Diyanet Vakfı'nın eserini övdü adını anmadı!

Elif Aktuğ hemen yazısının başında ihtimaldir ki Çamlıca Camisi'ne gönderme yaptığı bir giriş yapıyor Cambridge Merkez Camii ya da Avrupa'daki ilk çevreci cami özelliği nedeniyle 'Yeşil Cami' olarak tanınan camiyi övdüğü yazısına.

"İngiltere’de yaşayan Müslümanlar şahane bir camiye kavuştu geçen ay. Ekolojik bir camii bu bahsettiğim, Cambridge’de ve en kısa zamanda gidip görmek istiyorum. Yo hayır dünyanın en büyük (büyüklükle alakalı bir kompleksleri yok İngilizler’in), en uzun minareli (uzunlukla ilgili bir kompleksleri de yok) veya en bilmem ne camii değil bu, harika olmasının sebeplerini hemen anlatmaya başlıyorum." diyen Aktuğ yazısında 30 milyon dolara inşa edilen caminin finansmanını sağlayan Diyanet İşleri Başkanlığı ve Diyanet Vakfı'na değinmiyor. 

İşte Elif Aktuğ'un yazısının devamı... 

ORUÇLUYKEN ARABA KULLANMAK

Gelişmiş ülkelerdeki Müslümanların başka meseleleri var artık, yaşanabilir bir dünya ile çok ilgililer mesela. Gelişmiş ülkenin medyası da öyle, Ramazan ayındayız malum. Kimse kimseye “yıkansam orucum bozulur mu, sokakta köpek sevdim orucum bozulur mu” gibi sorular sormuyor ve bunları haber yapmıyor. Şöyle başlıklara rastlamak mümkün İngiliz medyasında, “oruç tutarken araba kullanmanın yolları”, “nasıl daha sakin olabiliriz”, “iftarda ve günlük yaşamda nefsimizi nasıl kontrol altına alırız” gibi…

Yeşil Camii, on yıllık bir proje, proje tasdiki ve yapım aşamasının ardından açıldı. Şunu hemen söylemem gerekiyor, sürekli yağmur yağan ve güneşe hasret bir memleket olarak biliriz değil mi? Peki nasıl oluyor da güneş enerjisi kullanımında dünyanın lider ülkeleri arasındalar? Öyle çok bina var ki elektrik enerjisi panelleri kullanan. Camimiz de öyle dizayn edildi. 24 Nisan’da açılan camii, güneş enerjisiyle ısınıyor. Altmış bin kişilik yaptık falan diye övünmüyorlar, tuhaf bir şekilde, dedim ya kafa yapıları farklı, dünyaya nasıl faydalı olabilir diyen Müslümanlar bunlar…

Camii sözcüsü Dr. Abdulhakim Murad, Cambridge için bu caminin acil bir ihtiyaç olduğunu belirtmiş ve gecikmiş bir adımın nihayet atılmasının, çok kültürlülüğü kaybeden şehir için çok önemli olduğunu söylemiş.

BİR MİMARİ HARİKA

Caminin mimarı Marks Barfield, 2009 yılında projesi tasarlanmaya hak kazanmış. Sistem şöyle işlemiş, caminin yapılacağı yer ve civarında yaşayanlara bilgilendirici broşürler dağıtılmış. Şehir konseyinde oylama yapılmış, 50 ret ve 200 kabul oyu ile camii yapımına başlanmış, 2012’de de proje onaylanmış.

İnşaat 2016’da başlamış, geçen ay da ibadete açıldı.

Klasik alanlara sahip camii; şadırvan, namaz kılma alanları ve imamın ailesi ve ziyarete gelenlerin konaklayacakları lojmanlardan oluşuyor.

Sıfır karbon emisyonu, yağmur suyu toplama ve hava enerjisi ile havalandırma sistemleri mevcut.

Çevreci mesajların verildiği caminin baş mimarı Julia Barfield, Müslümanlar’ın çevre bilincini çok önemsediklerini ve önemsemeleri gerektiğini söylemiş, mutlaka başka yerlere de örnek olacaktır Yeşil Camii.

Otopark var elbette ama bisiklet park alanı da var, kafe var içinde, Müslüman ve gayrimüslim toplulukların kullanımına açık toplantı odaları mevcut.

Birkaç yıl önce ABD’de San Diego’da bir camiye gitmiş ve hayran kalmıştım, alt katındaki kafede kadınlar sohbet ediyor, çocuklar cami dışındaki parkta oyun oynuyor, insanlar camide buluşmak için can atıyordu ve mis gibi kokuyordu camii, çok imrenmiştim doğrusu.

GENÇ VE AKILLI MÜSLÜMANLARIN ESERİ

Cambridge’deki camiinin ekolojik olarak nitelendirilmesi sadece bu bahsettiğim özellikler sebebiyle değil, inşaat süresinde kaynakların verimli kullanılması, konstrüksiyonu, kullanılan malzemeler, yapım aşamasında doğaya en az zararı vermesi gibi özelliklerden de bahsedebiliriz.

23 milyon pound gibi bir maliyet tutarı var caminin.

Genç Müslümanlar, artık Ramazan ayının bir şova dönüşmesinden yana rahatsızlar İngiltere’de. İftar ve sahurların en sade şekilde yapılması gerektiğini söyleyerek, “yeşil iftar”lar düzenliyorlar.

Arınma ve sadeleşme ayının, tıka basa yemek yemek ve bazı restoranların insanları sömürme yarışı haline gelmesinin yanlışlığını altını çiziyorlar. Yeşil cami bilinci mutlaka her Müslüman’ın zihnine yerleşecek. Böyle düşünüyor, böyle inanıyorlar.

Sürdürülebilir keresteden inşaat yapmak, ne güzel bilinç, üç milyon Müslüman yaşıyor İngiltere’de ve gelinen nokta çok kıskandırıcı.