Diyarbakır ve kahraman anneleri...
Diyarbakır Ticaret Borsası “Gelecekte Diyarbakır’ın Tarımsal Perspektifi Çalıştayı” düzenledi. Ülkemizin pek çok yerinden çok kıymetli bilim insanları, bürokratlar ve sektörden insan bir araya geldi. Özelde Diyarbakır’ı ama genel olarak ülke tarımını konuştu. Biz de karınca kararınca katkı vermek, bilgi ve birikimimizi aktarmak üzere davete icabet ettik. İyi ki de etmişiz, bilgimiz, birikimimiz arttı. Ziyadesiyle müstefid olduk. Hem Tarım Bakanımız Sayın Vahit Kirişçi, hem de TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu da kapanış oturumlarında yer alarak, yapılan edilenlerin havanda su dövmek olmayacağını gösterdiler. Söylenen sözler, hazırlanan raporlar ilk derece muhataplarına ulaştı…
Bu vesile ile Diyarbakır Ticaret Borsası Başkanı Sayın Engin Yeşil’e ve Başkan Yardımcısı Değerli Şeyhmuz Aydın’ı kutluyor, teşekkürlerimi iletiyorum.
Diyarbakır’a gidince benim için Ulu Cami ziyareti vazgeçilmezdir. Mutlaka giderim. O tarihi, pek çok medeniyeti barındıran ve günümüze taşıyan ama en çok İslam ve Türk medeniyetine yakışan yapının manevi iklimine hayranımdır.
Malum ülkemizin pek çok şehrinde adı Ulu Cami olan muhteşem, muazzam tarihi ve mimari şaheserler vardır. Kuşkusuz ki bunların en eski ve görkemlilerinden birisi Diyarbakır Ulu Cami’dir.
Şimdi Diyarbakır’a hangi vesile ile yolumuz düşerse düşsün uğramak vacip olan bir yer daha var: Diyarbakır Anneleri… Bu güzel anneler, çileli, acılı, ızdıraplı kadınlar PKK terör örgütü tarafından kaçırılan çocuklarının evlerine, yuvalarına dönebilmeleri için bin günü aşkın bir süredir Diyarbakır HDP İl Başkanlığı önündeler…
HDP İl Başkanlığı önünde eylem yapmalarının nedeni açık, evlatları bu binadan terör örgütünün Kuzey Irak ve Suriye’deki kamplarına götürülmüş… Hem de HDP’nin yöneticileri eliyle…
HDP’yi hala siyasette bir nefes, teröre sivil çözüm yolu olarak gören, değerlendiren, değerlendirmek isteyenlerin bir şekilde burada her geçen gün sayıları çoğalan ve evlat özlemi ile dolu anneleri dinlemelerini isterim. Onlarla birlikte bir gün değil, bir saat geçirmeleri bile yetecektir olanı biteni anlamalarına…
Bin günü aşkın süredir, kar, kış, yağmur, güneş, soğuk, sıcak demeden orada eylem yapan ve çocuklarını geri isteyen anneleri anlamadan, dinlemeden bu ülkede terörü HDP ile birlikte bitirmeyi hedefleyenler varsa tam bir hayal içindedirler…
Biz de o güzel annelere misafir olduk. Dinledik. Evlatlarına kavuşmaları için dilek ve dualarımızı ifade ettik. Şu ana kadar 35 evlat annelerin çabasıyla geri döndü. İnşallah bu sayı daha da artacaktır.
Annelerin sesinin en büyük etkisi artık örgüte katılımların yok denecek seviyeye inmiş olmasıdır. Bölücü terör örgütünün bu ülkenin insanlarının değil, yabancıların çıkarları için evlatlarını ölüme götürdüğünün bilincinde olan anneler evlatlarına sahip çıkmakta, teröre en büyük seti onlar kurmaktadır.
Terörsüz yılların Diyarbakır’a etkisi ve katkısı çok büyük. Eskiden memurlar buraya gelmek istemezdi, şimdi Diyarbakır’a gelen memur görev süresi dolsa da dönmek istemiyor deniyor. Huzur ve güven şehrin hücrelerine sinmiş vaziyette. Askerimiz, polisimiz, kamu görevlilerimiz ve elbette Diyarbakır halkı bu huzur ve güveni elbirliği ile tesis etmiş durumdalar.
Yerli ve yabancı turistler her yerde. Her köşesi tarih Diyarbakır’da olağanüstü bir canlılık var. Şehrin yeni yerleşim bölgeleri inanılmaz derecede planlı, güzel. Gençler cıvıl cıvıl.
Allah Diyarbakır annelerinden razı olsun. Onların çabası, sesi, nefesi, duası ve gözyaşları terörün kökünü sonsuza kadar kazıyacaktır. Bilinmelidir ki bu günkü huzur ve güven ortamında en çok onların katkısı var…