Dinde reform mu yapılmış oldu?
Koronavirüs salgınının tüm dünyayı etkisi altına alması üzerine ülkeler salgını kontrol altında tutabilmek amacıyla radikal önlemlere başvuruyor. İslam coğrafyasında bu önlemlerden bir tanesi toplu namaz kılınmasına bir süre ara vermek oldu.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş geçtiğimiz gün yeni tip koronavirüs önlemleri kapsamında, cuma namazı başta olmak üzere cami ve mescitlerde cemaatle namaza ara verilmesinin gerekli hale geldiğini açıkladı.
Cami ve mescitlerde namazların cemaatle kılınmaya devam edilmesi durumunda virüsün yayılma riskinin artabileceğine dikkati çeken Erbaş, "Yeni tip koronavirüsün yayılma tehlikesi ortadan kalkıncaya kadar cuma namazı başta olmak üzere cami ve mescitlerde cemaatle namaza ara verilmesi gerekli hale gelmiştir. Bu süreçte cuma namazı yerine öğle namazının kılınması yeterlidir." açıklamasında bulundu.
Toplum sağlığı açısından büyük önem taşıyan ve ender görülen bu karar sonrası konuyu köşesine taşıyan Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan, "Dinde reform mu yapılmış oldu?" sorusunu tartışmaya açtı.
Hakan, toplu namazın bir süre için ertelenmesi görüşüne karşı çıkan çevreleri eleştirdiği yazısında, "Daha düne kadar... 'Cuma namazına ara verilmeli, camilerde cemaatle namaz kılınmamalı' falan diye öneride bulunanları... Neredeyse 'İslam düşmanı' ilan edecek durumdaydılar. Bugün alınan kararla birlikte acaba bir yüz kızarması yaşamışlar mıdır?" ifadelerini kullandı.
- İşte Hakan'ın yazısının ilgili bölümü;
"Diyanet İşleri Başkanı Prof. Ali Erbaş, kamuoyunun huzura çıktı ve şu iki şeyi söyledi:
- BİR: Cuma namazı yerine evde öğle namazı kılınsın.
*
- İKİ: Camilerde cemaatle namaza ara verilsin.
*
Çok doğru karar!
Süper! Bravo!
Dinde reform mu yapılmış oldu
*
Bu kararla birlikte Diyanet İşleri Başkanı’nın cuma hutbesinde karşısındaki kalabalık cemaate...
“Kalabalık ortamlardan uzak durmaya gayret edelim” demesindeki mantıksızlık da aşılmış oldu.
*
Bazı tipler...
Daha düne kadar...
“Cuma namazına ara verilmeli, camilerde cemaatle namaz kılınmamalı” falan diye öneride bulunanları...
Neredeyse “İslam düşmanı” ilan edecek durumdaydılar.
Bugün alınan kararla birlikte acaba bir yüz kızarması yaşamışlar mıdır?
Sanmıyorum. Hiç sanmıyorum.
*
Bazı tipler ise...
“Barlara, gece kulüplerine falan gelince anında kapatma... Cami söz konusu olunca sıfır önlem” falan diye zehirlerini ortalığa saçıyorlardı.
Bunlar ne yaptılar peki? Ne yapacaklar?
Alınan kararı beğenmeyip...
“Ama camiler açık olacakmış... Ama bireysel namaz kılmak serbest olacakmış...” diye velveleye devam ederek iflah olmalarının imkânsız olduğunu kanıtlamış oldular.
*
Aklı başında olanlar ise...
Kararı olumlu karşıladı.
Eleştirdikleri tek yön ise kararın geç alınmasaydı.
*
Peki alınan bu karar, “dinde reform” olarak yorumlanabilir mi?
Hemen söyleyeyim:
Reform meform değildir bu!
*
Çünkü konunun uzmanları, günlerdir açıklıyorlar.
Ayet söylüyorlar, hadis söylüyorlar.
Diyorlar ki:
“İslam’a göre bu tür durumlarda bu tür kararlar alınabilir.”
*
Şu kadarını söyleyeyim:
Bu kadar tereddüde, bu kadar çekingenliğe, bu kadar gecikmeye falan hiç gerek yoktu.
Dinde var olduğu bilinen hüküm, hemen uygulamaya konulmalıydı.
*
Neyse...
Geç de olsa doğru bir karar verildi sonunda.
Buna da şükür."
YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYIN