Dil öğrenmenin beyinde yarattığı büyük etki!
Bilindiği üzere beyin, sağ ve sol lobların birleşiminden oluşan bir bütündür ve beynin bu 2 bölgesi de farklı aktivitelerden sorumludur.
Beyinde doğru iletişim kurma ve dil öğrenme gibi aktiviteler için sol lob baskındır, zira konuşma ve dil merkezi buradadır. İşitsel ve görsel öğrenmenin gerçekleştiği sol lob, aynı zamanda vücudun sağ tarafını da kontrol etmektedir.
Çocukluk döneminizden bu yana anadilinizde işittiğiniz sözcükler ve tonlamalar, beyninizin onlara alışkın olmasından ötürü herhangi bir değişim oluşturmaz. Böylelikle, zihinsel etkinliğiniz sabit kalır.
Yeni bir lisan üzerinde çalışırken öğrenmeye çalıştığınız sözcük ise, esasında oldukça uzun bir sürecin neticesinde hafızanızda yer eder.
Beyinde bulunan işitme korteksi gelen sesleri sinirsel uyarılara dönüştürürken, ayrıca işitilen sesin kaynağını da anlamlandırmaya çalışır. Akabinde sinirsel bilgiler, beynin sol lobundaki wernicke bölgesine taşınır. Wernicke bölgesi sayesinde gelen sesler sözcüklere ve cümlelere dönüştürülür. Broca, yani dil üretim bölgesi ise cevapları formülleştirir. Sonrasında da motor kortekste telaffuz gerçekleşir.
Penn State Üniversitesi’nde gerçekleştirilen bir araştırma, yabancı bir dil öğrenirken beyinde ne gibi değişimler olduğunu fMRI teknolojisiyle görüntülemeyi başardı.
Söz konusu araştırma için farklı yaşlarda, 19 kişiden oluşan 2 grup bir araya getirildi. Öncelikle, 2 grubun da fMRI taraması yapıldı. Sonra bir gruba Mandarin Çincesi dersleri verilirken, öbür gruba anadillerinde güncel dersler verildi.
Yaklaşık 6 hafta süren bu ders sürecinin sonunda, gruplardaki gönüllülerin beyin taramaları yeniden yapıldı.
Mandarin Çincesi öğrenen gönüllülerin beyin ağırlıklarının arttığı ve sinir ağlarının daha iyi bütünleştiği gözlemlendi. Bu durum, daha süratli ve etkili öğrenme anlamına geliyordu.
Araştırmacılar bunu, aksonlar ve dendritler arasındaki elektriksel bağlantıların hızlanması ile, beynin öteki konularda da daha süratli ve kalıcı öğrenebilecek kapasiteye gelmesine yorumladılar.
2. dil öğrenme tecrübesi yaşayan beyin, gri cevherin (Grey Matter - GM) ve beyaz cevherin (White Matter - WM) yoğunluğunun artması bakımından değişir ve bu değişim, yaş fark etmeksizin görülebilir.
Ayrıca bu farklılık, kısa süreli lisan öğrenme veya eğitimle, hızlı bir şekilde meydana gelebilir. Üstelik bu değişim yaş, edinimler, yeterlilik, performans seviyesi, dilin belirgin karakteristik nitelikleri ve bireysel farklılıklara göre, kişiye özel bir hale gelir.