Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar’dan çarpıcı açıklamalar… SuperHaber/ Özel röportaj

15 Temmuz hain darbe girişiminin birinci yıldönümünde Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar ile yaşananları ve gündemde tartışılan bazı konuları konuştuk. Bayraktutar, FETÖ’nün amacına yönelik önemli açıklamalar yaparken bazı kesinler tarafından 15 Temmuz konulu hutbeye ve sela okunacak olmasına tepki gösterilmesi ile ilgili de konuştu.

MİLLET BERTARAF EDİLMEK İSTENDİ

-Bugün 15 Temmuz’un yıldönümü. Sizlerde Diyanet-Sen olarak Türkiye genelinde eş zamanlı basın açıklaması yayınladınız. Neler söylersiniz?

Biz bu darbeye karşı bir duruşu sloganlaştırmıştık. Unutmayacağız, unutturmayacağız. Bu sloganlar ile MEMUR-SEN olarak bütün illerde programlar başlattık. Türkiye tarihinde yapılan darbeler, ihanet tek değil ama en korkutucu ve zalimane olanı 15 Temmuz ihanetidir. Türkiye'de ihtilallerde devlet idarecilerine zulümler yapılırdı, devlet idarecileri bertaraf edilirdi. Geçmiş darbeleri haklı göstermek değil yanlış anlaşılmasın söylediklerim. O darbelerinde dolaylı olarak millet üzerinde büyük etkileri olmuştu. Burada millet bertaraf edilmek istendi.

ÜLKE TOPRAKLARINI PEŞKEŞ ÇEKECEKLERDİ

FETÖ’nün iplerinin elinde olduğu bazı yerler var. Bunlar FETÖ'ye ne talimat vermişti? Bu hem devlete hem millete karşı yapılan bir darbeydi. Ülkenin toprakları başkalarına peşkeş çekilmek istendi. Asil millet batılı emperyalistlere gayri İslami dünyaya köle yapılmak hedeflendi. Aynen yine bugün İsrail'in Filistin'de uyguladığı zulüm bu aziz Türk milletine Müslüman millete uygulanacaktı. Ne yaptı İsrail? Mescidi Aksa'da namaz kıldırmadı. Müslümanların birinci kıblesi en kutsal mabetlerinden olan kutsal bir yere ibadethanemize sokmadı. İşte FETÖ'nün tamamen hedefi de buydu. Bunu neye dayanarak söylüyorum. Hainler halkın vergileri ile alınan silahları O halka sıktı. “Ne varsa vurun" diyen bir zihniyetin bu ülkenin menfaatine, ümmeti Muhammedin, aziz milletin menfaatine bir iş yapmadığını başkalarına yaranmak istediğini ve bu ülkenin de bu milletin de bir ferdi, evladı olmadığı ortadadır.

SOYSUZLARIN NESLİNİN TEZAHÜRÜDÜR

Soysuzların neslinin tezahürüdür. Unutmadık unutturmayacağız. Allah bu millete böyle günler yaşatmasın. Bu millet tarihinde olduğu gibi 15 Temmuz'da da büyük kahramanlıklar göstermiştir. Ülkesi ve bağımsızlığı için canını ortaya koymuştur. Bölmek parçalamak istedikleri bu milleti 15 Temmuz birleştirmiştir. Bu milleti yekvücut haline getirmiştir. İnşallah böyle bir fırsatı daha yakalayamayacaklar. Bu millet bu fırsatı vermeyecektir.

BUNLAR FETÖ'NÜN GÖNÜL DÜNYASINA KAPI AÇANLARDIR

-Bazı kesinler tarafından 15 Temmuz konulu hutbeye ve sela okunacak olmasına tepki gösterilmesine ne dersiniz?

Bu milletin bir parçası değil bunlar. Camilerde okunan hutbelere ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bu programına karşı çıkanlar bunu eleştirenler aynen FETÖ'nün gönül dünyasına kapı açanlardır. FETÖ tarafından 15 Temmuz camilerde minarelerden ezanı, mihraplardan Kuran'ı, minberlerden de hutbeyi susturmak için yapılmıştır. Hutbe nedir? O hutbe de milletin, Müslümanların günlük meselelerinin dile getirilip onları bir arada kaynaştırmak amacıyla okunur. Buna karşı çıkmak bu milletin FETÖ gibi başkalarının emperyalist düşüncelerine kapı aralamasından başka bir şey değildir. Siyasi düşünce ile yapılmış olsa ve bu milleti anlamayanlar kendisini tankın paletinin altına atıp da şehit olanların düşüncelerini kavrayamayan zavallılardır. Hutbelerde ne dendi? Bende Cuma namazına gittim. Ülkenin birliği, beraberliği, emperyalizme karşı olmak. Buna niye karşı çıkılıyor. Bugün batı dünyasında bir ülke sıkıntıya girdiği zaman o Hristiyan dünyasının dini liderleri, papazları bir şeyler söylediği zaman niye karşı çıkılmıyor. Söyleme hakkı var mı var. Bu din görevlileri, Diyanet İşleri Başkanı bu ülkenin bir ferdi değil midir? Pekala, bu ülkenin birlikteliği, beraber olması ve bağımsızlığından bizler sorumlu değil miyiz? Bu hutbeye karşı çıkan mı bu ülkenin bağımsızlığından sorumlu? Onlar bu ülkede yaşayanların düşüncelerini ve hayatını tanımayıp o kendisini paletin altına atan adamın milletini anlayamayan zavallılardır. Onun için bunların hutbe meselesine karşı çıkması bizim için hiç önemli değildir. Önemli olan bu ülkenin beraberliğidir. Biz onları zaten kale almıyoruz almamaya da devam edeceğiz inşallah.

MÜSLÜMANLIKLA ALAKALARI YOK

-FETÖ'nün kamufle olarak kendilerini dindar göstermesi durumunu yorumlar mısınız?

Bakın emperyalistler insanların en hassas en duygusal noktalarından girmek isterler. Bizim de İslam Dünyasında bütün Müslümanlar tabi ki dinlerine sadıktır da özelikle Türk Dünyasında İslam dinine karşı Müslümanlar arasında daha ciddi daha ehemmiyetli daha da samimi davranılmıştır. FETÖ terör örgütü 40 yıldır dini nüansları dini değerleri kullanarak Diyanet İşleri Başkanımızın ifadesiyle bu milletin değil parasını imanını da çaldılar.Zaten niyetleri buydu. Dinsiz bir nesil her türlü entrikanın, her türlü sahtekarlığın, hırsızlığın şerefsizliğin helal kabul edildiği bir anlayış getirmeye çalıştılar. Bu ortada bunu gördük. Üniversite sorularını çaldılar, milletin parasını aldılar, ülke içerisinde devletin bürokraside görev alanlarından beğenmedikleri adamları suçladılar. Onlara her türlü zulmü yaptılar. Onun için bunların Müslümanlıkla alakası yoktur. Ve ben şunu söylüyorum;Türkiye'de deccal hareketinin yeni bir versiyonudur.

TAKİP ETTİKLERİ YOL DOĞRU…

-FETÖ üyeleri devletin tüm kurumlarına sızdı. Bir yandan da temizlenmesi için mücadele yürütülüyor. Diyanet bağlamında duyumlarınız nedir?

Diyanet İşleri Başkanlığında da yapıldı ve yapılmaya da devam ediliyor. Bu konuda Diyanet İşleri Başkanlığı’nın da ben samimi olduklarına inanıyorum ve devam edilmesini de istiyorum ne olursa olsun. Sadece Diyanet İşleri Başkanlığı değil devletin bütün kurumları. Diyanet İşleri Başkanlığı içerisinde kriptolar var mıdır olabilir niye olmasın. Bugün devleti idare edenler de Diyanet’i idare edenlerde çok hassas davranmışlardır bugün takip ettikleri yol doğrudur. İsabetli kararlar almışlardır. Tabi bu kararlılığında devamını isteriz.

Özel Röportaj / SuperHaber - Arzu Erdoğral