Son günlerde İç Anadolu ve Orta Karadeniz bölgelerinde etkili olan sağanak yağışlar nedeniyle meydana gelen sel ve taşkınlar, dikkatleri Türkiye'nin en yağışlı bölgesi olan Doğu Karadeniz'e çekti. Uzmanlar, küresel ısınmanın etkisiyle yağış rejimindeki değişkenliklerin "sel-heyelan" riskini artırdığını ve can kaybı ile mal kayıplarına neden olduğunu belirtiyor. Uzmanlar, ani ve yerel yağışların yanı sıra meteorolojik uyarıların dikkate alınmasını, özellikle fındık ve çay üreticilerinin yağışlar sırasında güvenli bölgelere geçerek tedbirli olmalarını öneriyor. Ayrıca, bölgenin kuvvetli coğrafyasında tarım toprakları için sağlam ağaçların dikilmesi ve riskli istinat duvarlarının gözden geçirilip güçlendirilmesi tavsiye ediliyor. Uzmanlar, olası sel ve heyelanlar için haziran ve temmuz aylarının kritik olduğuna dikkat çekiyor.
Doğu Karadeniz için sel ve heyelan uyarısı: Aylardır biriken yağışlar geliyor
Karadeniz Teknik Üniversitesi'nden (KTÜ) Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Hakan Ersoy, Doğu Karadeniz'de geçtiğimiz sonbahar ve kış mevsimlerinin kurak geçmesinin ardından beklenen yağışların geleceğini, haziran ve temmuz aylarının büyük öneme sahip olduğunu söyledi. Ersoy, "Bölgemizde yağışlar, normalde düşmesi gereken aylarda gerçekleşmedi. Yağışsız bir sonbahar ve kış geçirdik. Ancak biriken yağışlar gelecektir. Yaklaşan 2 aylık süreç, taşkın ve heyelan riskinin yüksek olduğu bir dönemdir" dedi.
‘YAĞIŞLARIN BU DÖNEMDE TAŞKIN VE SEL GETİRECEĞİ BİLİNEN BİR GERÇEK’
KTÜ Heyelan Uygulama ve Araştırma Merkezi üyesi Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Hakan Ersoy, bölgede yerleşik hayatın azalmasıyla birlikte heyelan ve sel felaketlerinde can ve mal kayıplarının arttığına dikkat çekerek, "3-4 ay öncesinde kuraklık konuşuluyordu. O zaman ifade ettiğimiz gibi dünya üzerinde bir damla su ne artar ne de azalır. Kuraklık bu şekilde devam etmez demiştik. Bu kuraklık döneminin ardından özellikle bahar ve yaz aylarında sel ve taşkınların ortaya çıkacağını ve heyelanların artacağını öngörmüştük. Eskiden kırsal alanlarda yerleşik hayat vardı. İnsanlar köylerde zaten yaşadığı için gerekli önlemleri kendileri alıyordu.
Geçmişte bu bölgelerde yaşayan insanlar taşkın ve selin potansiyel tehlikelerini biliyorlardı. Ancak günümüzde durum böyle değil. İnsanlar çoğunlukla şehirlerde yaşayıp belli dönemlerde köylere gittikleri için bu durumun farkında değiller. Vatandaşlarımızı uyarıyorum. Yağışlardan sonra belirli bir süre boyunca dikkatli olmaları gerekiyor. Çünkü günümüzde yağışlar özellikle bu dönemde sel ve taşkınlarla sonuçlanabilecek bir gerçek" şeklinde konuştu.
"ÇOK KRİTİK AYLARDAYIZ"
Prof. Dr. Ersoy, yıllık toplam yağış miktarının tamamlanması gerektiğini ifade ederek, "Şu anda yağışlar, normalde düşmesi gereken aylarda gerçekleşmedi. Bu nedenle yağışı bekliyoruz. Bölgelerde genellikle kış ve bahar aylarında yağışlar olur. Ancak kış ve sonbaharı yağışsız geçirdik. Ancak biriken yağışların geleceğine inanıyoruz. Şu anda kritik aylardayız diyebiliriz. Günümüzde, aşırı ve şiddetli yağışların, ani yağışların olduğunu görüyoruz. Bu nedenle, toprak suya doygun olsa da olmasa da özellikle bölgemizdeki yüksek eğim nedeniyle yağışlar hemen yüzeye düşerek yer altına sızmadan akışa geçiyor" şeklinde konuştu.