Kıbrıs İktisat Bankası analizi de bu yönde fikir beyan etti. Analizde, “TCMB'de yaşanan bayrak değişimi ve yılın ilk Enflasyon Raporu gündeme damga vurduğu. Türkiye'nin rasyonel zemine geri dönmesi ve TCMB Başkanı Karahan'ın da güven telkin etmesi sonrasında Türkiye Varlık Fonu ve Hazine'nin oldukça başarılı geçen dolar cinsi eurobond ihracına gelen ciddi talep bu tabloyu daha da pekiştirdi. USDTRY kuru bebek adımları ile yükselmeye devam ederken, CDS risk priminin ise 307 baz puan seviyesine hafifçe de olsa gerilediğini not edelim.
Dolarda uçuk kaçık senaryolar beklenmiyor
Son günlerde çok takipçili ekonomi alanındaki akademisyenler ve profesyoneller dolarda yüksek artış beklendiğine dair paylaşımlarda bulunuyor. Kurda enflasyona göre reel bir seviyenin olması gerekiyor ama bunun söylendiği gibi yüksek oranlarda olmayacağı Merkez Bankası politikaları ve ihracat gelirlerine bakarak söylenebilir. İşte detaylar...
USDTRY kurunun sakin bir şekilde yükselmeye devam edeceğinin altının çizmek gerekiyor. Uzun bir süredir uygulanan irrasyonel para politikasının yarattığı tahribatı toparlamak ve enflasyonu dizginlemek adına kurun enflasyonun bir tık da olsa altında artması gerekiyor. Geçen hafta, Enflasyon Raporu sunumunda, TCMB Başkan Yardımcısı Akçay geçmiş dönemle ilgili önemli açıklamalarda bulundu! Enflasyonla mücadele başarılı olunabilmesi için TL'nin reel anlamda değerlenmesi gerekiyor lâkin bunun da kısa vadede ihracat performansını olumsuz etkileyeceği aşikâr. Bu nedenle tek bir tedavi yöntemiyle tüm hastalığı tedavi etmek mümkün değil. Bu bağlamda enflasyon musibetinden kurtulmanın herkesin lehine olacağını düşünerek kısa vadede TL cephesine yaşanacak değerlenmeye (reel anlamda) göz yumulacağını düşünüyoruz.
USDTRY kuru için uçuk kaçık senaryolarımızın da olmadığının altını tekrar çizmek isterim” denildi. Bankanın yıl sonu bilanço çalışma kuru ise psikolojik 40 seviyesinde olmaya devam ediyor.
TCMB ekibinin açıklamalarından, önümüzdeki haftalarda mevduat faiz oranlarının yeniden yükselişe geçeceğinin anlaşıldığının belirtildiği açıklamada, “Yılbaşı öncesi %50 seviyesini aşan mevduat faizlerinin gerilemesi para politikasının etkinliğini zayıflatırken, KKM cephesinde yaşanan çözülmenin de yeniden dövize yöneldiğini görüyoruz. Şöyle ki, 2 Şubat ile biten haftaya ilişkin TCMB ve BDDK verileri, döviz rezervleri yaklaşık 2,5 milyar dolar gerilediğini gösterirken, KKM hacmi 76 milyar TL azaldı. KKM dönüşlerinin dövize geçtiği yönünde düşüncemiz de böylelikle hayat buldu” denildi.