Dilay Korkmaz kimdir?
Demet Akalın, sunucu Dilay Korkmaz için Twitter'dan ''Starlife bu sunucu kızı çok aramış mı ya direk zapp'' ifadesini kullanmıştı. Bu paylaşımın ardından sunucu Dilay Korkmaz da kendi Instagram hesabından Demet Akalın'a şu yanıtı verdi: ''Estetiğim, botoksum, dolgum yok. İyi eğitimler aldım. Herkes işine baksın. Çünkü ben ekmeğimi işime bakarak kazanıyorum. Şükürler olsun ki çok arandım ve bulundum. Allah kötü kalplilerden korusun" dedi. Peki, Dilay Korkmaz kimdir? Kaç yaşında? Hangi kanalda çalışıyor? Detaylar haberimizde...
Dilay Korkmaz, 2010 yılında Miss Turkey yarışmasında yer aldı ve yarışmayı 4. olarak tamamladı. Star TV ekranlarında Star Life adlı magazin programını sunan Dilay Korkmaz, kendisi için ''Bu kızı çok mu aradınız?'' diyen şarkıcı Demet Akalın'a sosyal medya hesabından yanıt verdi. Peki, Dilay Korkmaz kimdir? Kaç yaşında? Hangi kanalda çalışıyor? Detaylar haberimizde...
DİLAY KORKMAZ KİMDİR?
Dilay Korkmaz, 2010 yılında Miss Turkey yarışmasında yer aldı ve yarışmayı 4. olarak tamamladı.
Yarışmanın ardından Çin'de Miss İnternational yarışmasına katılan Dilay Korkmaz, 80 ülkeden katılan yarışmacılar arasında ilk 15'e girerek büyük başarıya imza attı.
1990 yılında Ankara'da doğan güzel manken ve sunucu Dilay Korkmaz halen ekranlarda program sunuculuğu yapıyor.
STAR TV TARİHÇE
Star TV, Lihtenştayn'da 50.000 İsviçre frangı sermaye ile 1 Mart 1989'da kurulmuş bulunan Magic Box Incorporated AG adlı şirket tarafından Türkiye'nin ilk özel televizyon kanalı olarak, "Star 1" adı ile kuruldu ve Almanya üzerinden 7 Mayıs 1990'da, her gün 18:00 ile 23:00 saatleri arasında test yayınına başladı. 11 Mayıs günü yayın süresi 12 saate çıkarıldı ve yayın saatleri 13:00 ile 01:00 saatleri arasına çekildi. 4 Ağustos 1990'da ise normal yayına başladı. Magic Box Incorporated AG'nin Türkiye temsilcisi olarak 1990 yılının Aralık ayı başında kurulan Magic Box International'ın patronları ise, Rumeli Holding'in sahibi Cem Uzan, Yapı ve Ticaret A.Ş., İmar Bankası ve Adabank'ın sahibi olan babası Kemal Uzan ile Turgut Özal'ın büyük oğlu Ahmet Özal'dı.
Anayasanın 133. maddesine göre, Türkiye'de radyo ve televizyon yayınları TRT'nin elinde olduğundan özel televizyon kurulamıyordu. Yine anayasaya göre Türkiye'deki tüm vericiler TRT'nin elinde olduğundan TRT Türkiye'den Almanya'ya görüntü transferine, "Anayasa'ya göre özel Radyo ve TV yasak" gibi bir gerekçe ile izin vermedi. Avrupa'da bu nakilleri PTT/Telekom gibi kuruluşlar yapıyordu. Turgut Özal'ın talimatı ile 3517 sayılı yasayla TRT'nin radyo-televizyon vericileri ve gerek karasal linkler gerek uydu işletmeciliği ve frekans tahsisleri yetkisi PTT'ye devredildi. PTT bu yetki ile sonraki yıllarda Türksat uydusunun Türkiye'ye kazandırdı. İşte bu sayede Magic Box Haber görüntüleri PTT'den kiralanan link ile Deutschland Telekom üzerinden yapıldı. Haberlerin günlük video görüntüleri Star 1'de yayınlanmaya başlandı. TRT vericileri hiçbir zaman kullanılmadı çünkü Almanya'dan Eutelsat uydusundan yapılan yayın Türkiye'de 60 cm çapında çanak antenler ve uydu alıcı cihazlar ile izlenebiliyordu. Dönemin SHP'li yöneticileri, Genel Başkanları Erdal İnönü'nün "korsan TV" sözü üzerine Ankara, İstanbul, İzmir gibi birçok ilde kapatma davaları açtılar. Ancak Kırıkkale'de bir mahkeme bilirkişi raporları ile Türkiye'den yayın yapılmadığını ve kapatma olamayacağını karara bağladı. Bu karar yargıtay tarafından da onaylanınca Magic Box yayınlarının ve yurt dışından yapılan uydu yayınlarının önünde yasal bir engel kalmadı. Dönemin başbakanı Süleyman Demirel bu durumu Davos toplantısında "De Facto" bir durum, "Türkiye'de çok sesli demokrasinin delili oldu." diyerek Anayasa ve Yasaların değiştirilmesi talimatı verdi. Anayasa değişti, 3984 sayılı RTÜK yasasının 25. maddesi TBMM'de kabul edilmişken Cumhurbaşkanı Turgut Özal vefat etti. Süleyman Demirel Cumhurbaşkanı, Tansu Çiller DYP Genel Başkanı ve Başbakan olarak bu yasanın Meclis'te kabul edilip yasalaşmasını 1994 yılında sağladı.
TEST YAYINI
Test yayınına başlayan Star 1, Almanya'nın Ludwigshafen kentindeki AKK stüdyolarından Eutelsat F-5 uydusuna verdiği görüntüleri bu kentten Türkiye'ye yansıtmakta ve ilk dönemlerinde sadece özel uydu antenleriyle izlenebilmiştir. Ülkedeki yayın tekelini TRT'ye veren anayasanın zikredilen 133. maddesi henüz yürürlükteyken özel bir televizyonun yayına başlaması, iletişim yönünden Türkiye'nin geleceğini etkileyen önemli bir dönüm noktası olmuştur. 100 milyar TL'lik bir yatırımla kurulduğu iddia edilen Magic Box'ta; şirketin yönetim kurulu başkanı ve Star 1'in genel koordinatörü unvanıyla işe başlayan Tunca Toskay, hemen hemen TRT'deki eski ekibinin tamamını buraya toplamış gibiydi. Genel müdürlüğü yürüten Mehmet Turan Akköprülü'nün yanı sıra, Ekrem Çatay ve Adem Gürses'de yeni kanalda önemli görevler üstlenmişti. Asıl yayına Eylül ayında geçeceğini duyuran Star 1, günde 12 saat süreyle (13:00-01:00 arası) yaptığı test yayınlarında NBA karşılaşmaları ile bol bol yabancı müzik klibi yayınlamıştır. Bu arada yeni kanalın tanıtımı için, sinema oyuncuları başta olmak üzere birçok sporcu, yazar ve gazeteciyle yapılmış reklam spotları da sık sık Star 1 ekranına gelmiştir.
Aslında kanalın kuruluşunun resmi yoldan hiçbir engellemeye maruz kalmaması olayının içinde bizzat cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın olmadığını düşünmek mümkün değildir. Turgut Òzal; Cem Duna'yı TRT genel müdürü seçtikten sonra Tunca Toskay'ı başbakanlık müşaviri olarak yanına alan ve ona özel televizyon yayınları ile ilgili bir fizibilite raporu hazırlatan da bizzat kendisidir. Ancak Tunca Toskay, başlangıçta kendisiyle yapılan bütün röportajlarda Ahmet Özal'ın Magic Box'la hiçbir organik bağı olmadığını özellikle vurgulamaya çalışmıştır. Nitekim, Ahmet Özal'ın şirkette %50 ortaklığı olduğu ve 100 bin doların üstündeki ödemeler için Cem Uzan'la birlikte imza yetkisine sahip olduğu, ancak iki ortağın anlaşmazlığa düştüğü 1991 yılı sonunda kesin bir şekilde ortaya çıkmıştır.
Mayıs ayında deneme yayınlarına başlamış olan Star 1, 1990 yılının Temmuz ayından itibaren Santa Barbara, Ateş Çemberi, Cimri, Aynadaki Yüz gibi pembe dizileri yayınlamaya başlamıştır. Özel bir kanalın kurulmasıyla ilk defa rekabetle karşı karşıya kalan TRT'deki huzursuzluk; Alp Buğdaycı, Kaan Yakupoğulları ve Rana Elik'ten sonra Gülgün Feyman, Müge Oruçkaptan gibi spikerlerin de elinden alınmasıyla artmaya başlamıştır. Ancak bardağı taşıran son damla; Star 1'in Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor başta olmak üzere birçok Türkiye 1. Futbol Ligi takımıyla naklen yayın anlaşması imzalaması ve 4 Ağustos Cumartesi günü de Galatasaray-Fenerbahçe arasındaki özel kupa maçını naklen yayınlaması olmuştur. Ayrıca bu maçla birlikte Magic Box, Star 1, normal yayına geçmiştir. O güne kadar sadece sözlü olarak yeni kanala karşı çıkan TRT, bu gelişmeler üzerine "yayın tekelini çiğnediği" gerekçesiyle yeni kanalın kapatılması için mahkemeye başvurmuştur. Bu arada SHP'nin yaptığı itirazı inceleyen Anayasa Mahkemesi de, ANAP Hükümeti'nin (II. Özal Hükümeti) çıkarttığı 3517 sayılı yasayla PTT'ye devredilen verici ve yansıtıcıların TRT'ye geri verilmesine karar vermiştir. (Vericilerin TRT'ye iade işlemi ise ancak 25 Haziran 1992'de, yani DYP-SHP koalisyonu döneminde gerçekleşecektir.) Bu beklenmeyen gelişme üzerine, gazetelere tam sayfa ilan veren Magic Box, "Star-1'in verici ve yansıtıcılarla bir ilgisi yoktur. Yayınlar doğrudan uydu sistemiyle yapılmaktadır." diye duyuru yapmıştır.
Eylül ayında yayın saatini arttıran Star 1, Adalar ve Bakırköy belediyelerinin kurduğu yansıtıcılarla o civarda artık normal antenlerle seyredilmeye başlanmış, tahmini seyirci sayısı da 5 milyona yaklaşmıştı. Özel televizyon yayınlarının yasal olup olmadığının halen tartışıldığı bir dönemde bu hizmeti sunanlar, Adalar Belediye Başkanı ANAP'lı Recep Koç ve Bakırköy Belediye Başkanı SHP'li Yıldırım Aktuna'ydı.
6 Ekim 1990 Cumartesi günü hem TRT, hem de Star 1 aynı anda yeni yayın dönemine başlayarak büyük bir rekabetin içine girmişlerdir. TRT'nin mevcut 5 kanalına rakip olan Magic Box, yeni dönemde "Bütün Çocuklarım"("All My Children"), "Hastane Günlüğü" ("General Hospital"), "Uçak Gemisi" ("Super Carrier") gibi yabancı diziler ve çeşitli klipler yayınlamıştır. Hatta rekabeti kızıştırmak ve daha çok seyirci çekebilmek için, "Dallas" adlı diziye yeni yayın döneminden iki hafta önce, 23 Eylül 1990 Pazar günü başlamıştır.
Aralık ayının son günlerinde gazetelere verdiği reklamlarla seyirci sayısının 20 milyona ulaştığını ilan eden Star 1, 1990'a veda edilen 91 yılbaşı gecesi izleyicilerine iki BMW ile üç Mazda otomobil hediye edeceğini de bildirmiştir. TRT ile rekabeti arttırmak için yılbaşı gecesi ekrana on bir dansöz çıkartmıştır. TRT ise o gece tek dansöz (Buse Başar'ı) çıkartmıştır. Dönemin TRT genel müdürü Kerim Aydın Erdem bu durumu, "özel kanallarla rekabet" diye tanımlamayı tercih etmiştir.