Dolar yıl sonunda neden yeniden tırmanışa geçti?
Okan Müderrisoğlu: 20 Aralık'ta ekonominin bir cephesindeki muharebe kazanılmıştır fakat ekonomik bağımsızlık/kurtuluş savaşı bitmemiştir. Bu nedenle aşırı özgüven, güvenin düşmanı olarak düşünülmelidir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 20 Aralık'ta yaptığı açıklamalar sonrasında hızlı şekilde değer kaybeden dolar kuru, bugün yeniden 13 TL seviyelerine ulaştı.
Piyasalardaki son dalgalanmaların perde arkasını ise Sabah yazarı Okan Müderrisoğlu anlattı.
"Ekonomide, “kaderin döndüğü an!”" başlığını taşıyan yazısında "20 Aralık 2021 tarihi de Türkiye ekonomisi için kritik bir eşiktir. Son üç aydır ağırlıklı olarak döviz kurları üzerinden operasyona maruz kalan ülkemizin, -tabiri caizse- makûs talihinin döndüğü anlar yaşanmıştır." diyen Müderrisoğlu, yaşanan bu gelişmelere karşın gerçeklikten kopulmaması gerektiği uyarısı yaptı.
Okan Müderrisoğlu şu ifadeleri kullandı;
"Hayatın her alanında olduğu gibi ekonomide de her daim büyük mucizeler beklemek, gerçeklikten kopmak demektir. Ama mucizevi gelişmelerin varlığı inkâr edilemez. Her mucize; öncesindeki büyük gayretin, iyi niyetin ve inancın eseridir. "Büyük fikir, büyük teşkilat, büyük lider" olmadan, büyük sonuçlar elde etmek -neredeyse- imkânsızdır.
Şimdi, mucize etkisini kalıcı kılma zamanıdır. 20 Aralık'ta ekonominin bir cephesindeki muharebe kazanılmıştır fakat ekonomik bağımsızlık/kurtuluş savaşı bitmemiştir. Bu nedenle aşırı özgüven, güvenin düşmanı olarak düşünülmelidir. Noel tatilindeki malûm piyasaların, yeni yılla birlikte 20 Aralık'la hesaplaşmaya girmesi şaşırtıcı sayılmamalıdır. Bugün bile "yılsonu hesaplarını kapatma bahanesi" ile kurları, ufak ufak ileriye ittirme denemeleri gözlenmektedir. Aynı şekilde, kur korumalı mevduatın ilk dönüş tarihi de -muhtemelen Mart 2022- bir takım piyasa testlerine tabi tutulacaktır.
Türkiye'nin, TL'den dövize yönelim eğilimini, tasarruf sahiplerinin gönüllü katılımı ile durdurması, başlı başına bir derstir. Gel gör ki döviz tevdiat ve altın hesaplarının da TL'ye yönelmesi, TL yatırım araçlarına reel getiri sağlayacak alternatif enstrümanların bir an önce devreye girmesi de mühimdir.
Türkiye ekonomisi üretim ve ihracat dinamiklerini korumaktadır. Bu canlılığa, yeni yatırım hamlesinin eklenmesi ve katma değerli yatırımların görünür hasılasının elde edilmesi ise seçimlere kadar geçecek kısıtlı zamanın önemini artırmakta, risklerle fırsatları eş anlı olarak bünyesinde barındırmaktadır.
Özetle...
Türkiye ekonomisi her türlü hava ve yol şartlarında geleceğe yürüyüşünü kesintisiz sürdürmek zorundadır."
YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYIN...