Dilek Özçelik kimdir?
Dilek Özçelik hayatını kaybetti. Dilek Özçelik kimdir? Edirne'de 5 yıl önce dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'dan kanser ilaçlarının temini için yardım isteyen ve kendisine verilen parayı, “dilenci değilim" diyerek geri çevirmesiyle gündeme gelen kanser hastası hayatını kaybetti. Trakya Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği Bölümü 3'üncü sınıf öğrencisi Dilek Özçelik'in 22 yaşındayken Bakan Erdoğan'a söylediği bu sözler uzun süre gündemde kalmıştı. Genç kızın bulamadığı ilaçlar temin edilmiş, hastaneye yatırılarak tedavi altına alınmıştı. Dilek Özçelik kimdir? Öldü mü? Kaç yaşında? Detaylar haberimizde...
Dilek Özçelik’in bu sözleri Türkiye’nin o dönem bir numaralı gündemi olmuştu. Çıkan haberlerin ardından Dilek’in bulamadığı ilaçlar temin edilmiş, hastaneye yatırılarak tedavi altına alınmıştı. Lenf kanseri hastalığı nedeniyle eğitimine devam edemeyen ve yıllardır kanserle mücadele eden Dilek Özçelik, Tekirdağ’ın Saray İlçesi’nde ailesi ile birlikte yaşadığı evinde durumu ağırlaşınca hastaneye kaldırıldı. Ancak Özçelik, yapılan tüm müdahaleye rağmen hayatını kaybetti. Özçelik, Saray’ın Büyükyoncalı Mahallesi Aziziye camiinde kılının ikindi namazının ardından toprağa verildi. Dilek Özçelik kimdir? Öldü mü? Kaç yaşında? Detaylar haberimizde...
HAYATINI KAYBETTİ
Edirne'de dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın ziyareti sırasında kanser ilaçlarının temini için yardım isteyen ve kendisine verilen parayı, "Dilenci değilim" diyerek geri çeviren lenf kanseri hastası üniversiteli 27 yaşındaki Dilek Özçelik, hayatını kaybetti.
DHA'nın haberine göre, Tekirdağ'ın Saray ilçesinde yaşayan ve Trakya Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği Bölümü öğrencisi Dilek Özçelik, 15 Nisan 2013 günü dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın iki günlük Trakya gezisi kapsamında geldiği Edirne'de kanser ilaçlarının temini için yardım istemişti. Bakan Bayraktar'ın cebine koyduğu parayı "Ben dilenci değilim. İnsanlık konusunda bir kez daha hayal kırıklığına uğradım. Görüyorum ki çaresizliği hiç tatmamışsınız hayatınızda" diyerek parayı geri iade etmiş ve ağlayarak uzaklaşmıştı.
TÜRKİYE'NİN GÜNDEMİNE OTURMUŞTU
Dilek Özçelik'in bu sözleri Türkiye'nin o dönem bir numaralı gündemi olmuştu. Çıkan haberlerin ardından Dilek'in bulamadığı ilaçlar temin edilmiş, hastaneye yatırılarak tedavi altına alınmıştı.
Lenf kanseri hastalığı nedeniyle eğitimine devam edemeyen ve yıllardır kanserle mücadele eden Dilek Özçelik, Tekirdağ'ın Saray İlçesi'nde ailesi ile birlikte yaşadığı evinde durumu ağırlaşınca hastaneye kaldırıldı. Ancak Özçelik, yapılan tüm müdahaleye rağmen hayatını kaybetti. Özçelik, Saray'ın Büyükyoncalı Mahallesi Aziziye camiinde kılının ikindi namazının ardından toprağa verildi.
TEKİRDAĞ
Tekirdağ, Türkiye'nin bir ili ve en kalabalık yirmi üçüncü şehri. 2016 itibarıyla 972.875 nüfusa sahiptir. Marmara Bölgesi'nin Trakya yakasında bulunur; doğuda İstanbul, güneyde Marmara Denizi ve Çanakkale, batıda Edirne, kuzeyde Kırklareli ve kuzeydoğuda Karadeniz ile çevrilidir. 2012 yılında nüfusu 750.000'i geçen 14 adet il TBMM'de kabul edilen kanun ile büyükşehir statüsü kazandığı için Türkiye'nin 30 büyükşehrinden biridir. 30 Mart 2014'te yapılan yerel seçimlerin ardından resmen büyükşehir belediyeciliği ile yönetilmeye başlamış; hizmet sahası 6.313 kilometrekare olarak tüm il sınırlarıdır. Bu kanunla 3 adet yeni ilçe kurulmuştur. Bunlar; Süleymanpaşa, Kapaklı ve Ergenedir. Bu ilçelerle birlikte toplam ilçe sayısı on birdir.
TARİHÇE
Tekirdağ'da insan yerleşimi ile ilgili en eski kalıntılara Karansıllı köyü dolaylarındaki Yatak, Kuştepe ve Malkara yakınlarındaki Balıtepe adlı buluntu yerlerinde rastlanmıştır. Bunlar Alt Paleolitik Çağ'a ait aletlerin bulunduğu açıkhava buluntu yerleridir. Tipolojik olarak bir milyon yıl ile 250 bin yıl önceleri arasına tarihlenebilirler. Tekirdağ'ın hemen doğusunda bulunan Menekşe Çatağı ise Kalkolitik Çağ'dan Helenistik Dönem'e kadar yerleşilmiş bir buluntu yeridir.
Tekirdağ'ın eski tarihi Trakya'daki diğer illere paralellik gösterir; ilk olarak Traklar tarafından iskan edilen bölge, Makedon, Pers, Roma ve Bizans egemenliğinin ardından 1357'de I. Murat tarafından fethedilerek Osmanlı topraklarına katılmıştır. 1703 yılında Avusturya İmparatorluğu'na karşı bağımsızlık mücadelesi veren asi Macar prensi Rakoczi'ye de ev sahipliği yapmış olan Tekirdağ, Osmanlı döneminin sonlarında Edirne vilayetine bağlı bir sancak merkezi idi. 93 Harbi'nde (1878) Rus, Balkan Harbi'nde (1912) Bulgar ve I. Dünya Savaşı'ndan sonra (1920-1922) Yunan işgali yaşayan il, Kurtuluş Savaşı ile gelen zaferin ardından 13 Kasım 1922 tarihinde kalıcı olarak Türk topraklarına katıldı.