının ve avuç içine hapşırdığının altını çizen Sönmez, ''Bir süre sonra virüs/bakteri ile kirlenmiş bu ellerle tokalaşmak, kapı kollarına, asansör, bankamatik düğmelerine dokunmak; dokunulan her yerin virüs/bakteri ile kirlenmesine, hastalığın yayılmasına yol açar. Alışveriş merkezleri, okullar ve iş yerlerindeki kapı kolları, asansör düğmeleri, tırabzanlar, bankamatik düğmeleri insanlar arası virüs/bakteri geçişinde çok önemli bir rol oynar. Bu nedenle; hasta olanların buraları kirletmemeye dikkat etmesi, buralara dokunanların da kontamine ellerini ağız- burun-gözlerine götürmemesi gerekir. Kısacası; ellerin bulaşıcı hastalık etkenlerini yaymada çok önemli bir rolü vardır. Bu nedenle el yıkamayı alışkanlık haline getirmek gerekir.'' uyarısında bulundu.
SU VE SABUN YOKSA DEZENFEKTAN KULLANIN
Sönmez, Covid-19 pandemisinde el yıkama ile birlikte el dezenfektanların önem kazandığına dikkat çekerek, ''El dezenfektanları mağazalarda, ofislerde, restoranlarda, okullarda, toplu taşımalarda ve diğer mekanlarda kamu kullanımı için yaygın olarak bulunmaktadır ve kişisel olarak da aşırı kullanımı söz konusudur. Alkol bazlı el dezenfektanları (kolonya vb) veya diğer kimyasal el dezenfektanlarının su ve sabuna erişilemediği durumlarda kullanılması gerekir ve imkan bulunduğunda hemen eller sabunla yıkanmalıdır. El dezenfektanları sabunla yıkamanın yerini tutmaz, geçici bir önlemdir.''
AŞIRI KULLANIM ZARAR VERİR
El dezenfektanlarının aşırı kullanımının bazı zararları olduğuna vurgu yapan Sönmez, ''Bunlar antimikrobiyal direnç gelişimini artırarak dirençli bakteri/virüs/mantar enfeksiyonlarına neden olabilir. Bu dirençli mikrop enfeksiyonları da ölüm oranları yüksek ciddi hastalıklardır. İlave olarak el dezenfektanları; cildi kurutabilir, alerjik reaksiyonlara neden olabilir, kas sağlığını tehdit edebilir, astımı tetikleyebilir, kronik cilt hastalıkları, egzamalara sebep olabilir, bağışıklık sistemini olumsuz etkileyebilir. El dezenfektanı içindeki kimyasallar, uzun vadede nörolojik hastalıklar dediğimiz Alzheimer ve Parkinson hastalığına zemin hazırlayabilir, kanserlere neden olabilir. Ayrıca; el çok kirli ise el dezenfektanları bütün mikropları yok etmez, yüzde yüz temizlik sağlamaz. Özetle; el dezenfektanlarının aşırı kullanımı zararlıdır. Öncelikle; el yıkamayı alışkanlık haline getirmek gerekir. El dezenfektanları, su ve sabuna ulaşılamadığı zamanlarda geçici çözüm olarak kullanılmalıdır.'' dedi.