Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş Vakfe Duası yaptı
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Arafat’ta Türk hacı adaylarına Vakfe Duası okudu. Erbaş duanın ardından hacı adaylarına "gözünüz aydın artık hacısınız" dedi.
Hac farizasını yerine getirmek için kutsal topraklarda bulunan hacı adayları, dün hacı olmak için Arafat’a çıkmıştı...
Bugün Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'ın yaptığı Vakfe Duası'nın ardından bu emellerine ulaştı.
İşte hacı adaylarının hac farizasının tüm aşamalarını tamamladıktan sonra çıktıkları Arafat'ta yapılan ve hacı olmanın son aşaması sayılan Vakfe Duası...
#CANLI: Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Erbaş Arafat'ta vakfe duası yapıyor https://t.co/ls21MVLLcC
— AA Canlı (@AACanli) 20 Ağustos 2018
VAKFE DUASI
Ey Âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan, rahmeti her şeyi kuşatan Yüce Allah!
Ey göklerin yerin ve ikisi arasındaki her şeyin sahibi olan Ulu Allah!
Ey bizleri evine davet edip, bahtiyar misafirleri arasına kabul buyuran Yüce Rabbimiz!
Ey bu mübarek ayda, günahların en çok affedildiği bu mübarek Arefe gününde; duaların geri çevrilmediği bu mübarek Arafat meydanında bizlere vakfeyi lütfeden Yüce Mevla’mız,
Sana sonsuz hamdü senalar ediyoruz, Yâ İlâhe’l-Âlemin!
Âlemlere rahmet, şahit, müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdiğin, güzel ahlakıyla bütün insanlığa önder ve rehber kıldığın, başımızın tacı, gönlümüzün siracı, Fahr-i Kainat Efendimiz Muhammed Mustafa başta olmak üzere bütün Peygamberan-ı İzama ba husus Adem, İbrahim ve İsmail’e sayısız salatü selam ediyoruz,
Ya Rabbe’l
-Âlemin,
Sen bizleri var ettin, varlığından haberdar ettin, aşkını ve sevgini gönlümüze nakşettin ve bu mukaddes yerde huzuruna kabul ettin! Sana sonsuz şükürler olsun Allah’ım!
Bizler büyük bir aşk, heyecan ve vecd ile hac görevimizi yaparak Senin rızana nail olmaya, ihramımızı kefen bilerek, dünyanın dört bir yanından gelen Müslüman kardeşlerimizle birlikte kulluğumuzu sana arz etmeye ve mahşeriburada tecrübe etmeye geldik!
Sayısız günahlarımıza rağmen, sonsuz affına sığınarak ve “Bana dua edin, duanıza icabet edeyim” emrine uyarak, yanık gönüllerimiz, yaşlı gözlerimiz, mahcup yüzlerimizle Arafat’ta boynumuzu büktük, ellerimizi Sana açtık,
Şimdi hep birlikte söylediğimiz;
“Buyur Allah’ım buyur! Buyur, senin hiçbir ortağın yoktur. Buyur, şüphesiz her türlü övgü, nimet, mülk ve hükümranlık sana mahsustur. Senin ortağın yoktur ”
Nidalarıyla sana yalvarıyoruz, hâlimizi arz ediyoruz. Yüce dergâhına iltica ediyor, Senden af ve mağfiret diliyoruz:
Dua ve niyazlarımızı kabul eyle! Sa’yimizi meşkur eyle! Vakfemizi mübarek eyle! Günahlarımızı affeyle!
Bu mübarek yerde sana açılan ellerimizi, aşkınla yanan gönüllerimizi boş çevirme! Bizi Sana, Senin kulluğuna, sevgine, cennetine lâyık eyle. Bizleri affolunanlar zümresine ilhak eyle yâ Rabbi!
Yâ İlahi!
Atamız Âdem (a.s.)’in tövbesini kabul ettiğin, Peygamberimiz Efendimize Veda Haccında binlerce Mümine “Veda Hutbesi”ni irad etmeyi müyesser kıldığın, bugüne kadar sayısız kulunu misafir ettiğin bu mübarek mekânda Yüce Kitabı’nda bizlere öğrettiğin dualarla sana yalvarıyoruz, kabul buyur Allah’ım:
“Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik. Eğer bizi bağışlamaz ve bize merhamet etmezsen biz, mutlaka hüsrana uğrayacağız.”
HZ. MUHAMMED'İN (SAV) VAKFE DUASI
Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) vakfede ikindi namazını kıldıktan sonar ellerini kaldırı ve şöyle dua eder:
Sonra da ellerini indirir, bir müddet susar ve ellerini kaldırarak ısrarla dua eder.
Manası:
Allah büyüktür, hamd Ona mahsustur. Allah büyüktür, hamd Ona mahsustur. Allah büyüktür, hamd Ona mahsustur.
Allah’tan başka ilâh yoktur. O birdir. Ortağı yoktur. Mülk ve hamd Ona mahsustur.
Allahım, hidayetinle beni doğru yola ilet, takvâ ile beni temizle, sonrasında ve öncesinde dünyada ve ahirette beni bağışla.